|
HDP ile seçmenini ayırmak

İyi Parti milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve altılı masanın HDP’den aldığı desteğe karşı çıktığı ama partisinden istifa etmediği konuşması epey makes buldu.

“Seçmenin gazını alıyor” diyenler de oldu Ağıralioğlu için, “milliyetçi reflekslerine döndü” diyenler de, “çok samimi bir çıkış yaptı” diyenler de.

Ben, hitabetini oldum olası çok beğenirim Ağıralioğlu’nun. Zihninin epeydir politik doğrucu bir eksene doğru kaydığını düşünsem de son konuşmasını çok önemsedim. İtirazları da, tespitleri de yerli yerindeydi.

Esasen Ağıralioğlu’nun “bu seçim milliyetçilerin parça parça girdiği son seçim olacak” cümlesini iki türlü okumaktan yanayım.

Birincisi, İyi Parti’nin hakiki ajandası olduğuna zerrece şüphe etmediğim planının bir parçası olabilir. Bana kalırsa Meral Akşener ve İyi Parti yönetimi Kemal Kılıçdaroğlu ya da bir başka ismin Cumhurbaşkanı seçilmesinden çok seçim sonrası İyi Parti’yi “ana muhalefet” yapmaya odaklanmış durumdalar. Eh, bunun için de türlü yöntemleri denediler, deniyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu seçilse de seçilmese de “ana muhalefet eksenine oturmak” İyi Parti ve Meral Akşener için gerçekçi ve doğru bir hedef mi, bunu süreç gösterecek ama “denenecek bir hedef olduğuna” şüphe yok. Önce ikinciyi, ardından birinciyi geçmek daha rasyonel bir planlama zira…

İkincisi, Yavuz Ağıralioğlu’nun şahsi ajandası “bütün renkleriyle milliyetçileri bir çatı altında toplamak” da olabilir. Bunun reisliğini değilse de katalizörlüğünü yapmak için en iyi isimlerden birinin, belki de birincisinin Ağıralioğlu olabileceğini düşünüyorum.

Gelelim, Ağıralioğlu’nun konuşmasında en çok önem verdiğim tespitine. HDP yönetimi ile HDP’ye oy veren seçmeni birbirinden tefrik etmemiz gerektiğini teklif etti Ağıralioğlu. Bu önemli.

Milliyetçiliği ile maruf bir ismin bu teklifi getirmesi de ayrıca önemli. HDP’ye oy veren ve o ya da bu oranda devlete, devletin aygıtlarına, iktidara küskün halde bulunan seçmenle HDP yönetimi yani terör temsilciliği arasına bir çizgi çekmek, o çizgiyi derinleştirmek HDP’yi marjinal bir hale getirecektir.

“Kürt eşittir HDP, HDP eşittir terör destekçiliği” denkleminden HDP’yi çıkardığınızda ne yazık ki “Kürt eşittir terör destekçiliği” denklemi çıkıyor ortaya. Hâlbuki durum öyle değil. HDP seçmeninin içinde hatırı sayılır oranda “terörle arasına mesafe koymuş seçmen”in varlığı inkâr edilemez boyutta. HDP’nin şahin kanadının sürekli Kürtleri temsilen konuşmasına ve sanki bir halk hareketi gibi konumlanıyor olmasına esastan bir itiraz geliştirmek lazım.

Terörle mücadelenin bir yanı silahla, askerle, tankla, tüfekle ilerlerken diğer yanı da Kürtlerin “kendisini herkes kadar güvende hisseden eşit vatandaş” olarak görmesini sağlamak olabilir.

Dikkat isterim. “Bu böyle değildir” demiyorum. 90’lı yılların berbat ve karanlık atmosferinde Kürtlerin kendilerini “öteki, ikinci sınıf ve güvensiz” hissetmeleri son derece normaldi. Ancak 2000 sonrası uygulanan politikalarla bu durumun büyük oranda ortadan kalktığını düşünüyorum. Ne var ki yürütülen algı çalışmaları bunun tam olarak bu şekilde anlaşılmasına engel teşkil ediyor.

Bugün HDP’nin istekleri arasında doğrudan Kürtleri alakadar eden bir şey kalmamış görünüyor. Apo’yu ev hapsine almak, terörle mücadele operasyonlarının durdurulması, koruculuğun kaldırılması ve terörle mücadele eden askeri personelin yargılanması gibi “PKK’nın istek listesi” olduğu su götürmez maddeler dışında bir şey yok ortada gördüğüm kadarıyla. Bu maddeleri HDP seçmenine “ister misiniz?” diye sorduğumuzda ortaya çıkacak sonuçlar HDP lehine pek de parlak olmayacaktır sanırım.

Bu bakımdan “Kürt eşittir HDP” denklemini bozmak, emperyalizmin mayın eşeği PKK’nın yere batası mensuplarının leşlerini almak kadar, hatta bana sorarsanız bundan bile önemlidir.

Ağıralioğlu’nun konuşmasının HDP ve HDP seçmeni ile ilgili kısmının, dikkate alınması gereken son derece önemli tespitler içerdiğini akıldan çıkarmamak ve belki de adına “kardeşlik projesi” yahut “terörden arındırma” diyebileceğimiz yeni bir yaklaşımın geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Son söz: Sadece güvenlikçi yaklaşımlarla dünyanın hiçbir bölgesinde terörün bitmediğinin, bitirilemediğinin örnekleriyle dolu yakın tarih. Terörün ve teröristin belini kırarken kendisini bir halkın tek temsilcisi sayan terör destekçilerinin de belini kırmak lazım gelir ki kardeşliğimiz, bir arada yaşama alışkanlığımız zarar görmesin.

#seçim
#seçmen
#HDP
#İYİ Parti
#Yavuz Ağıralioğlu
#milliyetçi
#maruf
1 yıl önce
HDP ile seçmenini ayırmak
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu