|

'Burgaz' gömlekteki kan lekesi ele verdi

Oğlu Cem'le birlikte liseli Münevver'i katlettiği ileri sürülen baba Mehmet Nida Garipoğlu'nu 'Burgaz' marka gömleği ve iç çamaşırındaki kan lekeleri ele verdi. Polis kriminal, lekelerin, villada kanların silinmesi sırasında değil, cinayet anında sıçramayla oluştuğunu tespit etti.

Ergün Çolakoğlu
00:00 - 20/11/2009 Cuma
Güncelleme: 00:48 - 20/11/2009 Cuma
Yeni Şafak
'Burgaz' gömlekteki  kan lekesi ele verdi
'Burgaz' gömlekteki kan lekesi ele verdi

Liseli Münevver'i oğlu Cem'le birlikte vahşice öldürdüğü ileri sürülen baba Mehmet Nida Garipoğlu'nu gömleğindeki kan lekesi ele verdi. İddianamede yer verilen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Kriminal Laboratuarı raporuna göre, baba Garipoğlu'nun gömleği ve iç çamaşırında tespit edilen Münevver'e ait kan lekeleri, olaydan sonra villada yapılan temizlikte değil, cinayet anında oluştu.

'Cinayete iştirak'le müebbet hapisle yargılanması istenen baba Garipoğlu'nu gömleği ve iç çamaşırı üzerindeki kan lekeleri ele verdi.

EŞYALAR BABANIN

İddianameye göre, polis, cinayetin işlendiği villada Cem'in odası ve banyodaki çamaşır sepetinde baba Garipoğlu'na ait, Münevver'in kan izlerinin bulunduğu Ravelli marka gömlek ile 'Burgaz' ibareli gömlek ve içlik buldu. Gömlek ve içlikte elde edilen doku örneklerini inceleyen Adli Tıp Kurumu, eşyaların baba Mehmet Nida Garipoğlu'na ait olduğunu tespit etti. Ayrıca Adli Tıp, villada sanıklara ait eşyalar ile Münevver'in cesedi üzerinden alınan sürüntü örneklerinde, Garipoğlu ailesinden katil Cem dışında bir erkeğe ait Y-STR DNA tespit etti.

SIÇRAMAYLA OLUŞTU

Baba Garipoğlu'na ait iki gömlek ve bir içlikteki birden fazla kan lekeleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Kriminal Laboratuarı'nda incelendi. Kriminal raporda 'Üçdal' marka alt içlik ile 'Burgaz' marka gömlekteki kan lekelerinin sürtünme ile oluşmadığı belirtildi. Rapordaki bulgular iddianameye şöyle girdi: “İçlikteki ikisi ön üst kısımda, ikisi sağ diz ön kısmında ve birisi sol arka baldır yan tarafında, Burgaz marka gömleğin arka sırt sol tarafında bir adet kan izlerinin silme ile oluşmadığı, sıçrama, dokunma yada değme suretiyle oluşabileceği tespit edildi.” İddianamede kan lekelerinin cinayet anında giyisilere sıçradığı belirtildi. Savcılar Cem'in yaşını da dikkate alarak “böylesine nitelikli öldürme eylemini tek başına yapmasının mümkün görülmediği” sonucuna vardı.


Kan lekesi model analizi

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Çetin, 'Kan Lekesi Model Analizi' tekniği anlattı. Kan Lekesi Model Analizi'nde meydana gelen kan lekesinin duruş şeklinin esas alındığını söyleyen Çetin "Lekenin şekli incelendiğinde sıçrama, damlama veya fışkırma olup olmadığı anlaşılabilir. Kanın hangi yönden geldiği, yüksekliği ve şiddeti de bu analiz aracılığı ile tespit edilebilir.'


Cem testereyi cinayetten önce aldı

İddianameye göre, bilinenin aksine Cem Garipoğlu, testereyi Münevver Karabulut'u villaya getirmeden önce aldı. Saat saat cinayet şöyle gelişti: Garipoğlu 3 Mart'taki cinayet günü saat 12.23 sıralarında Bahçeşehir'de bulunan taksi durağından bir taksi çağırdı. 12.47'de evinin önüne gelen taksiye binerek nalbur dükkânına gitti ve testere satın aldı. Saat 13.08'de içinde poşet olan testereyle eve girdi. 13.10'da evden çıkarak taksiyle evden ayrıldı. Baba Mehmet Nida Garipoğlu, saat 10.19 civarında elinde bir bavulla “bir yere gidecekmiş ya da yolculuk yapacakmış gibi” evden ayrıldı. Cem 14.09'da Münevver'le lisenin önünde buluştu. Garipoğlu, 14.55'te Karabulut'u güvenlik kameralarının görüntülememesi için bahçe kapısından içeri soktu. Baba Garipoğlu da Cem ve Münevver'in eve girdiği saat 14.55 ile evden gitar kutusuyla ayrıldığı 18.36 arasındaki cinayet saatinde daha önce Cem'in açtığı alt bahçe kapısından kameralara gözükmeden, gizlice eve girdi. Cinayetin ardından baba Avcılar'daki işyerine 17.21'de gitti. Cem ise 18.36'da bir taksi çağırdı ve cesedi evden çıkardı. Etiler'e giden Garipoğlu burada cesedi çöp konteynerine atıp, saat 19.50 sıralarında Akmerkez'e gitti.


Amca villadan Passat'la kaçırdı

İddianamede, cinayet zanlısı Cem Garipoğlu'nu korumakla suçlanan amca Hayam Garipoğlu ile ilgili ilginç ayrıntılara yer verildi. Baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun şoförü Ahmet Batur'un, iddianamedeki ifadesine göre, Hayyam Garipoğlu cinayet gecesi yeğenini villadan Passat marka makam otomobiliyle alarak, Edirne'ye götürdü. Ahmet Batur'un ifadesi şöyle: Aracı Hayyam Garipoğlu kullanıyordu. Beni çağırıp. Ahmet beni görmedin, soran olursa geldi dolaştı gitti dersin” dedi. Nida Garipoğlu Megan marka arabasıyla gitti, Cem Garipoğlu'nu da Hayyam Garipoğlu'nun arabasının arka koltuğuna bindirdi. Araçta sadece Hayyam Garipoğlu ve Cem olduğu halde uzaklaştılar. Amca Garipoğlu, Cem'i saklanması için Edirne'ye gönderdi.

Hayam Garipoğlu, Cem firar ettikten sonra “Nerede olduğunu bilsem, kendi ellerimle teslim ederim” demişti.


İddianame kabul edildi

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Münevver Karabulut cinayetine ilişkin 6 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu, annesi Tülay Makbule Garipoğlu ve amcası Hayyam Garipoğlu'nun da aralarında bulunduğu 6 şüpheli hakkında Cumhuriyet savcıları Faruk Erşen Yılmaz ve Mustafa Öztürk tarafından hazırlanan iddianamenin incelenmesi, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesince tamamlandı.

CANAVARCA HİSLE...

İddianamede, baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun 'tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak etmek'ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

İddianamede, Hayyam Garipoğlu, Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur'un 'suçluyu kayırmak' suçundan, anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun da 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmek' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.


'Hepsi yalan' dedi

Münevver Karabulut cinayeti iddianamesinde adı geçen katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu, iddiaların doğru olmadığını ileri sürdü. Sultanahmet'teki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen iş adamı Hayyam Garipoğlu ile babası Kasım Garipoğlu, TMSF'nin bir şikayeti çerçevesinde savcıya ifade verdi. Hayyam Garipoğlu, adliye çıkışında basın mensuplarının, Münevver Karabulut cinayetine ilişkin iddianamenin açıklandığını hatırlatarak, “İddianameyi nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna karşılık, “Yorum yapmayacağım' dedi. Gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine Hayyam Garipoğlu, “Ayaküstü iddianame ile ilgili soru olur mu? Ayaküstü koskoca bir iddianame ile ilgili ne söylenebilir?' diye konuştu. Garipoğlu, “İddianamede adınız geçiyor. Buna ne diyeceksiniz?' sorusunu ise “Hepsi yalan' şeklinde cevaplandırdı.



14 yıl önce