|

Toplumsal farkındalığa ihtiyacımız var

Türkiye ekonomisi için çok büyük önem taşıyan atıkların, kaynağında ayrıştırılması gerektiğini belirten TÜDAM Başkanı Vedat Kılıç, toplumsal farkındalığın artırılmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Kılıç, atık ayrıştırmada tek sorumlunun hane halkı olmadığını vurguladı.

Mesude Demirhan
00:00 - 6/08/2021 Cuma
Güncelleme: 07:25 - 6/08/2021 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Evsel atıkların yanısıra, pandemi döneminde internetten satışların da büyümesiyle ambalaj kullanımı arttı. Ancak bu artışa karşın atığın geri kazanılamaması sorunu yaşanıyor. Araştırmalara göre, Türkiye'de yerleşim birimlerinde, yani evlerde yıllık 6 milyon ton geri dönüştürülebilir nitelikli atık oluşuyor. Bunun sadece 1 milyon tonu geri kazanılabiliyor. Bu süreçte ambalaj atığı üretiminin arttığını söyleyen Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği (TÜDAM) Başkanı Vedat Kılıç, "Atıkların kaynağında doğru ayrıştırılması 'sıfır atık' veya temel olarak atık yönetimi sisteminin en önemli basamağı. Atıkların evlerde ayrıştırılması bireysel bir sorumluluk olduğu için her bir bireyin bu sisteme katkı sunması ve dolayısıyla da toplumsal bir farkındalığa ihtiyacımız var" dedi.

HENÜZ İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİLİZ

  • Henüz evlerde ambalaj atıklarının doğru şekilde ayrıştırılamadığını aktaran Kılıç, ancak bunun tek sorumlusunun hane halkı olmadığını vurguladı. Atıkları kaynağında ayrı ayrıştırmanın son derece kritik olduğunun altını çizen Kılıç, “Ayrıştırılan atıkları sürekli ve zamanında toplayacak, türlerine göre ayrıştıracak ve geri dönüştürerek ekonomiye tekrar kazandıracak bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor. Özellikle son dönemde Sıfır Atık Projesi, GEKAP-Geri Kazanım Katılım Payı ve zorunlu depozito gibi uygulamalarla ciddi mesafe kat edilse de, henüz 2005 yılından bu yana gündemimizde olan ambalaj atıklarıyla ilgili doğru ve işleyen bir sistemi oluşturamadık” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMAN KAYNAĞI

Ambalaj atıklarının kaynağında toplanmasının çoğunlukla toplanan atıkların piyasadaki fiyatına endeksli olduğunu vurgulayan Vedat Kılıç, şu bilgileri paylaştı: “Yani piyasada fiyatlar arttığında toplama oranları artış gösterirken, fiyatlar düştüğünde de azaldı. Ancak fiyatlar ne kadar artarsa artsın, sürdürülebilir bir sistem ve finansman kaynağı olmadan, belirli bir seviyenin üzerinde atıkları kaynağında toplayabilmemiz mümkün değil. Nitekim özellikle son dönemde bunu da bir anlamda test ediyoruz. Pandemi ile birlikte atık miktarlarıyla birlikte özellikle kurun da etkisiyle atık birim fiyatları da hiç olmadığı kadar artış gösterdi. Bu fiyat artışı bir noktaya kadar atık toplama oranlarına pozitif olarak yansıdı ancak bunun ötesine geçemedi. Bu süreç, özellikle evsel kaynaklı ambalaj atıklarını daha efektif ve verimli toplayabilmemiz için iyi kurgulanmış bir sisteme, geniş katılıma ve sürdürülebilir finansman desteğine ihtiyacımız olduğunu bize bir kere daha gösterdi.”

SEKTÖRDE HAM MADDE SIKINTISI VAR

  • Kılıç, sektörün genel olarak atıkları oluştuğu kaynaklardan toplanması, türlerine göre ayrıştırılması, geri dönüştürülmesi ve tekrardan ham madde haline getirilmesi aşamalarının tamamında yer aldığını söyledi. Kılıç, sektörün sorunlarını şöyle özetledi: “Atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörünün tesisleşme, sanayileşme, sokak toplayıcıları gibi birçok sorunu var. Ancak tesisleşen ve bu sektöre gerçekten yatırım yapan işletmelerin en temel sorunu kaynağa, yani atığa olan erişim. Özellikle evsel kaynaklı ambalaj atıklarının oldukça düşük oranlarda toplanması sebebiyle, yüksek meblağlı yatırımlarla kurulan ve yüksek kapasitelerle ana sanayiye direkt olarak geri dönüştürülmüş ham madde tedariki sağlayan işletmeler, yerel kaynaklardan atık bulmakta oldukça güçlük çekiyor. Sektörün en önemli sorunu atık kaynaklarına ulaşım. Çözümü de daha çok yerel atık kaynağını toplayabilmek."

TEMEL SORUN KAYNAĞINDA AYRIŞTIRMAMAK

Vedat Kılıç, ülkemizde atıkların kalitesiyle ilgili yaşanan sorunun temelinin atıkların kaynağında ayrıştırılmaması olduğuna işaret ederek şunları kaydetti: “Çoğunlukla bu atıklar evlerimizde ayrıştırılmadığı için organik atıklarla birlikte çöpe atılıyor. Sonrasında da sokak toplayıcıları organik atıklarla kontamine olan bu atıkları çöp kutularından toplamak durumunda kaldıkları için atıkların kalitesi ve dolayısıyla geri dönüşüm süreci de olumsuz olarak etkileniyor. Yani her şey yine atıkların kaynağında ve doğru şekilde biriktirilmesine geliyor. Bu noktada depozito sisteminden de bahsetmemiz gerekiyor çünkü bu sistem hem atıkların toplama oranını hem de toplanan atıkların kalitesini ciddi ölçüde etkileyecek. Yakın zamanda pet şişe, cam ve alüminyum kutu içecek ambalajları için başlayacak zorunlu depozito uygulamasıyla birlikte geri dönüşüm sektörü ihtiyaç duyduğu kaliteli atığa daha yüksek miktarda ve daha temiz şekilde ulaşabilecek. Bu sebeple sektör olarak depozito sistemini çok önemsiyoruz.”

#Türkiye
#TÜDAM
#Vedat Kılıç
3 yıl önce