|
Ağca"nın cebinden çıkan kâğıttaki isimler

Mehmet Ali Ağca, İpekçi Suikastı"nın tetikçisi olarak 25 Haziran 1979 günü yakalanmış, ancak sorgusunun derinleşmesi engellenmişti.

Dönemin Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Org. Necdet Üruğ, Ağca"nın daha fazla konuşmasına müsaade etmemişti.

Ağca, bir kahvehanede otururken yapılan bir ihbar sonucu yakalanmıştı.

Ele geçtiğinde üzerinden çıkan kâğıtta üç ayrı ismin baş harfleri ve karşısında da bu kişilerin adresleri vardı…

O isimler mi, işadamı Can Kıraç, siyasetçi Şahap Kocatopçu ve gazeteci Necati Zincirkıran"dı.

Tuhaf olan o kâğıtta bu isimlerin neden yer aldığı hiç merak edilmedi, bir başka deyişle bu üç kişiyle ilgili hiçbir soruşturma yapılmadı.

Polis de araştırmadı, mahkemede de tartışılmadı…

***

Can Kıraç, Vehbi Koç"un damadı "Derin Galatasaray" İnan Kıraç"ın ağabeyidir.

TÜSİAD"ın kuruluş hazırlıklarını yürüten komitede görev yapmıştı.

Koç Holding"in tepe isimlerindendi.

***

Türkiye henüz Aydın Doğan"ın ismini bilmezken…

Aydın Bey"in en yakın dostu İnan Kıraç"tı.

O dönemde Koç Holding"deki Otomotiv Grubu"nun başında bulunan İnan Kıraç, Aydın Doğan"ı destekliyordu.

Aydın Bey"in Milliyet"in satılacağını İnan Kıraç"tan duyduğunu da Tevfik Güngör Uras"ın hatıra kitabından öğreniyoruz. (Saf ve Bakir Anadolu Çocuğu, Sayfa:307)

İnan Kıraç, Milliyet"in sahibi Ercüment Karacan"ın yakın arkadaşıydı.

***

Abdi İpekçi Suikastı, Türkiye"yi 12 Eylül darbesine "çağıran" en dramatik kilometre taşları arasında yer alır.

İpekçi"nin öldürülmesinden sonra Ercüment Karacan apar topar Milliyet"i elinden çıkardı.

12 Eylül" e doğru "doludizgin" gidilirken, Aydın Doğan da Milliyet"in yeni sahibi olmuştu.

***

Ercüment Karacan"ın oğlu Ömer Karacan yıllar sonra (Sabah"taki röportaj, 2007) şöyle diyecekti:

"Babam Milliyet"i satmaya mecburdu. Abdi Amca öldürülmüştü. O hayattaki en yakın arkadaşıydı…

Çok kırıldı, küstü…

Devamlı öldürüleceğiz, kaçırılacağız endişesiyle yaşıyordu. Babamın Milliyet"i satmasındaki en büyük neden bizi öldürmelerinden korkmasıdır. Babam ailemizi korumak istedi…"

***

Uğur Mumcu, Cumhuriyet"teki 27 Kasım 1979 tarihli yazısında Milliyet"ten şekva ediyordu:

"Abdi İpekçi"nin öldürülmesinden, katil sanığı Mehmet Ali Ağca"nın askeri cezaevinden kaçırılmasına kadar geçen süre, bu olayın üzerindeki kuşku bulutlarını yoğunlaştırmıştır. Ağca"nın kaçışıyla Abdi İpekçi Olayı sanıldığından daha koyu ve giz dolu karanlıkların içine gömülmüştür…

Ve ne acıdır ki, Milliyet gazetesi bu karanlığı yırtmak için en küçük bir çaba harcamamakta, üstelik İpekçi"nin kemiklerini sızlatırcasına olayları göz ucuyla izlemekle yetinmektedir.

Abdi İpekçi"yi öldüren örgüt bu kez de katil sanığını kaçırmıştır…"

***

Emekli orgeneral Necdet Üruğ, Ağca"nın cezaevinden kaçırılmasından yirmi yıl sonra…

"M.Ali Ağca"nın kaçırılması tugayın içinden organize edilmiş bir örgüt işiydi. Darbelerin hukuku yoktur" diye konuşacaktı.

***

Şahap Kocatopçu "darbelerden sonra bakan olarak gelen" rejimin en fazla müsaadeye mazhar isimlerinden birisi idi.

27 Mayıs Darbesi"nden sonra Sanayi Bakanlığı"na, 12 Eylül darbesinin ardından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı"na getirilmişti.

TÜSİAD Başkanlığı yapmıştır.

Koç Holding İcra Kurulu Başkanı da olmuştu.

Masonluğu, birçok kaynakta yazılıdır.

Şahap Kocatopçu"nun eşi ile 12 Eylül"ün lideri Kenan Evren"in eşi akraba idiler.

***

12 Eylül darbesinden sonraki süreçte kurulan partiler arasında yer alan Milliyetçi Demokrasi Partisi"nin 6 Kasım 1983 seçimlerini kazanması "planlanmıştı!"

Ancak, "Konsey"deki hesap, Sandık"ta şaşmıştı…

Evren"in seçimden hemen önceki MDP yönlendirmesi ters tepmişti. Başbakanlık koltuğuna Turgut Sunalp değil de Turgut Özal oturmuştu.

***

Sunalp, 1975"te kurulan Ege Ordusu"nun ilk komutanı idi. O emekli olunca yerine Kenan Evren getirilmişti.

Turgut Sunalp, 1972"den itibaren Genelkurmay İkinci Başkanlığı da yapmıştır. Bu görevde iken, gizli devlette yani "Üst Yapı"da Genelkurmay"ı temsil eden orgeneraldi!

1948"de kontrgerilla eğitimi için ABD"ye gönderilen on altı kişilik ilk heyette Turgut Sunalp de yer almıştır.

O dönemde ABD"ye gidenlerden on dört subay, 27 Mayıs 1960 darbesini yapan komitenin mensubudurlar.

***

Türkiye"deki bütün darbeleri inşa eden "Üst Yapı" altmış kişiden oluşan bir gizli kadroydu.

Başında daima bir Amerikalı vardı. Çekirdek kadrosu ise "içimizdeki" işadamlarından müteşekkildi.

11 yıl önce
Ağca"nın cebinden çıkan kâğıttaki isimler
Müstehcen resminin Facebook’ta paylaşımı memurluktan atılma sebebi olamaz!
Rusya-İran-İsrail üçgeninin ortasında...
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…