
Kuranı Kerim hidayet kitabıdır, bunu onun bizzat kendisi söylüyor. Ama hidayet nedir?
Hidayet yine Kuranı Kerim"de kullanıldığı şekliyle, ya hakka, yani hem gerçek hem de doğru olana fiilen iletme ya da onu gösterme, ona yönlendirmedir. Hidayetin bu iki dereceli anlamı onun Kuranı Kerim"de bağlaçla/harfı cerle ya da doğrudan kullanılmasına göre değişir. Allah"a nispet edildiğinde "Hidayet" doğrudan kullanılır.
Fatiha"nın beşinci cümlesi, "bizi doğru yola ilet" değil, "bizi doğru yolda kıl" diye anlaşılmalıdır. Çünkü burada "hidayet" Allah"ın filidir ve bağlaçsız kullanılmıştır. Böyle yerlerde "hidayet", yol gösterme değil, yolda kılma, yolda tutma, yani hidayeti filen yaratma demektir. Bu anlamda "Hâdî", yani hidayet eden sadece Allah"tır. Yani bu anlamda Peygamber dahi Hâdî değildir.
Bu sebeple Hz. Peygamber dedesinin bir türlü müslüman olmadığına üzülünce Allah onu teselli sadedinde "sen sevdiğini hidayette kılamazsın, dilediğini hidayette kılan sadece Allah"tır" buyurmuştur (28/56). Ayete bakılırsa hidayetin doğrudan, bağlaçsız kullanıldığı görülür. Yani sen doğru yolu gösterebilirsin ama hidayeti yaratamazsın demektir.
Oysa bir başka sadette Allah der ki, "Şüphesiz sen insanları doğru yola hidayet edersin" (42/52). Burada ise hidayet (ila) bağlacıyla, doğruyu gösterme, ona yönlendirme anlamında kullanılmıştır.
İşte Hz. Peygamber insanlara hidayet eder cümlesi, onlara doğru yolu gösterir, ona teşvik eder anlamında doğrudur. Yoksa bizatihi hidayeti yaratan sadece Allah"tır. Hiçbir insan hidayet edemez, hidayete vesile olabilir.
Bunları neden söyledik?
Kuranı Kerim hidayet kitabıdır derken bunun hangi anlamda olduğunu yine kendisinden öğrenebilmek için söyledik. Onun bu gerçeği ifade eden cümlelerinin kendisi için hidayeti hep bağlaçla kullandığına şahit oluyoruz.
Aslında Kuranı Kerim"in, Allah"ın Kelamı olması itibariyle bizzat Allah"ı temsil ettiği söylenir ve bu sebeple Allah"tan başka bir şey ile yemin edilmesi şirk sayılırken Kuranı Kerim üzerine yemin caiz görülür ama ne hikmetse onun hidayet kitabı olması doğrudan Hadî olması değil, hidayete vesile olması, doğruyu göstermesi şeklinde anlaşılacak kelimelerle ifade edilir.
Peki Kuranı Kerim kimler için hidayet kitabıdır?
Bunu da yine onun kendisinden öğreniyoruz.
O öncelikle "bütün insanlar için hidayettir" (2/185). Bunu ifade eden ayet, Kuranı Kerim"in indirilmesini "tenzîl" değil "inzal" kelimesiyle anlatır ve onun ilk ve toptan indirilmesinin bütün insanlar için hidayet olduğuna dikkat çeker. Yani en azından Allah"ın varlığını ve birliğini görme derecesinde herkes onu anlayabilir. Bu anlamda her akıllı insan onun muhatabıdır. Eğer böyle olmasaydı dinin müşriklere Kuranı Kerim"le duyurulmuş olmasının bir anlamı kalmazdı.
Kuranı Kerim ikinci derecede müminler için hidayettir.
Müşrik olan birisi kendisine hitap eden yönüyle Kuranı Kerim"i dinler ve Allah"a inanırsa bu imanla anlamanın ikinci kademesine ulaşmış olur: "Bu apaçık kitap müminler için bir hidayet ve bir müjdedir" (27/2). Onun burada zikredilen özelliği "apaçık" olmasıdır. Sanki kişinin mümin olmasıyla Kuranı Kerim apaçık hale gelir ve mümin artık baktığında kendisi için gerekli olan şeyleri görebileceği bir hal alır. Yani İman anlamayı kolaylaştırır. Aslında bu her şeyin daha iyi anlaşılması için geçerlidir.
Anlamanın üçüncü kademesi "takva"dır. Takva Allah için insanın kendisini tehlikelerden koruyacak eylemleri yapması, bunun için gerekli tedbirleri almasıdır. Yani o fiili bir durumdur, yaşamadır. İmkân nispetinde emirleri yerine getirmek, nehiylerden kaçınmaktır. "Bu kitapta şüphe yoktur, takvalı olanlar için bir hidayettir" (2/2) ayeti kerimesi bu mertebeyi anlatır.
Anlamanın takva derecesine işaret eden bu ayeti kerimede ise Kuranı Kerim"in şüphe edilmeyen bir kitap olması özelliği vurgulanır. Yani bu özellik onu fiilen yaşamakla/takva ile oluşur.
Bunun bir anlamı da şudur: Kuranı Kerim"den öğrendiklerini yaşamayanlar hiçbir zaman onun söylediklerinden şüphe etmeyecek mertebeye ulaşamazlar.
Dördüncü kademe "ihsan" kademesidir. "Bu Hakîm Kitap Muhsinler için bir hidayet ve bir rahmettir" (31/3) ayeti bunu anlatır. İhsan emirleri sadece yerine getirmek değil, onları bir ibadet duygusuyla ve Allah"ı görür gibi yapmaktır. Bunu anlatan ayeti kerime ise Kuranı Kerim"in "Hakîm" yani mahza hikmet olma özelliğine dikkat çekmiş ve böylece rahmete dönüşmesini anlatmıştır. Yani takvadan da öte, ihsan derecesine ulaşan müminler Kuranı Kerim"in hikmetlerini daha iyi sezebilirler demektir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.