|
Obama da ABD"nin menfaat çarkını çeviriyor

Amerika başkanlık seçimleri neticelendi. İlk "Afrikalı Amerikalı" başkan olan Barack Hüseyin Obama iki kere seçilen ilk Afrikalı Amerikalı başkan da oldu.

Obama ilk başkanlık yarışı esnasında ve başkan seçildikten sonra da İslami kökleri dolayısıyla sıkça eleştirildi. Hatta ilk başkanlık adaylığı döneminde ismi "Barack Hüseyin Üsame" şeklinde kasıtlı olarak polemik konusu da yapıldı.

Daha düne kadar köle olarak kullanılan siyah kökenden gelen Obama"ya karşı dünyada büyük bir sempati oluştu. Onun başkan olması Amerika adına bir devrimdi ama bu Amerika"nın dışarıya bakışında da bir devrim olacağı manasına gelmiyordu. Bir devrimle işbaşına gelen Obama menfaat merkezli statükoyu ne kadar korursa o kadar başarılı olacaktı.

Oğul Bush"dan dolayı ABD"nin Müslüman dünyada yerlerde sürünen imajını düzelmek için de Obama bir fırsattı. Siyah olması, İslami kökleri ve "Hüseyin" ismi Müslüman dünyada Obama"ya karşı bir sıcaklık oluşturdu.

Hatta Farsça"''da " O ba ma" o bizimle manasına geldiği için İran"da halk içinde yakıştırmalar bile yapıldı.

Ancak dört yıllık başkanlık süresinde Obama"nın İslam dünyası bağlamında eylemleri ile söylemleri birbirini tutmadı.

Burnunun dibindeki Guantanamo"yu kapatacağım dedi yapamadı.

Afganistan"daki Amerikan askeri sayısını artırdı.

Pakistan topraklarına insansız savaş uçaklarıyla tek taraflı saldırıları yoğunlaştırdı. Halen de yoğun bir şekilde sürüyor.

Keşmir meselesi ile ilgili bir şey yapmadı, Hindistan"a yakınlaştığı için gelecekte de yapması beklenmez.

Yemen Amerika"nın her tür karanlık operasyonlarının yapıldığı bir deneme tahtasına çevrildi. Aynen Pakistan gibi Yemen"de de insansız uçak saldırıları aralıksız sürüyor.

Aynı şekilde Somali de insansız uçak saldırılarına muhatap oldu.

Dahası "yargısız infaz" manasına gelen insansız uçak saldırılarını meşrulaştırdı ve kurumlaştırdı, yeryüzünde adeta bir "drone" imparatorluğu kurdu.

İslam ve Arap dünyasının en köklü sorunu olan Filistin meselesinde de fazla bir şey yapmadı veya İsrail faktöründen dolayı yapamadı.

İsrail Başbakanı Netanyahu"ya karşı Filistin ve İran konusunda bir irade ortaya koyduğu doğrudur. İran meselesinde yaptırımları saldırıya öncelediği de doğrudur ama İran"ın barışçıl nükleer hakları göz önüne alınmadan neticede iki tavrın da savaşa yol açacağı açıktır. Zira Obama da İran"ın nükleer silah yapmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini söylemektedir.

Bir de İsrail içinde seçim sürecinde bile Obama"yı destekleyen Savunma Bakanı Ehud Barak gibi unsurları unutmamak gerekir. Yani İsrail-ABD gerginliği her an çözülebilir.

Obama"nın ikinci kez seçilmesi İslam dünyası dâhil tüm dünyada iyimser bir hava oluşturmuştur.

Oğul Bush"un bir Cumhuriyetçi ve Yeni Muhafazakar olarak ardında bıraktığı kötü isim ve miras ve savaş yanlısı söylemlerinden olsa gerektir, dünya Romney"e pek sıcak bakmamıştır.

Obama"nın, üçüncü bir kere seçilme ve dolayısıyla da seçmeni razı etme gibi bir zorunluluğu olmadığı için, İsrail-Filistin meselesi başta diğer İslam coğrafyalarında olumlu politikalar izlemesi için iyimser olmakta fayda vardır ancak saf da olmamak gerekir.

Unutulmaması gereken Amerika gibi bir süper gücün politikalarının akşamdan sabaha değişmeyeceğidir. Başkanların değişmesi ile ancak politikaların renginin tonu değişir. Açılır veya koyulaşır ama radikal bir şekilde değişmez. Başkanlar ülkenin menfaat çarklarını çevirirler. Obama da ülkesinin menfaat çarklarını çevirmiştir ve ikinci döneminde de çevirecektir.

11 yıl önce
Obama da ABD"nin menfaat çarkını çeviriyor
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’