Dağıtımda bazı sorunlar yaşansa da merkezi yönetimin belediyelere mali destek için yaptığı gelir transferi (ortalama olarak büyükşehir gelirlerinin yüzde 65'i ve normal belediyelerin yüzde 52'si) olmasaydı, belediyelerin öz gelirleriyle üretecekleri kamu hizmetlerinin çok sınırlı kalacağı da açıktır.
Yani, belediyelerin uzun yıllardır süregelen görev-gelir dengesizliği halen devam etmektedir. Bu dengesizliğin temelinde de belediye
yattığını düşünüyorum.
**
2002 yılından bu yana
, çağın gerekleri doğrultusunda
nedense 1981 yılında çıkartılan
2004 yılından beri aynı kalmış; 2464'le sağlanan gelirler etkinliğini, verimliliğini ve
kaybetmiştir.
Bugün çeşitli mevzuatla belediyelere çok sayıda gelir tahsis edilmiştir. Ancak tahsis edilen gelirlerden
, düşük gelir sağlamakta, iş yükü ve sorumluluğu yüksek ve ciddi bir bürokrasiye neden olmaktadır.
Yerel vergi ve harçların büyük bir bölümü bölgesel nitelik taşımakta, birçoğunun tahakkuk ve tahsil masrafı elde edilen gelire göre düşük düzeyde kaldığından
bu gelirlerin
.
Yani atılan taş ürkütülen kurbağaya değmemektedir.
**
Etkin bir yönetim için belediyelerin gelirleri yeniden ele alınmalı; yerel hizmetlerle doğrudan ilişkilendirilebilecek (literatürde fayda vergileri olarak adlandırılan) vergiler yerel yönetimlere tahsis edilmeli, yerel hizmetler ile bunların finansmanı arasındaki bağlar güçlendirilerek yerel
.
Belediye
yapılmalı, alt-üst limitleri belirlenerek belediye meclislerine vergi koyma yetkisi tanınmalıdır.
Haberleşme vergisi cep telefonlarını ve internet sağlayıcıları kapsayacak şekilde genişletilmeli, doğalgaz tüketimi vergi konusuna eklenmeli, işgal harcı günümüz koşullarına uygun hale getirilmeli,
hükmüne benzer bir keyfiyet kazanmış
kaldırılmalı…
Bunların yanında
belediyelere bırakılabilir,
üzerinden alınan vergilerden pay verilebilir (otopark, yolların onarımı, hava kirliliği, gürültü kirliliği gibi pek çok sorunla belediyeler mücadele etmekte),
vergisi (turistik yörelerde belediyeler ekstra hizmet üretmektedir) gibi doğrudan
konularak öz gelirler artırılabilir.
Öte yandan, belediyelerin finansmanının merkezi idareye yük olmaması için kaynağı önceden karşılanmayan yeni görevler yüklenmemeli, gelirden bağımsız görev ya da görevden bağımsız gelir tahsisinden kaçınılmalıdır.
**
Sonuç olarak, genel bütçe vergi geliri paylarının da yer aldığı, günün şartlarına uygun, belediyelerin gelir kapasitelerini ve hizmet sorumluluklarını dikkate alan,
bir an önce çıkartılmalıdır.
Söz konusu yasada belediyelerin vergi toplama gayretlerini teşvik edici, hizmet üretme maliyetlerini dikkate alan bir dağıtım mekanizması da yer almalıdır.
Yasal düzenlemelerin alandakilerin (belediye yönetimlerinin) beklenti, talep, görüş, katılımlarını dikkate alan bir süreçle yapılması gerektiğini de belirtelim.