15Temmuz'da yaşanan başarısız darbe teşebbüsünden sonra Fethullahçı Terör Örgütü(FETÖ), görevi bölücü terör örgütü PKK'ya devretti. İşgal girişiminin ardından FETÖ'ye yönelik soruşturmalar devam ederken, mücadele edilen bir diğer terör örgütü PKK da saldırılar düzenlemeye başladı. FETÖ'nün işgal girişiminde başarılı olmadığı için uluslararası güçlerin yeni planlarını devreye soktuğunu ifade eden güvenlik uzmanları, terör saldırılarını işgal girişiminin B planı olarak değerlendirdi, FETÖ hainlerinin işbirlikçilerinin devrede olduğunu söyledi.
15 Temmuz darbe girişiminin hemen sonrasındaki günlerde suskun kalan terör örgütü PKK ve işbirlikçileri, 12 Ağustos itibari ile saldırılarını başlattı. Art arda gelen terör saldırıları üzerine değerlendirmelerde bulunan güvenlik uzmanları, şehir merkezli ve ilçelerde yaşanılan bu saldırıların faillerinin FETÖ'cü hain askerlerin işbirlikçileri olabileceği üzerinde duruyor. Saldırıları Yeni Şafak'a değerlendiren uzmanlar şunları söyledi:
Güvenlik Uzmanı Nihat Ali Özcan, “Örgütler dünyanın her yerinde birbirleri ile işbirliği yapar. FETÖ'de bir örgüt olduğuna göre PKK ile işbirliği yapar. PKK bu saldırıları bir iki ay daha devam ettirecek. Fırsattan faydalanma çabalarını sürdürecek."
Okur ise şunları söyledi: “Türkiye'de gerçekleşmiş olan her darbenin uluslararası ayağı olmuş. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı uluslararası boyutu olan bir sonucu olacaktı. O sonucu da Suriye'de alınacaktı. Darbeciler başarılı olsaydı ilk işleri Türkiye'nin Suriye politikasını değiştirilecekti ve Suriye'de Kürt devleti kuracaklardı."
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, “Güvenlik Konseyi'nin gizli odalarında Türkiye'nin karşı sınırlarına BM askeri konulması planlanıyor. Türkiye karşı tarafa geçmesin diye BM askeri konulacak" dedi. ABD'nin Türkiye'yi kıskaca almak istediğini belirten Caşın şunları söyledi: “15 Temmuz darbe girişiminde yararlanarak Suriye büyük bir askeri hareketlilik yaşandı. PKK dışarıdan besleniyor. Türkiye- Rusya- İran yakınlaşmasına Amerika cephe almış durumda. Erdoğan- Putin yakınlaşması birilerinin oyunlarını bozuyor. 15 Temmuz'da Doğu ve Güneydoğu halkı, demokrasiye destek verdi. Bölge halkı PKK'dan uzaklaştı.
Gülen hareketinin iç karışıklık hedeflemesi her kesimi Erdoğan bayrağı altında bir araya getirmiştir. PKK, bölgede meşrutiyetini kaybediyor. . PKK eylem sayısını artıracak gibi gözüküyor. Şuanda Güvenlik Konseyi'nin gizli odalarında Türkiye'nin karşı sınırlarına BM askeri konulması planlanıyor. Türkiye karşı tarafa geçmesin diye BM askeri konulacak. Bunun için Halep boşaltılıyor. Elazığ, Bitlis bölgesinin özellikle seçilmesi buradaki halk teröre destek vermiyor. Terörü sınırdan içeri çekmeye çalışıyor. Bölge halkını korkutmaya çalışıyor ama bu ters tepecek"
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur'a göre FETÖ'nün arkasında tartışmasız ABD var. Örgütün en büyük özelliğinin kendisi gibi yapılarla yakın işbirliği yaptığını ifade eden Uğur şunları söyledi: “FETÖ'nün en büyük özelliği kendisi gibi olan örgütlerle yakinen işbirliği yapması. O da kim? PKK, PYD. İşgal girişiminden bir gün sonra 16 Temmuz gecesi yurtdışında bir FETÖ üyesi, Kandil'de Murat Karayılan'la görüşüyor, 'Yakın, yıkın vurun elimizi güçlendirin' diyor. Muasır medeniyetler seviyesine yükselmek, milletle hep beraber bir araya gelmek, Amerika'yı ve Avrupa Birliği'ni panikletti. Rusya ile ilişkiler düzelmeye başladı, İran'la ikili ilişkiler yapılıyor. Suriye... Şimdi bunların hepsi düzelmeye başladı. Onun için Amerika'nın ikinci yani B planı zaten FETÖ ve PKK bunların müştereken hareket etmesi. PKK'da işgal girişiminden sonra 3-4 gün hiçbir eylemseldik yoktu. Ondan sonra intihar türü eylemleri, bombalı araçlar hepsi başladı.”
Emekli Özel Harp Subayı, Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ise şunları söyledi: “Biz bir birleşik terörle karşı karşıyayız. Terör örgütleri üzerinden üreyen ama bu terör örgütlerinin üretmiş olduğu melez hibrit terörün bir bileşkesi ile karşı karşıyayız. Yani, bir terör saldırı kuşağına girmiş durumdayız. Bu kuşağın içerisinde fiziksel anlamda bizi bertaraf edemeyeceğini düşünen irade, toplumu kendi içerisinde birbirine düşürmeye çalışıyor. FETÖ'de aynı şeyi yapmaya çalışıyor, PKK'da, İŞİD'de aynı şeyi yapmaya çalışıyor. İşgal girişiminin devamı bu. Kesinlikle aralarında bir bağlantı var. Hem aralarında asimetrik ilişki var hem doğrusal ilişki var. Doğrusal ilişkilerin sonuçları ile karşı karşıya Türkiye.”
