
Dinleme faaliyetlerini hitama erdiren komisyonun, işlevini tam anlamıyla yerine getirmesi için sürecin yol haritasına dair bir rapor hazırlaması bekleniyor. Temsil açısından tatmin edici bir parlamento kompozisyonuna sahip olan komisyona katılan partilerin bu konudaki yol haritaları, hiç kuşkusuz komisyonun elini kuvvetlendirmektedir. Bir önceki yazıda AK Parti’nin komisyon raporunun ayrıntılarını sunmuş ve özellikle sürecin hukuki bağlamına ilişkin nasıl bir adımın atılacağı ve hemen sonrasında toplumsal entegrasyon ve muhtelif konulardaki ayrıntıları ele almıştım. Bu yazının konusu ise MHP’nin komisyon raporuna dair.
Raporun en dikkat çeken boyutlarından birisi de sorunun tanımına dair olan bölümler. MHP, mevcut sorunu bir kimlik problemi olmaktan ziyade bir terör ve tedhiş sorunu olarak görmekte. Çözüm önerileri kısmı için de belirleyici olan bu perspektif, Terörsüz Türkiye’nin gerçekleşmesi için terör örgütünün şartsız ve koşulsuz olarak kendisini feshetmesi ve fesih koşullarını yerine getirmesini talep etmektedir. Bu doğrultuda terör örgütünün Suriye sahasındaki unsurları (YPG) başta olmak üzere Avrupa diasporasındaki aktif üyelerinin de faaliyetlerini sonlandırması beklenmektedir. Özellikle Avrupa ayağında yabancı istihbarat birimlerine vurgu yapılan raporda, terör örgütünün bu tür birimlerle kurduğu angajmanların da nihayete erdirilmesi gerekliliği ifade edilmektedir.
Sürecin hangi aşamalardan geçerek bugüne geldiğine ilişkin ayrıntılı bir kronoloji sunan raporun çözüme dair siyasi ve hukuki önerileri de tartışılmayı hak ediyor. Yasal bir düzenlemenin gerekliliğini vurgulayan rapor, sürecin ruhuna uygun düşecek biçimde kademeli indirim, erteleme ve ceza sorumluluğunun düşmesinin gündeme alınması gerektiğini savunmaktadır. Cezaevindeki hasta ve yaşlı hükümlüler için de infaz erteleme müessesesinin yeniden düzenlenmesi ifade edilmekte ve özellikle suça bulaşmış ve bulaşmamış örgüt üyeleri ile ilgili kategorik ayrım yapılması tavsiye edilmektedir.
AK Parti ve MHP’nin birbirine yakın pozisyonları, komisyon raporunun şekillenmesine büyük bir katkı sağlayacaktır. Sürecin ana sütunlarını oluşturan Cumhur İttifakının her iki bileşeni, hem çözüm önerileri hem de talepler konusunda birbiriyle örtüşen bir perspektife sahipler. Sürecin geleceği açısından ümit verici olan bu durum, komisyona iştirak eden diğer partiler tarafından desteklendiğinde önemli bir mesafe kat edilmiş olacak.
Fakat son dönemde gerek Suriye sahasında SDG’nin 10 Mart mutabakatına yönelik ayak diremeleri gerekse de DEM’in bazı maksimalist talepleri süreç açısından ciddi riskler üretmektedir. Bir sonraki yazının konusu olacak olan DEM’in komisyon raporu bu eşgüdüme ayak uydurmakta zorlanacak gibi. Rapordaki bazı taleplerin askıya alınması ve özellikle sürecin dili açısından daha dikkatli olunması noktasında bazı derslerin çıkarılması mümkün olabilir. Aksi takdirde süreci sabote etme ihtimali olan dış aktörlere angaje bir dil ve pratik gelişecek, bu da projenin akim kalmasına neden olacaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.