|
Leoparın benekleri değişmez

Amerika “Bölünmüş” Devletleri Başkanı Biden’ın Dışişleri Bakanı Antony Blinken demiş ki:

“ABD, yeni dönemde maliyetli askeri müdahalelerle farklı ülkelerdeki rejimleri devirmeye çalışmayacak. Böyle taktikleri geçmişte denedik. İyi niyetli olsalar da işe yaramadılar.”

*

İşbu açıklamadaki askeri müdahaleler; sadece ABD’nin işgal ettiği ülkeleri değil, darbe yaptırdıklarını da işaretliyor.

Yani, evvela itiraf hanesine yazılmalı!

Devam edelim…

Muhtelif askeri müdahalelerle sayısız masum insanın kanlarını döken; “Küresel Mafya” olarak çöktüğü ülkeleri her türlü yıkıma, perişanlığa uğratan Haydut ABD, güya “iyi niyetli” imiş!

-Zırvanın şahikasıdır.

*

“Vazgeçme” beyanını “müdahalelerin işe yaramamasına; nihayetinde başarısız olmalarına” bağlıyorlar ki…

Dikkat, burada “ahlaki” manada zerre pişmanlıkları yok.

Vicdansızlıkları, insansızlıkları “aynen con vaynen” sırıtıyor.

*

Peki ya, bunlar; gerçekten işgallerden ve darbelerden
vazgeçtiler mi?

-ABD’ye asla güvenilmez!

Haydut Devlet ABD’nin İyi Hal Kâğıdı yoktur. Hiçbir zaman da olmadı…

-Leoparın benekleri değişmez!

EMPERYALİST İCRAATLAR

Bunak Kovboy Joe Biden, geçenlerde Suriye’deki ilk ölümcül askeri harekâtını gerçekleştirdi.

Amerikan Askerleri, Kuzey Suriye’de “PKK devleti” planından vazgeçmiş değil; silah sevkiyatını da sürdürüyorlar.

ABD, Irak’tan da elini çekmiş değil…

Trump’ın Afganistan’dan asker çekme kararını Joe Biden uygulayacak mı; şu an için belirsiz.

*

Askeri müdahalelerin
darbe
kısmına gelecek olursak; FETÖ 15 Temmuz’da darbeye kalkıştığında, Joe Biden Başkan Yardımcısı idi.

Aynen Trump gibi Biden da Fetullah’ı iade etmiyor; FETÖ’yü bütün hücreleriyle kollamaya, yönetmeye devam ediyor.

Tüm bunlardan sonra: Dışişleri Bakanı Blinken’ın sözlerine güvenebilmek yahut bu açıklamasını samimi bulmak mümkün değildir.

Sadece “göz boyamaya” yarayan laflar var, icraat mafiş…

İcraata dair bir “ışık” da yok.

ABD’nin “kandan beslenen” bir devlet olduğunu asla aklımızdan çıkarmayalım.

Darbe
ile
ABD
eş anlamlıdır.

ABD için “demokrasi” bir illüzyondan, sihirbazlık gösterisinden, narkozlamadan ibarettir.

DERİN ABD’NİN POLİTİKASI
Türkiye’de gerçekleştirilen darbelerin tamamının arkasında
ABD’nin yer aldığı defalarca kanıtlanmıştır.

1960 ve 1971’deki Askeri Müdahaleler sırasında ABD’de Cumhuriyetçi başkanlar vardı; 1980 ve 1997’de ise Beyaz Saray’da Demokratların başkanları oturuyordu…

15 Temmuz 2016 darbe girişiminde de yine Demokratların başkanı Oval Ofis’te idi.

Yani, nedir?

ABD için muhtelif ülkelerde
darbe
organize etmek, derin devlet politikasıdır.

Beyaz Saray’da Cumhuriyetçilerin ya da Demokratların başkanının olması fark etmiyor.

ÖYLE DEĞİL, BÖYLE

28 Şubat’ın yirmi dördüncü yıldönümü münasebetiyle, 1997’deki darbenin perde arkasında “kimin yer aldığı” bir kere daha yazılıp çizildi.

Bazı devşirmelerin, ABD’nin 28 Şubat darbesini yaptırttığı gerçeğini
karartmaya
yeltendikleri gözlendi.

ABD eski Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin Türkiye’de görevi yaptığı dönemde bir grup gazeteciye söyledikleri ile ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın bir cümlesi üzerinden giderek ABD’nin 28 Şubat’ta “demokrasiden yana tavır aldığı” iddiası/yalanı seslendirildi.

Bu ve benzeri tezler zırvadan ibarettir.

*

Darbe olması için, illa ki Başbakanlığa tankların gitmesi falan şart değildi ki:

28 Şubat MGK’sından üç hafta kadar önce Sincan’dan geçirilenler neydi?

*

Haydut ABD’nin “onların çocuklarına yaptırttığı” askeri darbeler; tıpkıbasım yöntemlerle değil, muhtelif şekillerde icra edildi.

28 Şubat sürecinde, klasik anlamda bir darbe yaptıkları vakit “TSK içindeki kuvvetle muhtemel bölünmeden çekindikleri için” daha farklı bir metotla askeri müdahaleyi gerçekleştirdiler.

13 Haziran’da (1997) Albright’ın bahis konusu açıklaması geldi; 18 Haziran’da da Refahyol’a havlu attırıldı…

Generallerin 3 Haziran 1997 tarihinde İzmir’deki gizli toplantısında; dönemin Genelkurmay Başkanı’na “Siz, Ankara’da Meclis’i kapatırsanız; ben de İstanbul’da açarım!” diye karşı çıkan dönemin ‘Birinci Ordu Komutanı’ idi!

#ABD
3 yıl önce
Leoparın benekleri değişmez
Dinlen ki, çalışabilesin
Düve miti Siyonazilerin çirkin emellerini perdeler mi?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı