Özellikle çocuğun okula aç gitmemesi, iyi bir kahvaltı yapması sağlanması gerektiğinin önemini değinen İstek, "Ancak, aile bu konuda çocuğa uyarı yapmakla kalmamalı, inandırıcı olması ve çocukta alışkanlık haline dönüşmesi için ebeveynler de kahvaltıya eşlik etmelidir. Çocukların beslenmesinde besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Özellikle fazla miktarda tüketilen yağ ve karbonhidrat içeriği yüksek besinler sınırlandırılmalı, sebze-meyve, rafine edilmemiş tam tahıllı ürünler, bulgur, kurubaklagil gibi vitamin ve mineral açısından zengin ve iyi lif kaynağı olan besinlere, süt, yoğurt, peynir, et ve yumurta gibi proteinli yiyeceklere yeterince yer verilmelidir. Öğle yemeği okulda yenilecekse, okul idaresinin bilgisi dahilinde olan ve çocuğun yediği yemekler, ailesi tarafından da kontrol edilmeli, gerekirse menülerin içeriği denetlenmeli ve bir beslenme uzmana danışılmalıdır. Ara öğünlerde doyurucu olmayan, sağlık açısından tüketilmesi önerilmeyen yiyecekler olan, çikolata, bisküvi gibi şekerli, unlu yiyecekler, cips gibi kızartılmış ürünler ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır" şeklinde konuştu.
Sağlıklı beslenme tarzının çocukta alışkanlık haline getirilmesi, kısa vadede çocuğunuzun fiziksel ve zihinsel performansı üzerinde olumlu yönde etki gösterirken, uzun vadede çocuğunuzun sağlığı açısından yapacağınız en önemli yatırım olduğu kaydeden İstek, "Sağlıklı beslenme davranışının aile ortamında kazandırılması ve okul ortamıyla desteklenmesi, fiziksel aktivitenin-sporun, yaşamın her döneminde, özellikle büyüme-gelişme dönemi ve sonrasında alışkanlığımız olarak hayatımızda yer alması önemlidir" dedi.