‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ diyenler

04:0015/11/2016, Salı
G: 16/09/2019, Pazartesi
Kemal Öztürk

Bir fikre, partiye, ideolojiye, insana karşı olmaya itiraz eden yok. Ancak kavganın da bir ahlakı vardır. Savaşın bile bir hukuku olur. Hangi ideoloji ya da fikir olursa olsun, 'düşmanımın düşmanı, dostumdur' demek, çok tehlikeli bir ilkesizliktir. Sonunda nereye savrulacağınızı tahmin bile edemezsiniz.

Bir masanın etrafında oturuyorlardı. İntikam duygusuyla dolu ve nefretin esiri olmuşlardı hepsi. Yenilmişliğin ya da galip gelememenin öfkesi, hepsinin mantığını esir almıştı. “İttifaklar yapmalıyız. Başkalarıyla güçlerimizi birleştirmeliyiz” dedi biri. İşte o an, 'düşmanlarının düşmanı kim' diye etrafa baktılar.
Sonra da hayatın en ahlaksız ilkesini dillendirdiler: 'Düşmanımın düşmanı dostumdur'.


Nefretin ve öfkenin esiri olmak


İnsan, nefretin ve öfkenin esiri olmaya görsün. En ahlaksız ve tehlikeli fikirleri bile bir mantığa bürüyüverir hemen. Normal şartlarda asla kabul etmeyeceği fikirleri, normal zamanlarda hasmı olan insanları, makul görmeye başlar. Düşmanının düşmanı, bir zamanlar kendi düşmanı olsa bile onu dost edinebilir.



Bunun sonunda, insan öyle bir savrulur ki, öylesine uçlara doğru gider ki, sonunda kendisi bile buna şaşırır. Nereden geldiğini, nereye gittiğini ve nasıl dağıldığını anlayamaz.



Bugün Türkiye'de yaşadığımız ve herkesin tam olarak anlam veremediği savrulmaların sebebi budur.

'Düşmanımın düşmanı dostum'

diyenlerin, kurduğu ittifakların, işbirliklerinin sonuçlarını yaşıyorlar.



Cumhuriyet Gazetesi'nin en büyük sorunu


FETÖ olayında yaşanan tam olarak budur aslında.



Cumhuriyet gazetesi olayında yaşanan tam olarak budur aslında.



PKK/HDP olayında yaşanan tam olarak budur aslında.



Evet doğru, Cumhuriyet gazetesi yıllarca Gülen örgütü aleyhine yayın yaptı. En sinsi en tehlikeli rejim düşmanı olarak tanıttı bu örgütü. Hepsi doğru. Sonra ne oldu? Gazete AK Parti ve Erdoğan'a karşı muhalefetini, düşmanlığa kadar götürdü. Sonra da işte o ahlaksız ve çok tehlikeli fikre sarıldı: Düşmanımın düşmanı, dostumdur.


Cumhuriyet gazetesi, Erdoğan ve AK Parti'ye en büyük düşman olan iki örgütü, bu yüzden makul görmeye başladı. 2016 Şubat ayında Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesiyle birlikte, PKK ve FETÖ gazetenin müttefiki oluverdi. Tek sebebi, her iki örgütün de amansız AK Parti ve Erdoğan düşmanı olmasıdır.



Gazete bu yüzden sarsıldı. Yıllardan beri gazeteye emek verip, orada yazı yazanlar, bu ittifaka itiraz ettiği için kovuldu. Sonunda neredeyse gazetenin sembol ismi haline gelmiş, yıllarca Ankara temsilciliğini yapmış, köşe yazarı ve

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay

şöyle yazdı resmi Twitter hesabına:



“Cumhuriyet'te FETO'culuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest. CHP Milletvekili olarak yazmak yasak.” (04.02.2016)


Gazetenin en önemli ismi bu kirli ittifakı ilan ederken kimse itiraz etmedi ancak bu kirli ittifaktan dolayı gazete hakkında adli süreç başlatılınca kıyamet koptu. Oysa ikisi de bir zamanlar Cumhuriyet'in gözünde ülke düşmanıydı ama öfke ve nefret akıllarını ve mantıklarını esir aldı. Sonra insanlar şaşırıyor, nasıl olur da yıllarca PKK ve FETÖ'yü düşman gösteren gazete, FETÖ ve PKK propagandasından dolayı soruşturma geçirir? Bu soruyu Mustafa Balbay'ın temsil ettiği eski Cumhuriyet ekibine sormak lazım.



FETÖ'nün savrulduğu yer


FETÖ'nün savrulması da aynı şekilde oldu.

Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı, onları bir zamanlar hasım olarak gördüğü, PKK, HDP, Kemalist sol, radikal sol, DHKP-C ile ittifaklar yapmaya kadar savurdu. Orada da durmadılar, AK Parti düşmanlığı, Türkiye düşmanlığına dönüştü ve ne kadar ülke düşmanı varsa hepsiyle ittifaklar kurdular.


Bir zamanlar eğitim ve maneviyatla uğraştığını söyleyen cemaat, kriminal bir örgüt oldu, darbe yapacak kadar gözleri döndü. Tek sebebi, öfke ve nefretin akıl ve mantığı esir almasıdır. Ancak o zaman 'düşmanımın düşmanı, dostumdur' der insan.



PKK, KCK operasyonlarını FETÖ yaptı diye, Doğu'daki okullarına, yurtlarına, kurslarına saldırılar yapmıştı. Sonra, o da 'düşmanımın düşmanı, dostumdur' dedi.

Türkiye düşmanı haline gelen FETÖ ile işbirliği yaptı. Darbeye zemin hazırladı, darbe günü eylem yapmama talimatı verdi.

Bugün PKK'lı biri, FETÖ terör örgütüne yardım ve yataklıktan dolayı yargılansa ya da tam tersi olsa, herkes buna da şaşırırlar eminim.



FETÖ ile mücadelede dikkat edilecek konu


Bu arada, FETÖ ve PKK ile mücadelede aynı hatayı yapanlar da var. İşkenceci polisleri ekrana çıkarmak, bir zamanlar hasım olunan insanların ekranlarına çıkmak, onlardan demeç almak ve mücadelenin parçası yapmak, insanı o ilkesiz tavra sürükleyebilir. Dikkatli olmak lazım.



Bir fikre, partiye, ideolojiye, insana karşı olmaya itiraz eden yok. Ancak kavganın da bir ahlakı vardır. Savaşın bile bir hukuku olur. Hangi ideoloji ya da fikir olursa olsun, 'düşmanımın düşmanı, dostumdur' demek, çok tehlikeli bir ilkesizliktir. Sonunda nereye savrulacağınızı tahmin bile edemezsiniz.


#FETÖ
#PKK
#Cumhuriyet Gazetesi