Belgeselin çekimleri, TRT World Araştırma Ekibi’nin 7 Ekim’de başlayan Gazze soykırımından iki ay sonra Batı Şeria’daki radikal İsrailli grupların arasına sızmasıyla gerçekleştirildi. Belgesel, Filistin topraklarının İsrail desteğiyle nasıl parça parça işgal edildiğini belgeliyor. İsrail basınının, İsrail’in DAEŞ’i olarak tanımladığı “Hilltop Youth” adlı radikal grubun yetiştirildiği ileri karakolların içine girilerek elde edilen görüntüler sayesinde, bu süreç tüm gerçekliğiyle dünyada ilk kez gün yüzüne çıkarılıyor.
Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'da Filistinlilere karşı gerçekleştirdikleri vahşeti anlatan "Kutsal İşgal" (Holy Redemption) belgeselinin galası Atlas Sineması'nda yapıldı.Çekimleri TRT World ekipleri tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen belgeselin özel gösterimine, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı'nın yanı sıra çeşitli ülkelerden gazeteci, aktivist ve akademisyen katıldı.
Belgesel, Birleşmiş Milletler ile uluslararası toplumun büyük bir kısmının yasa dışı kabul ettiği Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'da Filistinlilere karşı gerçekleştirdikleri vahşeti, tanıklar ve faillerin gözünden, ses getirecek çarpıcı görüntüler ve röportajlar eşliğinde dünyaya aktarıyor.TRT World Araştırma Ekibi'nin, 7 Ekim'de başlayan "Gazze Soykırımından" iki ay sonra Batı Şeria'daki radikal İsrailli grupların arasına zorlu bir süreçten sonra sızmasıyla gerçekleştirildi.
Filistin topraklarının işgalini gözler önüne seren belgeselde, İsrail medyasının bile zaman zaman "İsrail'in DEAŞ'ı diye tanımladığı "Hilltop Youth" adlı radikal grubun yetiştirildiği karakolların içinden yapılan çekimler de yer aldı.
'Filistin toprakları Müslümanların himayesi altında asırlar boyunca sükunet yurdu olarak anıldı'
Gösterim öncesi konuşan Sobacı, TRT ailesi olarak onlarca yıldır İsrail tarafından zulmün her türlüsüne maruz kalan Filistin halkının direnişiyle güçlü bir dayanışma gösterdiklerini söyledi.Sobacı, Filistin topraklarının Müslümanların himayesi altında asırlar boyunca sükunet yurdu olarak anıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Önce siyonizm hareketi türedi, ardından Birinci Dünya Savaşı'nın gölgesi altında, kapalı kapıların ardından Balfour Deklarasyonu yayınlandı. Zaman, tarihin en uzun ve kanlı işgallerinden birine doğru akmaya başlamıştı. 1948 yılına gelindiğinde ise, günbegün artan şiddet ve dökülen mazlum kanının içinden bir İsrail oldubittisi çıkıverdi ve Filistinliler o güne kadarki en acı tecrübeyle sınandı: Nekbe. Bir milyona yakın Filistinlinin yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldığı, 600'den fazla köyün boşaltıldığı o büyük felaket.
Yaklaşık bir yıldır devam İsrail saldırılarıyla 17 bine yakını çocuk ve 11 bine yakını kadın olmak üzere 40 binden fazla masum insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Sobacı, Gazze'de yaşanan soykırımın tüm dünyayı bir yol ayrımına getirdiğini ifade etti.