|

Bisiklet yolu halka çıkar

Ülkemizde İstanbul merkezli bir bisiklet seferberliği yaşanıyor. Üstelik buna yerel yönetimler, belediye başkanları öncülük ediyor. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, dört aydır makam aracı kullanmıyor, bisiklete biniyor. Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci de bir haftadır iki teker üzerinde. İkisi de halkla ilişkilerinin bisiklet sayesinde arttığını söylüyor.

Harun Karabuç
04:00 - 9/09/2018 Pazar
Güncelleme: 14:47 - 10/09/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
​Bisiklet yolu halka çıkar
​Bisiklet yolu halka çıkar

İstanbul’un sahil şeritlerine yapılan bisiklet yolları, Avrupa’nın pek çok şehrinde faaliyette olan bisiklet kiralama sisteminin ‘İsbike’ adıyla uygulanması, Sağlık Bakanlığı’nın obeziteyle mücadele için kurumlara hibe ettiği bisikletler, üniversitelerin yeşil kampüslere dönüşerek farkındalık oluşturma adına bisiklet kullanımını özendirici şekilde tasarlanması, belediye başkanlarının makam araçlarını bırakıp bisikletle işlerine gitmeye başlamaları bir bisiklet seferberliği yaşadığımızın en belirgin göstergeleri. Bu hafta makam aracını şehir içinde tüm belediye personelini de içerecek şekilde kaldıran Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, aynı şekilde Kırşehir’de bunu hayata geçiren Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, İstanbul Şehir Üniversitesi’ni bisiklet kampüse dönüştüren Rektör Prof. Dr. Peyami Çelikcan, 15 yıldır İstanbul Teknik Üniversitesi’ne Sarıyer’den kendi yaptığı bisikletiyle gidip gelen Doç. Dr. Osman Kaan Erol ve konserlere de bisikletiyle giden caz müzisyeni, saksofon ustası Yahya Dai ile bir araya geldik.

ÖRNEK OLDUK

Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, dört aydan fazla süredir makam aracı olarak bisikleti kullanıyor. Gençliğinden beri bisiklete bindiğini söyleyen Aydın, “İstanbul artık trafik bakımından çok korkunç bir noktaya geldi. Dünyadaki büyük kentler gibi ulaşımda ciddi problemler var. Sağlıklı yaşam, kolay ulaşım için bisikleti seçtik. Giderek hareketin azaldığı bir hayat yaşanıyor büyük şehirlerde. Dolayısıyla obezite artıyor. Günlük yaşamın içerisine, kısa mesafeli de olsa bisikleti yerleştirebilirsek başarılı oluruz. Bunun için de örnek olduk. Toplu gidişler dışında bütün belediye personeli belediye işlerinde, Zeytiburnu içinde ulaşımını bisikletle sağlıyor. Ben de günde ortalama 10 kilometre yol yapıyorum bisikletle” diyor.

HALKLA İLİŞKİM ARTTI

Aydın, bisikletin hayatına nasıl katkıları olduğunu şu sözlerle anlatıyor, “Hakla ilişkiler yönüyle bakınca olağanüstü avantajlar sağlıyor. Bisikletle giderken yolda kalabalık gördüğüm zaman durup sohbet ediyorum, atölyelerden çıkan insanlar çay molası vermişse ben de durup onlara katılıyorum. Bisiklet üzerinizdeki baskıyı kaldırıyor, size hür olma duygusu veriyor. Kapalı bir mekan yok, açık alanda etrafı rahat gözlemliyorsunuz. İnsanların içine daha rahat karışıyorsunuz. Diğer bir faydası da tasarruf yapmanızı sağlayıp hava kirliliğini önlüyor. Haftada bir gün, 10 kilometrelik bir bisiklet turu yapıyoruz tüm halkımızla beraber. Bunu da trafikte daha çok fark edilmek için yapıyoruz. Zeytiburnu’nda bisiklet ve araçlar yolları ortak kullanıyor. Şehir kurulu olduğu için maalesef yeni yol yapamıyoruz ama mevcut yolları bisikletin önceliği olacak şekilde kullanıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız projeler halktan hep destek aldı ama en büyük desteği bisiklet konusunda alıyoruz.”

EKONOMİK
MÜCADELE VERİYORUZ

Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci de makam aracını bırakarak bisiklet kullanmaya başladı. Bahçeci’nin bisiklet mesaisi henüz yeni. Bir hafta oldu. Murat Aydın’ın daveti üzerine Zeytinburnu’na gelerek birlikte bisiklete binen Bahçeci, bisiklet projesine bir buçuk yıldır çalıştıklarını söyleyerek ekliyor: “Şehir merkezinde 4,5 kilometre bisiklet yolumuz var. 15 kilometre de Kırşehir genelinde yolumuz var. Kırşehir, bisiklet kullanımına uygun. Bugün ülke olarak ciddi bir ekonomik mücadele veriyoruz. Kırşehir havası en temiz beş şehirden biri. Bunu korumak ve yaşatmak istiyoruz. Sağlıklı yaşam ve trafik için de bisikleti seçtik. Bunun için önce şehir merkezinin altyapısını hazırladık. Hadi sabah bisiklete binelim diye başlamadık. Öncelikle bir şeyin yaygınlaşmasını istiyorsak bizim örnek olmamız gerekiyor. Amacımız ekonomiye, sağlığa, çevreye katkı sağlamak.”


SABAHA KADAR UYUYAMADIM

“Babam bana akşam bisiklet alacağını söylediğinde sabaha kadar uyuyamadım. Dokuz yaşlarında filandım. Ertesi gün Kırşehir’de Ökse Ticaret vardı. Oradan çift kadro Bisan aldık. Oldukça ağır bir bisiklet, boyum da yetmiyor. Bacağımı çarpraz atarak binmeye başladım. Düşe kalka öğrendim” diyerek ilk bisikletini nasıl aldığını ve kullanmayı nasıl öğrendiğini anlatan Bahçeci, bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmanın kazanımlarını “Özellikle halkla temas daha fazla olmaya başladı. Siyasetçilerin daha çok bisiklete binmesi lazım. İnsanların önyargıları var. Takım elbiseyle başkan bisiklete biniyor diye şaşıranlar oluyor. Bisikleti sadece spor olarak görüyorlar. Oysa ben ulaşım aracı olarak kullanıyorum. Önyargıları kırmamız lazım. İlk bindiğimde sosyal medyada paylaşınca göstermelik diyenler oldu. Ama inşallah kışın da bırakmayacağım. Bisiklete binmeye başladığımdan beri daha çok sokakta olmak istiyorum. İnsanlarla temas ettikçe daha çok sokağa çıkmak istiyorum. O açıdan çok mutluyum” sözleriyle anlatıyor.

Bağım hiç kopmadı

İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, bisikletle bağı hiç kopmayanlardan. Sürekli kampüs ortamı içinde bulunduğundan bisikletten ayrılmadığını kaydeden Çelikcan, ilk bisiklete nasıl sahip olduğunu “Her çocuk gibi ben de karne hediyesi olarak ilkokul yıllarında bisikletle tanıştım. Bizim zamanımızda Peugeot marka bisikletler gözdeydi. Benim de krımızı bir Peugeot’um vardı. Birkaç tane bisiklet de çaldırdım” sözleriyle anlatıyor. Bisikletli ulaşımda farkındalık oluşturmak için üniversitelere de görevler düştüğünü söyleyen Çelikcan, deneyimlerini şöyle paylaşıyor: “Üniversitelerin yenilikçi, sürdürebilir projelerle çözüm üretme merkezleri olması gerekiyor. Kendileri de örnek olması lazım. Kent tasarımına üniversitelerin öncülük etmesi gerekir. Bizim okula girer girmez otoparkla karşılaşıyorsunuz. Kampüs içinde araçla bir yere gitmek yasak. 15 kilometrelik bir bisiklet rotamız var. Sağlık Bakanlığı’ndan 200 bisiklet aldık. Bu bisikletleri kullan-bırak yönetmiyle kullanıyoruz. Öğrenciler kendi bisikletini de getirmeye başladı. Okulun bisiklet yolunu sahildeki bisiklet yoluna entegre ettik. Bostancı’dan gelen bir öğrenci hiçbir kesintiye uğramadan fakültesine kadar geliyor. Ben günde en az bir kere kampüste dolaşıyorum. Bu beni kampüs içinde görünür ve erişilebilir kılıyor. Ofise kapalı olduğunuz zaman erişilmesi zor hale geliyorsunuz.”



Konserlere bisikletimle gittim

Caz müziğine 30 yılını veren saksofon ustası Yahya Dai, bisiklete de yıllarını vermiş. Konserlere giderken bile bisiklet kullanan Dai, bisikletle olan ilişkisini şöyle anlatıyor: “Geçen kış kapanmazdan önce Kaset Mitanne’ye gitmişliğim var. Tenor ve alto saksofon taşıdım daha önce bisikletle. 2003’ten beri mümkün olduğu kadar düzenli antrenmanlar yapıyorum. Datalarımı ölçüyorum. Müzisyenlikten gelen gece ayakta olma, sabah uyanamama döngüsünü kırmak istiyorum. Bu sene 1370, geçen sene 1600, ondan öcneki sene 1910, 2015’te 2950 kilometre yaptım. Müzisyenliğimi de etkiliyor bisiklet. Sahnede daha zinde oluyorum.”



Bisikletle çok triko taşıdım

Giresunlu olan Murat Aydın, çocukluğunu ve ilk gençliğini Bozat köyünde geçirmiş. Aydın çocukluğunda bisikletini 25 kuruş karşılığında arkadaşlarına kiraladığını söylüyor ve ekliyor: “Ortaokuldan sonra istanbul’a geldik. Bisan bisikletimiz vardı, vitessiz. Yaz tatillerinde Zeytinburnu’nda triko işi yapıyorduk. Beyazıt’a triko götürmek için dolmuşlar vardı ama elimizdeki torba için de ücret alırlardı. Bir de trafikten bir saatte giderdi o dolmuş. Biz de bisikletle gider gelirdik. Bisikletle çok triko çuvalı taşıdım Beyazıt’a. Bir de bisikletle buradan Giresun’a gitmek gibi bir hayalim vardı, onu gerçekleştiremedim.”


Mühendis çözüm üretir

Doç. Dr. Osman Kaan Erol, on beş senedir üniversiteye bisikletiyle gidip geliyor. Hem de kendi yaptığı bisikletiyle. Günde 30 kilometre yol yapan Erol, “Haftalık 150 kilometre, hafta sonunu da eklersek 200 kilometre yol yapıyorum. Bu da yılda beş altı bin kilometre demek. Burası bir teknik üniversite. Mühendislikte sorunu tespit etme ve çözme işi vardır. Mühendis şikayet etmez. 15 senedir gidip geliyoruım bir sorun yaşamadım. Dersime de hiç geç kalmadım. Ama otomobille gidip gelenlerin toplantıya geç kaldığını gözlemledim. Bisiklet otomobilden daha fazla zaman kazandırıyor. Ufak bir hesaplama yapalım: Araçla 10 dakikada gittiğiniz yolu bisikletle 50 dakikada aldığınızı düşünelm. Kırk dakika fazla zaman harcamış gibi görünüyor ama ben o elli dakikanın içinde hem sporumu, hem tatilimi hem de gezimi yapıyorum” diyor.


#Bisiklet
6 yıl önce