"Evlat acısı" acıların en büyüğü, en şiddetlisi, en yakıcısı olarak tarif edilir hep.
Tatmadım; bilmiyorum.
Allah tadanların yardımcısı olsun.
Allah Sırrı Sakık"ın da yardımcısı olsun!
Beş sene önce eşini şimdi de evladını kaybetti.
Annesi öldüğü için intihara teşebbüs eden oğul Sedar Sakık, bu kez giriştiği teşebbüsde "başarılı" oldu.
Sırrı Sakık"a ve Sedar"ı sevenlere sabır diliyorum.
Gelelim bu olayın haber değerine.
Evlat acısı bir haber midir?
Evet.
Başlı başına intihar bir haber midir?
Evet.
İntihar eden bir milletvekili çocuğu/akrabası ise haber midir?
Evet.
İntihar eden popüler bir vekilin oğluysa haber midir?
Tabi ki evet.
Tamam da…
Oğlu intihar eden bir vekil haberini 30 yıldır ülkede akan terör kanı ile harmanlamak haber midir?
Hayır.
Başbakan Erdoğan"ın Sırrı Sakık"a başsağlığı telefonu, ikilinin arasında geçen diyalog ve bu diyalogun medyaya yansımaları ve bu yansımaları daha bir karartan yorum ve değerlendirmeler…
Ne yani?
Sırrı Sakık BDP milletvekili BDP"de PKK destekçisi diyerek Sakık"a geçmiş olsun yerine "Oh olsun" mu diyeceğiz?
Suriye, İran, İsrail, Irak, Almanya "diğer" ABD vs. ile yoğrulmuş "yeni " PKK saldırıları sonrası verilen şehitlerle yanan yürekleri, Sakık"ın gözyaşları ile mi sulayacağız?
Bu acıdan sonra Sırrı Sakık"ın "doğru yol" u bulup terör saldırılarını ağız dolusu lanetlemesini mi bekleyeceğiz?
Bazen ifade hürriyeti için mühim olan sosyal alem bazen de müthiş bir lağım çukuru olabiliyor.
Sakık"ın acısı üzerine yazılan yorumları dahi okumak için vicdanı bir kenara bırakmak gerekiyor.
Nasıl bir öfke nasıl bir iz"ansızlıktır bu!
Ayrıca…
Sedar"ın ölümünü köşesine taşıyıp aynı köşede terörden bahsetmek de aynı algıya hizmet etmekten başka bir işe yaramaz.
Şunu anlamak neden zor?
Sedar Sakık intihar ederek, şehitler hain ve kalleş saldırılara maruz kalarak bu dünyaya veda etmişlerdir.
Bu olayda Sırrı Sakık, Sedar"ın sadece babasıdır.
