|
Hedef belli, fail kim?

Somali’nin başkenti Mogadişu’da cumartesi günü düzenlenen bombalı saldırı, sadece ülkenin değil tüm dünyanın son yıllarda şahit olduğu en kanlı eylem olarak kayıtlara geçti. Somalili yetkililerin bildirdiğine göre ölü sayısı 300’ü aşarken, bundan fazla kayıp ve yaralı var. Kurban sayısının önümüzdeki günlerde daha da artacağına kesin gözüyle bakılabilir. Cesetlerden en az 100’ünün kimliği tespit edilemeyecek şekilde yandığı kaydedilirken, bunların devlet tarafından defnedildiği belirtildi. Kayıp olduğu bildirilen birçok kişinin cesedinin de, patlama sonucu tamamen parçalara ayrılmış olma ihtimali sebebiyle hiçbir zaman bulunamayabileceği açıklandı.


Olayın ardından üç günlük yas ilân eden Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Muhammed, saldırıdaki işaretlerin terör örgütü eş-Şebâb’ı gösterdiğini söyledi. “Eş-Şebâb yine masumları hedef aldı” diyen Muhammed, örgüte karşı yeni ve kapsamlı bir operasyon dalgasının başlatıldığını duyurdu. Saldırı, eş-Şebâb tarafından -henüz- üstlenilmedi.

Şubat ayında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Muhammed Abdullah Muhammed’in en büyük sınavı, iktidarın ABD’nin kuklası olduğunu savunan eş-Şebâb ve diğer yerel örgütlere karşı verilen mücadele. Sıklıkla bombalı saldırıların ve silahlı baskınların yaşandığı ülkede, merkezi hükümet kontrolü tam anlamıyla sağlayabilmiş değil. ABD’nin silah, istihbarat ve lojistik yardımına rağmen, örgütlerin etkisini kıramayan hükümet, aynı zamanda fakirlik ve açlıkla da baş etmeye çalışıyor. Dış yardımların halka özenli şekilde dağıtılmadığı eleştirilerine muhatap olan Somali yönetimi, uluslararası yardım kuruluşlarından da destek alıyor.

Kelime manası “gençler” olan eş-Şebâb, 2006’da Somalili bir grup genç tarafından kuruldu. Başkent Mogadişu’yu da bir süre idare eden örgüt, saldırılarını merkezi hükümet ve müttefiklerine yöneltmesiyle tanındı. 2012’de El Kâide bünyesine katılan örgüt, kendisini DAEŞ türü yapılanmalardan ayrı tuttuğunu açıklasa da, sivillerin hedef alındığı saldırılar nedeniyle sıklıkla DAEŞ’le kıyaslandı. 2013 ve 2015’te Kenya’da düzenlenen iki saldırı (birinde turistik tesislere, diğerinde bir alışveriş merkezine) dışında, eş-Şebâb eylemlerinin tamamında Somali sınırları içine odaklandı.

ABD’nin sağladığı uluslararası destek dışında, Somali’deki Afrika Birliği Misyonu (AMISOM), eş-Şebâb’la yürütülen mücadelenin ana aktörü durumunda. AMISOM bünyesinde Uganda, Burundi, Etiyopya ve Kenya’dan ciddi miktarda asker var. Somali’de görevli asker sayısı 20 bin dolayında olan AMISOM’un operasyonları sayesinde eş-Şebâb’ın kontrol ettiği coğrafi alan son yıllarda gözle görülür şekilde azalsa da, örgütün AMISOM’dan elde ettiği silah ve mühimmatı kendi saldırılarında kullandığı da biliniyor. Bazı vakalarda, AMISOM’a mensup askerler, eş-Şebâb’a silah satmakla da suçlanıyor.

***

Buraya kadar yazılanları, Somali’deki son saldırı bağlamında biraz okuma yapmışsanız muhtemelen görmüşsünüzdür. Dünya basını da, Mogadişu’ya dair haberlerini hep eş-Şebâb üzerinden duyurdu zaten. Örgütün tarihçesi, önceki benzer eylemleri, sivillere karşı acımasızlığı, çoğu saldırıda hedef gözetmemesi… Bunlar çokça yazılıp-çizildi.

Ancak son saldırıda dikkat çeken bir durum var, pek dile getirilmeyen:

Yüzlerce kiloluk patlayıcıyı kamyona yükleyen saldırganlar, özellikle Somali Dışişleri Bakanlığı’nı ve hemen yakınındaki Katar Büyükelçiliği’ni hedef almış görünüyorlar. Büyükelçilik binası kullanılamaz halde, üstelik çalışanlardan yaralananlar bile var. Can kaybı yaşanmasa da, Katar’ın Somali’deki diplomatik misyonuna hasar verilmeye çalışıldığı -ve bunun başarıldığı- gayet açık.

Fakirlik, açlık ve terörün pençesinde kıvranan Somali, Katar dışında Arap dünyasından özellikle iki ülkenin büyük yardımını görüyor: Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Suudiler, hükümete sıcak para ve maddi destek sağlarken, BAE de Somali ordusunun eğitimini üstlenmiş durumda. BAE, Somali’ye ekonomik yardım için de geçen sene kesenin ağzını açmıştı.

Buna rağmen, Körfez ülkeleri geçtiğimiz haziran ayında Katar’ı boğmaya karar verdiklerinde, Somali hükümeti beklenmeyen bir adım attı ve boykota katılmayacağını duyurdu. Somali yönetimi, hava sahasını Katar uçaklarına açık tutarak Doha’yı rahatlattı. Böylece Mogadişu, Katar’la Ankara arasındaki dayanışma hattına katılarak safları sıklaştırmış oldu. Bu durumun, Katar’a kuşatma uygulayan ülkeleri çok sinirlendirmiş olduğundan kuşku yok.

***

Mogadişu’da insanın yüreğini parçalayan o görüntüler ortaya çıkar çıkmaz, Türkiye üzerine düşeni yaptı ve hemen 50’ye yakın ağır yaralı Somalili tedavi için Ankara’ya getirildi. İhtiyaç içindeki bir kardeş ülkeye böylesine kritik bir zamanda el uzatarak hem gönül kazandık, hem de bol dua aldık.

Sadece insanlar değil, devletler ve iktidarlar da dua alır. Devletlerin ve iktidarların aldığı dualar, uluslararası ilişkilerin dar ve dolambaçlı koridorlarında ön açacak ve yol gösterecek kandillere dönüşür.

#Soamli
#Mogadişu
#Terör
7 yıl önce
Hedef belli, fail kim?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset