Fransız piyanist ve besteci Stephane Blet, 1986'da başladığı müzik serüveninde başarıdan başarıya koştu. Blet, dinleyicilerin uzun süre ayakta alkışladıkları çok başarılı resitaller verdi. "Piyanonun Kralı" olarak tanımlanan Blet, Türk dostu ve İstanbul aşığı bir müzik dehası olarak 12 Osmanlı-Türk rapsodisi besteledi.
Türkiye sevgisini Stephane Blet, İstanbul'un harika bir şehir olduğunu vurgulayarak, hayatına burada devam etmek istediğini söyledi. Türkiye'ye ve Türk kültürüne aşık olduğunu vurgulayan Stephane Blet, bestelediği "Türk Rapsodileri"nin dünyanın en önemli konservatuvarlarının müfredatlarında mecburi okutulurken, bu eserlerin Türk konservatuvarlarının müfredatında olmadığını söyledi.
Blet, eserlerinin Türkiye'de yeterince bilinmemesine üzüldüğünü ifade ederek, "Türk müzik dünyasında mafyavari hareket eden adeta bir çete var ve maalesef sanat dünyası bunların tekelinde. Türkiye'yi, mevcut hükümeti eleştirmiyorsanız ve Türk halkını küçük düşürmüyorsanız, Türkiye'deki bu mafya size engel oluyor. Bu sözde sanatçılar tüm dünyada, Türkiye'de zulüm ve baskı gördüklerini söyleyerek ünleniyor. Türkiye'ye olan sevgim şaşırtıcı bir şekilde dünyada değil ama Türkiye'de engel unsuru oldu. Türkiye'yi sevdiğim için cezalandırılıyorum" ifadesini kullandı.
Fransa'nın dünyada 'demokrasinin kalbi' olarak bilindiğinin ancak bunun, gerçeği yansıtmadığını anlatan Stephane Blet “Sarkozy geldiğinden beri ülke feci durumda. Fransa'da demokrasi ölüyor, kimse bilincinde değil. Fransa'da ciddi bir Müslüman-Hristiyan kutuplaşması var" diye konuştu.
Batı'da terörizm ile İslamiyet'in aynı şey gibi gösterilmeye çalışıldığına dikkati çeken Blet, “İnsanlar birbirinden uzaklaşmaya ve korkmaya başladı. Müslümanlar ötekileştiriliyor. Terör olayları lanetlenirken bile çifte standart uygulanıyor” diye konuştu.