|

Kazakistan’da yeni bir devlet düzeni kuruluyor

Kazakistan’ın iç siyasetinde cereyan eden gelişmeler ve reformlar yeni bir devlet düzeninin kurulmasına işaret etmektedir. Tokayev’in 2019 yılında göreve geldiğinde önce yumuşak bir geçiş süreci başlatarak, eski düzenle barışık ve istikrarı bozmadan gizlice mücadele ettiği gözlerden kaçmamalıdır.

02:40 - 15/10/2022 Cumartesi
Güncelleme: 02:46 - 15/10/2022 Cumartesi
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
Dr. Ali Semin - İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi - ODAP Direktörü

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla beraber Kazakistan, 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığına kavuşmuş ve Kazakistan Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Kazakistan daha sonra başta Bağımsız Devletler Topluluğu olmak üzere birçok uluslararası örgütün üyesi ve sürekli gelişmekte olan mühim bir Türk Devleti olmuştur. Bilhassa Kazakistan’ın coğrafi niteliğine bakıldığında Orta Asya’da en geniş topraklara sahip ülke olduğunun altını çizmekte yarar vardır. Bu bağlamda Kazakistan gerek Asya ve Avrupa gerekse Rusya ile Çin arasındaki konumundan dolayı jeopolitik ve jeo-stratejik anlamda da önemlidir. Öte yandan Kazakistan’ın yer altı ve yer üstü zenginlikleri dikkate alındığında Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi büyük küresel güçlerin odak noktası haline geldiğini de belirtmek gerekir. Orta Asya’daki Cumhuriyetler içerisinde sadece Kazakistan’ın Rusya ile 6846 kilometre ve Çin ile 1533 kilometre ortak sınırı bulunmaktadır. Bunlara ilaveden Kazakistan’ın bir diğer ehemmiyeti ise Hazar Denizi’ne 2340 kilometrelik en büyük kıyısı olan ülke niteliğini taşımaktadır. Dahası Kazakistan’ın zengin enerji kaynaklarına sahip olmasının yanı sıra ciddi sanayi altyapısı da bulunmaktadır.

TOKAYEV SONRASI SİYASİ REFORMLAR

Yukarıda sözü edilen Kazakistan’ın jeopolitik ve jeo-stratejik önemiyle birlikte iç siyasette ve anayasada hatırı sayılır değişimler yaşanmaktadır. Nursultan Nazarbayev’in ülkeyi yaklaşık 28 yıl yönettikten sonra Mart 2019’da Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmesi ve ardından gelen Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in ülke siyasetinde adeta sessiz devrim yaptığını söylemek yanlış olmaz. 2 Ocak 2022’de akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar ve enflasyonun yükselmesinden dolayı ülkede meydana gelen gösteriler, Cumhurbaşkanı Tokayev’in düzenlemekte olduğu siyasi reform planlarını hızlandırdı. Tokayev geçtiğimiz şubat ayında Nazarbayev’in Kazakistan Güvenlik Konseyi ve Halk Asamblesi’ndeki ömür boyu başkanlık yetkilerini tamamen kaldırdı. Bununla birlikte ülkenin iç ve dış politikasına ilişkin devlet girişimlerinin Nazarbayev ile kararlaştırılmasını öngören maddenin de çıkarılmasıyla Nazarbayev’in devletle bağı koparıldı.

Öte yandan Kazakistan’da geçtiğimiz 5 Haziran’da anayasa referandumu gerçekleşmişti. Ülkede yapılan referanduma 11 milyon 734 bin 642 seçmenin yüzde 68’i katılım sağlamıştır. Sözü edilen referanduma yüzde 78,18 evet oyu çıkmıştı. Şu noktaya dikkat çekmek gerekir ki, Tokayev’in göreve geldikten sonra anayasa referandumuna ihtiyaç duymasının üç önemli nedeni vardır. Bunlardan birincisi ocak ayında ülkede yaşanan protesto gösterilerinin etkisi ve halkın talep ettiği reformlardır. İkinci neden Tokayev’in anayasa referandumuyla Kazakistan’ın siyasi sisteminde yapmaya çalıştığı sistemsel değişimleri kolaylaştırmayı amaçlamasıdır. Üçüncü neden ise, Tokayev’in düzenlediği anayasa referandumunun ülkedeki statükonun değiştirilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bu açıdan bakıldığında Kazakistan’ın yeni anayasasında ocaktaki göstericilerin taleplerine de yer verildiği görülmektedir: “Kazakistan toprağı ve yeraltı doğal kaynakları devletin mülkiyetindedir” maddesi “Kazakistan toprağı ve yer altı doğal kaynakları halka aittir” olarak değiştirildi. Söz konusu anayasada idam cezası da kaldırıldı. Cumhurbaşkanı Tokayev’in iç politikadaki reformlarının dış politikaya da yansımasında fayda vardır. Kazakistan’ın başta Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasıyla ortak stratejilere yönelerek ekonomik ve ticari iş birliklerinin artırılması için mekanizmaların kurulması elzemdir. Kazakistan artık Rusya etkisinde bir dış politikadan öteye yönelmeye meyil etmektedir.

ESKİ DÜZENLE GİZLİ MÜCADELE

Sözü edilen gelişmeler dikkate alındığında, 1 Eylül’de parlamentonun açılış töreninde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Tokayev, adaletli bir Kazakistan kurma yolunda derin ve kapsamlı reformları başarıyla faaliyete geçirmek için halkın yeni bir güvenoyuna ihtiyaç duyduğunu ifade ederek cumhurbaşkanlığı erken seçimlerinin yapılmasını önerdi. Tokayev 21 Eylül’de erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önümüzdeki 20 Kasım’da yapılmasıyla ilgili kararnameyi imzalamıştı. Bahse konu kararname ile Tokayev’in reform eylem planında yer alan husus, Cumhurbaşkanının görev süresini 5 yıldan 7 yıla çıkarılması oldu. Bu bağlamda Kazakistan’daki pek çok alanda yapılan reformların pekişmesi için halkın ekonomik sorunlarının çözülmesi ve adaletli gelir dağılımın inşa edilmesi de gerekmektedir. Ülkedeki yeni siyasi sistemin oluşturacağı çözümler yalnızca siyasi amaçlara odaklanmamalıdır.

Aslında yukarıda belirtilen hususlar sarmalında değerlendirildiğinde Kazakistan’ın iç siyasetinde cereyan eden gelişmeler ve reformlar yeni bir devlet düzeninin kurulmasına işaret etmektedir. Tokayev’in 2019 yılında göreve geldiğinde önce yumuşak bir geçiş süreci başlatarak, eski düzenle barışık ve istikrarı bozmadan gizlice mücadele ettiği gözlerden kaçmamalıdır. Örneğin Tokayev göreve gelir gelmez ülkenin başkenti olan Astana’nın ismini Nur Sultan olarak değiştirmişti. Fakat 14 Eylül’de Tokayev’in kararıyla Kazakistan’ın başkenti yeniden Astana oldu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ASTANA ZİYARETİ

10 Mayıs’ta Tokayev, Ankara’yı ziyaret ederek iki ülke arasında 2012’de hayata geçirilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin üçüncü toplantısına katılmış ve önemli iş birliği alanlarında 15 anlaşma imzalamıştı. Tokayev’in Ankara ziyaretinden sonra 12-13 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı’nın 6. Zirvesi›ne katılmak üzere Astana’yı ziyareti sırasında başkanlık ettiği Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 4. toplantısında ise, Teknik Düzenlemeler, Standardizasyon, Metroloji, Akreditasyon ve Uygunluk Değerlendirmesi Alanlarında İşbirliği Tesis Edilmesine Dair 6 Mutabakat Zaptı’nı imzaladı. Dolayısıyla Türkiye-Kazakistan arasında yalnızca son 5 ay dilimi gibi kısa bir sürede 21 anlaşma imzalanmış oldu. Sözü edilen anlaşmalar Türkiye-Kazakistan’ın hedeflediği 5.3 milyar dolar olan ticaret hacmini 10 milyar dolara yükseltilmesini kolaylaştıracaktır. Özetlemek gerekirse Kazakistan’ın, Ankara ile kurduğu stratejik ortaklıkla jeopolitik, jeoekonomik ve jeo-stratejik iş birliğini artırmayı hedeflediği anlaşılmaktadır.

#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
#Astana
#Tokayev
#Kazakistan
2 yıl önce