|
Taliban, Şeriat, hilafet, İslam devleti vs…

Taliban’la birlikte Şeriat, Hilafet, İslami Devlet, İslam Emirliği gibi kelimeler havada uçuşmaya başladı. Bu kelimeler üzerinden kendilerini tanımlayanlar durduk yere içimizde de maraza çıkartmaya başladılar. Kendi adıma söyleyeyim: Taliban dolayısıyla içimizde tekrar tedavüle sokulan bu kelimeler üzerinden pozisyon alanlar bu ülkeye, bu ülkenin toplumsal barışına, bir o kadar da Erdoğan liderliğindeki Ak Hareketi’ne zarar veriyorlar.

Bu çerçevede gördüğüm kimi yanlış bakış açılarına değinmeyi zorunlu addediyorum.

Taliban’a “ABD’ye diz çöktüren güç” diye güzellemede bulunanların, yani sadece ve yalnızca bu nedenle takdis edenlerin niyeti, bilesiniz ki başka güç odaklarının Afganistan’a yerleşmelerini sağlama amacına matuftur. Taliban’ın zihniyetine ve iktidar biçimine yönelik her eleştiriyi veya siyasal tavır alışı “Amerikancılık” diye püskürtmeye çalışanların gerçekte hangi güç odakları doğrultusunda pozisyon aldıklarına özellikle dikkat edilmelidir. Biz kendimizi ne Amerikancılık, ne de anti-Amerikancılık üzerinden konumlandırırız. Kendi adıma ABD karşıtı olan herkesi takdis eden bir anti-Amerikancılığı da Amerikancılık kadar sorunlu görürüm.

Taliban’ı ikide bir gözümüzün içine sokarcasına “Hanefi-Maturidi” diye tanımlamak da neyin nesidir? Ne yani, bu ülkede de “Hanefi-Maturidi” olduğu halde bakış açılarına karşı olduğumuz gruplar yok mu? Unutulmasın: F. Gülen adlı İblis de “Hanefi-Maturidi”dir. Taliban’ın İslamiyet’i şiddetle ve totalitarizme özdeşleştiren ideolojisi/zihniyetidir asıl bizim tartışmamız gereken konu. Tamam anladık, Taliban’ın öyle iddia edildiği gibi Selefi-Vahhabi olmadığını göstermek adına nesnel bir bilgilendirme yapma gereği hissediyorsunuz. Buraya kadar tamam. Ama her Taliban eleştirisine cevap verme ihtiyacı hissetmeyiniz derim. Çünkü oluşturduğunuz algı, bilesiniz ki Erdoğan’ın Türkiye’de yerleştirmek istediği “demokrasi, özgürlükçü laiklik, herkes için özgürlük, biz birlikte Türkiye’yiz, herkesin bir arada barış içinde yaşadığı güçlü Türkiye” ideallerine gölge düşürüyor.

“Şeriat” kelimesini getirip Taliban yönetimiyle iliştirmenin anlamını bilen varsa beri gelsin. “Şeriatı uygulayacağını ilan ettiği için Taliban’dan rahatsızlık duyuluyor” gibisinden laflarla dindar sosyolojiyi “şeriat” kelimesi üzerinden Taliban’ın yanına iliştirmeye kalkmak, hangi akla hizmettir?

“Şeriat, hukuk demektir” diye başlayan doğru ifadelerin yanına Taliban’ı iliştirmek, “Ben Şeriatçıyım!” diye sloganlar üretmek de nerden icap etti? Soruyorum: Taliban hangi hukuk düzenini, yani şeriatı uygulayacak? İslamiyet’i sadece kafa ve el kesen bir siyasal rejime veya hukuk düzenine indirgemek midir Şeriatçı yönetim? Evet, Şeriat hukuk demektir. Hukuk ise herkesin hakkının teslim edildiği bir adalet düzeni demektir. Herkesi kendiniz gibi inanmaya ve yaşamaya mecbur edeceğiniz bir rejimin adına Şeriat derseniz, bunun yol açacağı siyasal ve zihni sorunları düşünmeniz gerekmez mi? Ha, sahiden böyle düşünüyorsanız, o vakit başkalarının egemen olduğu bir devlet düzeninde size aynısı yapıldığında şikayete hakkınız olmaz. Cenneti ve cehennemi kendinizle birlikte yeryüzüne indireceğinize inanan bir anlayışa sahipseniz, bunun yol açacağı insani yıkımlardan İslamiyet’in sorumlu tutulmasının vebali de üstünüze olur. İslamiyet, kendiniz için yeryüzünü cennete, başkaları için de cehenneme dönüştüreceğiniz kanlı bir rejimin adı değildir, biline!

Hiç kimsenin din yorumu, bizatihi dinin kendisi değildir. Kendi din anlayışını bizatihi dinin kendisi yerine koyup dayatanlar bilesiniz ki fitneye sebebiyet verirler. Bu fitne ateşi hepimizi yakar. Taliban’ın dinden anladığı dinin kendisine zarar veren bir uygulama biçimine dönüşüyorsa buna karşı çıkmak Şeriate/dine karşı çıkmak anlamına gelmediği gibi Şeriat’ın uygulanmasından duyulan rahatsızlık anlamına da zinhar gelmez.

Şeriat, hilafet, emirlik gibi kelimeler kutsal değildir. Kur’an’ın indirildiği dil olsa bile Arapça’nın kutsallığı yoktur. Aslolan zarf değil mazruftur. Yeni güne dair yeni şeyler söylemek öğretimizin bir gereğidir. İslamiyet’i evrensel kılan da bu esnek ve dinamik özüdür. İslamiyet’i bazı Arapça kelimelerin lafzi tutuculuğuna veya o kelimelerden anlaşılan herhangi bir yoruma hapsetmek, İslamiyet’i evrensellikten kopartır.

“İslam devleti” tabiri, özünde yanlışlık barındıran sorunlu bir tanımlamadır. Dinin devleti olmaz, dindarların devleti olur. Dindarların devleti de, dinden anladıkları anlayış üzere olur, dinin bizatihi kendisi olmaz. Ayrıntıları merak edenlere “Siyasi Erdemler Risalesi/Nebevi Siyaset” adlı kitabımı salık veririm.

Sonsöz: Başkalarının hayat tarzlarını “modernlik-laiklik” üzerinden düşmanlaştıran “laikçiler” ile “din-dindarlık” adına düşman gibi gören “Taliban” arasında zihniyet açısından hiçbir fark yoktur. Sadece görünüşleri ve gerekçeleri farklıdır.

Birbirinizi suçlamadan önce şu sorunun cevabını vermelisiniz: Siz şiddetin ve baskının bizatihi kendisine mi karşısınız yoksa sadece size yapılana mı? Sorunuzun cevabı ikincisi ise din adına dincilerden, laiklik adına laikçilerden şikâyetçi olmaya hakkınız yok demektir.

#Taliban
#Şeriat
#İslam
3 years ago
Taliban, Şeriat, hilafet, İslam devleti vs…
CHP-HDP ittifakı… Kürt sorununu nasıl çözecekler?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...