Deli olmadan veli olunmaz

04:0018/09/2024, Çarşamba
G: 18/09/2024, Çarşamba
Özgür Bayram Soylu

Türk Dil Kurumu’na göre veli; bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışından sorumlu kimse; bir diğer manası ise; ermiş. Deli ise “aklını yitirmiş olan” ya da halk arasında mecazi anlamda “çılgınca cesur” anlamında da kullanılıyor. Her kademede eğitim öğretimin başlaması ile veli ile deli arasındaki ince çizgi giderek ortadan kalkıyor. Bugün bir veli olmak, aynı zamanda “deli” cesaretine sahip olmayı gerektiriyor. Eğitim enflasyonu, kırtasiye masrafları ve servis ücretleri gibi maliyetler,


Türk Dil Kurumu’na göre veli; bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışından sorumlu kimse; bir diğer manası ise; ermiş. Deli ise “aklını yitirmiş olan” ya da halk arasında mecazi anlamda “çılgınca cesur” anlamında da kullanılıyor.
Her kademede eğitim öğretimin başlaması ile veli ile deli arasındaki ince çizgi giderek ortadan kalkıyor.
Bugün bir veli olmak, aynı zamanda “deli” cesaretine sahip olmayı gerektiriyor. Eğitim enflasyonu, kırtasiye masrafları ve servis ücretleri gibi maliyetler, velileri bir ödül oyununa zorluyor.
Yılık eğitim enflasyonunun % 120,81 seviyelerinde gerçekleşmesi de ekonomik rodeo mücadelesinde veli ile delinin sınırlarını giderek bulanıklaştırıyor. Areda Survey’in Türkiye geneli 1100 kişi ile gerçekleştirmiş olduğu “Okula Dönüş” araştırması fırtınalı denizde ayakta kalma çabası gösteren velilerin davranışlarını yansıtıyor.

SERVİS ÜCRETLERİ: GÖTÜR BENİ AYA
Metropollerde eğitim süreçlerinin en önemli unsuru haline gelen ulaştırma hizmetleri gerek işgücü gerek akaryakıt gerek bakım onarım maliyetleri nedeniyle giderek bütçede fazla yer edinmeye devam ediyor. Mesafeye göre 70 bin liraya kadar ulaşan servis ücretleri özellikle devlet okulunda okuyan çocukların yüzlerini toplu taşıma araçlarına çevirmesine neden oluyor.
“Okula Dönüş” araştırması sonuçlarına göre devlet okuluna gidenlerin %54,1'i toplu taşıma kullanırken bu oran özel okula gidenlerde %3,3 seviyesinde. Özel okula giden her 10 öğrenciden 6’sı servis kullanmaya devam ediyor. Servis ücretlerinin eğitim harcamaları içerisinde artan ağırlığı karşısında okula ulaşmak bir ulaşım mühendisliği sorununa dönüşebiliyor.

ÖZEL OKUL ÜCRETLERİ: EĞİTİM Mİ, MARS’A KOLONİ KURMAK MI?
Özel okul ücretleri, Türkiye’de adeta eğitimden çok “Mars’ta yeni bir koloni kurma” projesi gibi görülmeye başlanıyor.
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %38,6’sı özel okul ücretlerini yüksek ve karşılanamaz bulurken, %35’i eğitim kalitesine göre yüksek buluyor. Katılımcıların % 17,9’u ise zam üzerinden özel okulların fırsatçılık yaptığını düşünüyor.
Bu haliyle enflasyonun bozmuş olduğu fiyat/ücret adaleti kendisini her sektörde göstermeye devam ediyor. Eğitim hizmetini adeta lüks bir tüketim malına dönüştüren bu anlayış eğitimde fırsat eşitsizliğini her geçen gün derinleştiriyor. Peki, bu kadar olumsuzlamaya rağmen neden özel okul? Katılımcıların %48,1’i özel okul tercih etme nedenini yabancı dil olarak gösteriyor. Devlet okullarındaki sınırlı imkanlarla sınırsız öğrenme talebini karşılama kapasitesi maalesef ki yabancı dil eğitiminin özel okullara göre yetersiz kalması sonucunu doğuruyor. Sosyal etkinlik, sınıf mevcudu, okul saatleri, teknolojik eğitim gibi gerekçeler özel okulların tercih edilme nedenleri olarak öne çıkıyor.
KIRTASİYE ALIŞVERİŞİ: KAŞIKÇI ELMASI MI DEFTER Mİ?
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %94,8’i kırtasiye ve ek kaynak fiyatlarındaki artışını tabiri caizse çılgınca buluyor. Kalemler altından mı, defterler sihirli mi gibi deli sorular geliyor ister istemez insanın aklına. Çocukluğumuzda yeni kalem yeni defterin bizde bıraktığı heyecan ve mutluluk bugün velilerimizi teknolojik donanım ihtiyaçlarının da eklenmesi ile tedirginliğe doğru sürüklüyor. Pandemi sonrasında hız kazanan
dijital eğitim sistemleri, yapay zeka destekli öğrenme mekanizmaları, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) uygulamaları eğitim harcamalarının geniş bir yelpazeye yayılmasına neden oluyor. Teknolojik gelişmeler ve eğitimde yenilikçi yaklaşımlar gelecek açısından umut verici olsa da artan harcama eğilimleri özellikle dar gelirli aileler açısından eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri her ne kadar sistemde bağış ya da kayıt ücreti mekanizması olmadığını ifade etseler de araştırmaya katılanların %43’ü gönüllü ya da zorunlu böyle bir ödeme yapmak durumunda kaldıklarını ifade ediyor. Okulların bir takım temel ihtiyaçlarını gidermekte zorlanan ya da zorlanma ihtimali gören okul idaresi ve yöneticilerinin farklı terminolojiler altında bağış ya da destek aldıkları gerçeğini her şeye veya herkese rağmen görmezden gelemeyiz.

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN 20 BİN ÖĞRENCİYE DESTEK

Enflasyonun tabana yayılarak tüm harcama gruplarında kendini hissettirdiği dönemlerde yerel yönetimlerin özellikle eğitim ve ulaştırma konusunda sağladığı destekler veliler için bir nefes alma fırsatı sunuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2024-2025 eğitim öğretim döneminde 20 bin öğrenciye eğitim desteği sağlayacağını duyurması özellikle dar gelirli ve ekonomik desteğe ihtiyaç duyan aileler için derin bir nefes olarak dikkat çekiyor. Bu tür destekler eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaya katkı sunmanın yanı sıra artan maliyetler karşısında ailelerin yükünü hafifletmek için de kritik bir önem taşıyor. Özellikle metropollerde artan ulaştırma ve kırtasiye masrafları nedeniyle zorlanan veliler yerel yönetimlerin sağlayacağı bu desteklerle süreci daha katlanabilir şekilde atlatabilme fırsatına kavuşabiliyor. Ancak uzun vadede eğitim maliyetlerinin düşürülmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması için daha geniş kapsamlı çözümler gerekiyor.

Hayat yolculuğunun bizi getirmiş olduğu noktada veli olmak sadece çocuğunu okula göndermekle sınırlı kalmıyor, tüm eğitim harcamalarını düşündüğünüzde adeta bir tren rayında dengede yürüme becerisine sahip olmayı da gerektiriyor.
Bu zorlu yolculukta deli olmadan veli olunmaz, çünkü bu yolculuk her adımda daha büyük çılgınlıklar, sabırlar, kararlılıklar ve fedakârlıklar gerektiriyor.
Bizde dikeni görüp de gülü fark etmeyenler, gül bahçelerinde bile dert arar.
#Yapay zeka
#Eğitim
#Aktüel
#Hayat
#Özgür Bayram Soylu