|
‘Gücüm bitti’ diyorsa kılıcı kuşanın…

Öğrenci iken veya iş hayatınızın herhangi bir döneminde Fetullahçı Terör Örgütü ile yolunuz kesişti. Bilerek veya bilmeden FETÖ ile iltisakınız oluştu. Ve bugünlerde önemli ve karar verici bir makamdasınız. O zaman ‘Cemaat’ bildiğiniz ama sonradan örgüt olduğunu gördüğünüz için araya mesafe koydunuz. Ya da kendi ikbaliniz için örgütten koptunuz.

Ve bir gün kapınız çalıyor, size FETÖ ile ilişkinizi hatırlatan eski bir arkadaşınız giriyor odaya. Havadan sudan konuşuyorsunuz ve birlikte yaptıklarınızı hatırlatıyor hatta anılarınızın yer aldığı fotoğraflar gösterip gidiyor. Merak edip bakıyorsunuz ki adam FETÖ’den işlem gömüş, ya kaçak ya da hapis yatmış çıkmış.

Pazartesi sabahı gazeteleri okurken, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “Yargıda İmamoğlu Telkini” haberini görünce aklımda yukarıdaki hikâye belirdi. Haberde anlatılan olay FETÖ vari kumpaslarla adeta ikiz gibiydi. “FETÖ acaba bunun neresinde” dedim, kendi kendime.

Sonra duraksadım, “Her şeyin altında FETÖ’yü aramak fazla oluyor” diye düşündüm. Ertesi gün CHP yandaşı gazete, televizyon ve sosyal medya hesaplarındaki tartışmaları görünce tekrar huylandım. Sabah Gazetesi’nde söz konusu hâkimle ilgili çıkan haberi görünce mesele biraz daha belirginleşmeye başladı.

Hâkimin FETÖ’cü olup olmadığını bilmiyorum ama haberde yer alan bilgilere göre, KPSS’ye hazırlık sırasında FETÖ’nün evlerinde kalmış. Aynı evde kaldığı arkadaşlarının isimleri de yer alıyor. O isimler şimdi nerede, FETÖ’den işlem görmüş mü, bu süre zarfında bu hâkimi ziyaret ettiler mi, ‘telkin’ onlardan mı gelmiş? Bu soruların cevabı şimdilik yok.

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturmanın nasıl bittiğini ve HSK’nın adı geçen hâkim ile ilgili o soruşturmaya rağmen, nasıl bir karar aldığını da bilmiyoruz. Bildiğimiz; HSK’nın rutin yaz ve kış kararnameleri dışında söz konusu hâkimin İstanbul’dan Samsun’a tayin edildiğidir.

FETÖ’nün İmamoğlu’nu çok sevdiğini biliyoruz. İmamoğlu’nun seçilmesi için gayretle hizmet ettiklerini de biliyoruz. FETÖ’nün CHP’nin iktidarı için yapmayacağı hiçbir iş yoktur. Dolayısıyla “İmamoğlu üzerinden kurulmak istenen mağduriyet kumpası, hâkimin Samsun’a tayini ile çökmüş müdür?” sorusu hayati önem taşıyor.

Bu konu bütün boyutlarıyla şüphesiz ele alınmalı, ancak bizim bunları hatırlatmamızın asıl sebebi başka. FETÖ’nün hâlâ kritik yerlerde kriptolarının yer aldığını aklımızdan hiç çıkarmamamız lazım. İkincisi, geçmişte FETÖ ile iş tutmuş, bugün FETÖ’cü olmasa bile FETÖ’ye rehin çokça kişinin kritik yerlerde görev yaptığını bilmeliyiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik “Birilerinin şantajına, kinine, tehdidine maruz kalıyorsan da korkma… Sana kim engel oluyorsa omuz omuza mücadele edelim” ifadeleriyle çerçevesini çizdiği konu çok önemlidir. “Korkma” çağrısı ile verilen garanti, sadece Kılıçdaroğlu’nu değil, benzer şekilde FETÖ’nün tehdidine maruz kalan herkesi kapsamalı.

Fetullahçı Terör Örgütü, 15 Temmuz’da darbe girişimini çaresiz kaldığı için yaptı. Öncesinde denediği Gezi ve 17-25 Aralık girişimlerinden başarısız çıktı. Yaklaşan YAŞ toplantısı nedeniyle TSK’daki gücünü de kaybedeceği vehmine kapıldığı için 15 Temmuz’da darbeye kalkıştı.

Elebaşı Fetullah Gülen, yayınlanan son görüntüsünde, “Gayeyi, hayali gerçekleştirecek güçte değiliz” demiş. Bu elebaşı, geçmişte ne zaman “Hastayım” demişse, ardından ya kumpas, ya kaos girişimi ya da darbe kalkışması oldu. Şimdi “Gücümüz kalmadı” diyorsa, 15 Temmuz öncesinden çok daha çaresiz olduğunu gösteriyor. Daha büyük bir tezgâhın peşindedir demektir.

O halde kılıçları kuşanmak lazım.

#FETÖ
#CHP
#Ekrem İmamoğlu
#CHP Genelbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu
#Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan
1 yıl önce
‘Gücüm bitti’ diyorsa kılıcı kuşanın…
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!