|

'Ülkemize sermaye akımları sürecek'

Türkiye ekonomisi iktisadi faaliyetlerin zirveye ulaştığı bir dönemden geçerken, ekonomide yaşanan gelişmeler reel ekonomide de karşılığını bulmaya devam ediyor. Ekonomistler, açıklanan rakamların ve alınan kararların işsizlik oranlarında iyileşme eğilimini sürdürdüğünü ifade ederken, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasının yatırımcıların lira varlıklara ilgisini pekiştirdiğini ve ülkemize sermaye akımlarının süreceğini ifade etti.

Ömer Faruk Aktaş
16:00 - 14/09/2017 Perşembe
Güncelleme: 15:24 - 20/08/2019 Salı
Yeni Şafak
Türk ekonomisi iktisadi faaliyetlerin zirveye ulaştığı bir dönemde.
Türk ekonomisi iktisadi faaliyetlerin zirveye ulaştığı bir dönemde.

Türk ekonomisinde yükseliş trendi sürerken, Merkez Bankası'ndan faizleri sabit tutma kararı geldi.

Ekonomide yaşanan gelişmeler reel ekonomide de karşılığını bulmaya devam ediyor. Ekonomistler, son dönemde açıklanan rakamların ve alınan kararların işsizlik oranında iyileşme eğiliminin sürmesine yardımcı olduğunu açıklarken, Merkez Bankasının sıkı para politika duruşunun, etkin ve sade iletişim politikası ile birleştiğinde istenen sonuçların alınmasını sağladığını ifade etti.

Türk ekonomisindeki iyileşme dönemi, açıklanan verilerle yüzleri güldürmeye devam ederken, alınan karar ve açıklanan rakamları yenisafak.com olarak ekonomistlerin değerlendirmelerini aldık.

"İktisadi faaliyetin zirveye ulaştığı bir dönem"

Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, yılın üçüncü çeyreğinin mevsimsel dinamikler açısından ülkemiz için iktisadi faaliyetin zirveye ulaştığı bir dönem olduğunu ifade ederek, "Turizm ve tarım sektörlerinin devreye girmesi, sanayide geleneksel tatil ayı Ağustos yavaşlığını telafi etmenin ötesine geçerek ilave bir çekiş gücü sağlamakta" açıklamasında bulundu.

  • Yılmaz, "Bu sene yurt-dışı talebin küresel ticaret hacmindeki artışa bağlı canlı seyretmesi, turizmde beklentilerden daha iyi gerçekleşen toparlanma ve tarımda 'var yılı'nın yaşanmasıyla iktisadi faaliyet mevsimsel dinamiklerin ötesinde ivmelenmekte. Aynı zamanda büyüme kompozisyonu da dengeli seyretmekte. Hem iç-dış talep dengesi hem de sektörel anlamda hizmet-sanayi dengesi olumlu seyrediyor. Turizm değer zinciri dahilinde örneğin havacılık sektöründe uçuş istatistikleri artış eğilimini korumaktalar" dedi.
"İşsizlik oranı iyileşme eğilimini sürüyor"

Yılmaz, PMI ve SAMEKS verilerinin de sanayideki hareketliliği yansıttığını vurgulayarak, "İstihdam da iktisadi faaliyetteki canlılıktan kendi payını almakta ve işsizlik oranı iyileşme eğilimini sürdürüyor" açıklamasında bulundu.

Merkez Bankası sıkı para politikasına devam ediyor

Güçlü ekonomi dahilinde merkez bankasının enflasyon beklentilerini yönetme arayışında olduğunu ifade eden Yılmaz, "Şu ana kadar sıkı para politikası duruşu, etkin ve sade iletişim politikası ile birleştiğinde istenen sonuçların alınmasını sağlıyor" dedi.

Yılmaz, geleceğe dönük, 12 ve 24 ay sonrasının enflasyon beklentilerindeki artışın Mayıs ayından beri kesildiğini ifade ederek şöyle devam etti:

"Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışı üzerinde talep yönlü yani merkez bankasının kontrolündeki etki unsuru. Bu nedenle talep kaynaklı enflasyonist baskıları azaltıp, enflasyonun hedefe doğru gerileme eğilimine girmesi için merkez bankasının sıkı para politikası duruşunu sürdürmesi beklenebilir.

Sıkı para politikası duruşu aynı zamanda kur istikrarının da yakalanmasıyla sonuçlanıyor. Kur, pek çok girdi maliyetine tesir ettiği için örneğin tarımda gübre, sanayide metal vb. istikrarlı seyir, merkez bankasının kontrolü dışındaki uluslararası piyasalardaki gelişmelere karşı ilave bir destek unsuru. Aynı zamanda para politikasındaki mevcut seyir yatırımcıların da Lira varlıklara ilgisini pekiştirmekte ve ülkemize sermaye akımlarının sürerek cari açığın finansmanını sağlamakta. Önümüzdeki dönemde, Kasım ayı başındaki enflasyon raporu ve Aralık ayındaki faiz kararı kritik iki gelişme şeklinde değerlendirilebilir."

"TCMB Piyasaları Şaşırtmadı"

AHL Forex Araştırma Uzmanı Özgecan Özdemir, "TCMB Eylül ayı toplantısında, marjinal fonlama oranını yüzde 9,25’de, borçlanma faiz oranını yüzde 7,25’de ve politika faiz oranını yüzde 8,00’de sabit tutarken, geç likidite penceresine de dokunmadı. Bir süredir faiz oranlarında herhangi bir karar değişikliğine gitmeyen TCMB, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güç kazandığına işaret ediyor. Bir süredir kırılganlık oluştuğunu gördüğümüz Türk Lirası’nın bu kadar sonrasında değer kazandığını görüyoruz" dedi.

"Raporun içeriğine baktığımızda, Merkez Bankası bir önceki toplantı metninde dikkat çektiği ‘iç talepte kısmi iyileşme’ ibaresinin iç talepte iyileşme olarak değiştirildiğini görüyoruz" diyen Özdemir, "Ayrıca Avrupa Birliği ülkeleri talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin devam ettiği de dile getiriyor. Diğer taraftan Merkez Bankası, iktisadi faaliyetlerin güçlenerek yapısal reformların uygulamaya geçilmesi ile beraber büyüme potansiyelinde önemli ölçüde artış yakalanabileceğinin altını çiziyor" açıklamasında bulundu.

  • Enflasyon kontrol altında
  • Özdemir, "Enflasyonun maliyet yönlü gelişmeler ile elde ettiği yüksek seviyeler, TCMB’nin enflasyon görünümündeki bozulmayı önlemek amacı ile sıkı para politikası duruşunu sürdürmesine neden oluyor. Ayrıca Merkez Bankası, enflasyon görünümünde istenen seviyeler yakalanana kadar uygulamış olduğu sıkı para politikasını gerektiği takdirde pekiştirerek sürdürmeyi amaçladığını vurguluyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte elde ettiği olumlu ekonomik göstergeler ile beraber TCMB Para Politikası kararında herhangi bir değişikliğe gitmediğine değinen Özdemir, "İç dinamiklerde azalan risk algısının da ekonomik görünümü desteklediği dikkat çekiyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan beklentilerin oldukça üzerinde Temmuz ayı sanayi üretimine paralel 2. çeyrekte yüzde 5,1 büyüme kaydedilmesi ekonominin pozitif gidişatına ivme kazandırıyor. Böylece ikinci çeyreğe oranla üçüncü çeyrek ekonomisi görünümüne dair olumlu beklentiyi arttırıyor. TCMB’nın enflasyon endişeleri ile beraber sürdürmüş olduğu para politikası kararları, gelecek enflasyon verilerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Ancak FED’in güçlü olan Aralık ayı faiz artırım ihtimalinin gerçeklik kazanması ile beraber TCMB’nın yılsonuna kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürerek piyasaları şaşırtmayacağını düşünüyoruz" dedi.

#TCMB
#PPK
#Faiz kararı
#Ziraat Bankası
#Bora Tamer Yılmaz
#Türk ekonomisi
#Büyüme
#İstihdam
#Dolar
#TL
#Sanayi
#AHL Forex
#Özgecan Özdemir
#Ömer Faruk AKTAŞ
7 yıl önce