
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Gazze'ye asker yollamayı düşünüp düşünmediğine ilişkin, "Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazır. Halihazırda devam eden barış çabalarına katkıda bulunmaya hazır" dedi.
"Açık kapı politikası yürüttük"
Suriye iç savaşından sonra açık kapı politikası yürüttüklerini belirten Fidan, "Suriye'deki kriz ilk başladığında böyle bir politika benimsedik. Ve neticesinde çok sayıda Suriyeli mülteci savaştan kaçarak sınır kapılarımıza geldi. Bu politikanın, iç politikada bize bir bedeli oldu ancak sonuç itibarıyla insani hedeflere hizmet etti." dedi.

Avrasya bölgesinde pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını aktaran Fidan, Ukrayna'da, Gazze'de ve Suriye'de işlerin yoluna girmesi için çaba yürütüldüğünü dile getirdi.
"Şu anda arabuluculuk ve barış inşası faaliyetleri kapsamında (ABD Başkanı Donald) Trump'ın yapmak istedikleri Türkiye'nin çıkarlarıyla örtüşüyor." diyen Fidan, Ukrayna'da ve Gazze'de ateşkes istediklerini söyledi.
"Türkiye Gazze'de üzerine düşeni yapmaya hazır"
Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye’de istikrarın sağlanabilmesi için uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu, bu süreçte çok ağır dersler çıkardıklarını belirterek, "Bölgemizde yaşanan sorunlara arabuluculuk yaparak, aslında insanların yaşadığı acıları hafifletmiş olduk. Özellikle mülteci krizi kapsamında." ifadelerini kullandı.

Uluslararası İstikrar Gücü konusunda ise kapsamlı bir tartışmanın sürdüğünü belirten Fidan, "Nasıl hayata geçirilecek? Özel olarak misyonu ne olacak? Hangi kurallar çerçevesinde hareket edilecek? Bu konularda henüz etraflıca bir değerlendirme yapılıyor. Uluslararası İstikrar Gücü’nün misyonu konusunda gerçekçi olmak ve beklentileri oluştururken nüanslara dikkat etmek gerekiyor. Çünkü sahada belli gerçeklikler var." diye konuştu.
Küresel gelişmeler
Fidan, "Bence ilk hedef, Uluslararası İstikrar Gücü’nün konuşlandırılmasıyla Filistinliler ile İsraillilerin sınır hattında birbirinden ayrılmasının sağlanması olmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası İstikrar Gücü’nün etkin olabilmesi için emniyet güçlerinin kurulup eğitilmesi ile barış kurulunun oluşturulmasına yönelik yerel idarenin tesis edilmesi gerektiğini kaydeden Fidan, güce hangi ülkelerin katkı sağlayacağının halen belirsiz olduğunu ancak konuşlandırmanın ardından sürecin kademeli olarak şekilleneceğini ifade etti.









