Amiral Gemisi''nin eski kaptanı, Sabah''taki
“Gaza''dan Dönüş” manşetini İsrail''den bile önce davranarak “dosyasına” koymuş!
Böyle yapmasına hiç şaşırmadım.
*
Amerika''nın gayrı meşru Irak işgalini bütün hücreleriyle destekleyen…
Tezkerenin reddedilmesi üzerine uzun süre ağıtlar yakarak “felaket tellallığı” icra eden…
Dört yüz on bir eli bir manşetle “kaos”a kaldırmaya kalkışan…
Darbeci Ergenekon örgütüne toz kondurmayan…
Geçen yılın son günlerine girilirken de birdenbire kaptan köşkündeki görevinden ayrılmak zorunda kalan bir “zat-ı şahane”nin…
İsrail-ABD politikalarına olan meftunluğuna nasıl şaşırabilirdim ki?
Nehir kenarında, -”devran tersine döner mi” diye- hesap yaparken; “iliştirilmişlik” dosyasının acayip kabarık olduğunu hatırlamak elbette işine gelmez.
*
Eski Kaptan''ın yazısında “İsrail Bunları Dosyasına Koyar” başlığı okunuyordu ya; İsrail, asıl Hürriyet''in önceki günkü “Ağlayan Komando” manşetini afiyetle dosyasına koymuş olmalı!
İsrail makamları, Hürriyet''in “yeni kaptanı”nın gazetesinin manşetine elleriyle yerleştirdiği “ağlayan komando” fotoğraflarından pek memnun kalmıştır.
*
Amiral Gemisi, “Yüzü gözü kan içinde, korkmuş, ağlayan İsrailli komandolar”ın fotoğraflarını basarak; “İsrailli askerler aslında kendilerini savunmuşlar, bakın nasıl da mağdur olmuşlar” demeye getiriyor!
Suret-i haktan görünmeye çalışan satırların da serpiştirildiği hinlik dolu manşette “İşte İsrail''in sildiği fotoğraflar” diyerek şaşırtmaca yapılıyor.
“Optik Çarpıtma” ameliyatı, usulca gerçekleştiriliyor.
Hürriyet''in afiyetle yememiz için öne sürdüğü üzere İsrail''in bu fotoğrafları silmiş olması mümkün değil!
Tersine, bu fotoğraflar; İsrail''in kara propaganda yapabilmesi amacına hizmet eden elverişli bir malzeme anlamına geliyor.
Nitekim, İsrailli bir savunma yetkilisi…
Hürriyet''teki fotoğraflar için…
“Bu görüntüler askerlerimizi öldürme girişimini kanıtlıyor” diye açıklama yapıverdi!
*
Netice itibarıyla, Amiral Gemisi Hürriyet “İçimizdeki İliştirilmişler” kapsamındaki icraatlarından birinde daha “fenersiz yakalanmış” durumdadır.
*
İsrail, uluslar arası sularda terör estiriyor; insani yardım gemisine baskın yapıyor; masum gönüllülere gemiye iner inmez ölüm yağdırıyor.
On dokuz yaşındaki savunmasız Furkan''ın alnına yarım metreden beş kurşun sayılıyor.
İsrail''in komandoları, gözlerini kırpmadan…
Dokuz Türk''ü otuz kurşunla şehit ediyor.
“İçimizdeki İliştirilmişler” cephesindeki bazıları ise…
Zalim İsrail''e, teröristlerine hesap sormak yerine bütün kabahati baskına uğrayan, şehit olan, yaralanan gönüllülere çıkarıyor!
İsrail''in alçaklığını, korsanlığını “haklı çıkarmaya” yelteniyorlar.
*
Demek ki…
Silahsız- savunmasız gönüllüler saldırıya uğrarken, üzerlerine ateş açılırken “kıpırdamadan duracak”lar…
İsrailli askerlere de “Ne iyi yaptınız da bize ateş açıyorsunuz, bizi öldürüyorsunuz?” diyeceklerdi, öyle mi?!
*
“Ağlayan Komando” manşetinin sahipleri…
Optik çarpıtma yöntemiyle medya tilkiliği yaparak hakikati örtbas etmeye çabalarlarken…
Cürmümeşhut halinde yakalanmışlardır.
