Antikorlar nasıl ölçülür? Antikor seviyesi nasıl artar? Omicron varyantı nedir? Yeni varyant belirtileri ?

Yeni bir çalışma, iki doz PfizerBioNTech corona virüs aşısı olduktan sonra cinsiyet ve yaşın antikor düzeylerinin ne kadar güçlü olduğunu belirlediğini ortaya koydu.

Corona virüsün şimdiye kadar tespit edilen en çok mutasyona uğramış formu olarak dikkat çeken Omicron, DSÖ tarafından "endişe verici" olarak ilan edildi. Çünkü varyanta ilişkin gelen ilk veriler onun Deta varyantından daha bulaşıcı olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar zaman içinde antikorların değişkenliğine ilişkin dünyanın en büyük araştırmasını gerçekleştirdi. Çalışmada, iki doz Pfizer/BioNTech ile aşılanan kadın ve çocuklardaki antikor düzeylerinin, erkeklere göre daha yüksek olduğunu bulundu. Ayrıca, ikinci dozdan altı ay sonra tüm cinsiyet ve yaş gruplarında, antikorların yarı yarıya azaldığı görüldü. Araştırmacılar, bulgularının yaş ve cinsiyet farkının Covid-19'a karşı bağışıklıktaki önemini gösterdiğini vurgulayarak güçlendirici dozların önemine dikkat çekti.

Texas Biyomedikal Araştırma Enstitüsü ve İtalya’daki Verona Üniversitesi tarafından yapılan çalışmada, kadınlar ve çocuklarda, erkekler ve 65 yaş üstü bireylerden daha yüksek antikorlar bulundu.

Ayrıca, 65 yaşın altındaki kişilerin, yaşlıların iki katından daha fazla antikor seviyesine sahip oldukları görüldü.

Bununla birlikte, zaman içinde antikorların yaygınlığı üzerine yapılan dünyanın en büyük çalışması olarak kabul edilen araştırma, aynı zamanda, yaş veya cinsiyetten bağımsız olarak herkes için seviyelerin altı ay içinde yüzde 50 oranında düştüğünü gösterdi.

Araştırmayı yürüten Texas Biyomedikal Araştırma Enstitüsü’nden doktor Brandon Michael Henry, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çalışmamız, antikor seviyelerinin yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak tüm insanlarda hızla düştüğünü gösteriyor.

Covid-19 enfeksiyonuna karşı etkili bir bağışıklık tepkisi oluşturmak ve ölümleri önlemeye devam edebilmemiz için güçlendirici aşıların önemini vurguluyor” dedi.

Bununla birlikte, çalışmanın bulguları, İtalya'da yaşları 21 ile 75 arasında değişen ve iki doz aşı alan 787 sağlık çalışanından oluşan bir gruba dayanıyor.

Araştırmacılar, çalışma kapsamında, ikinci dozdan sonra ve ikinci dozdan bir, üç ve altı ay sonra gönüllerin antikor düzeylerini ölçtü.

Sonuçlarda, cinsiyetler arasında gösterilen antikor oluşumdaki farkın vücuttaki hormonlardan, özellikle de erkeklerde testosterondan kaynaklandığı görüldü.

Bilim insanlarının bildirdiğine göre, testosteron (erkeklerdeki cinsiyet hormonu) doğal olarak bağışıklık sistemini baskılar iken, kadınlarda daha yüksek olan östrojenin (kadın cinsiyet hormonu) bağışıklık tepkilerini güçlendiriyor.

Ayrıca, belirli bağışıklık proteinlerini kodlayan bazı genlerin X kromozomunda olduğunu belirtilen araştırmacılar, kadınların iki X kromozomu olduğundan onlardaki bağışıklık aktivitesinin arttığını belirtti.

Henry, "Normalde, kadınlarda yalnızca bir X kromozomu aktif ve diğeri çoğunlukla devre dışıdır, ancak bağışıklıkla ilgili genlerin bu fazla kromozom üzerinde aktif kaldığına ve kadınlarda bağışıklık tepkilerini artırmaya yardımcı olduğuna dair kanıtlar var" dedi.

Diğer taraftan Henry ve meslektaşları, ayrıca yaş ve cinsiyet için benzer sonuçlar gösteren sistematik incelemelere de öncülük etti.

Araştırmacılar, 5 binden fazla insanı kapsayan 32 çalışma boyunca antikor seviyelerindeki yüzde değişime bakarak, antikor seviyeleri için araştırma sonuçlarını standart hale getirmek için bir yöntem geliştirdi.

Henry, "Pandemi boyunca daha fazla yaşlı insanın ve erkeğin Covid-19’un en kötü sonuçlarını yaşadığını gözlemledik” dedi.

Ancak, Henry, antikor düzeyindeki düşüşün aşıların etkisiz olduğu anlamına gelmediğini vurgulayarak, "Antikorlar zamanla azalmaya devam ettikçe, takviye dozlarının, hayat kurtaran antikorların yeterli seviyelerinin korunmasına yardımcı olabileceğini" belirtti.

Öte yandan yeni çalışma, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 'çok yüksek' küresel risk oluşturduğunu söylediği yeni bir corona virüs varyantı ile karşı karşıyayken geldi.

Omicron adlı yeni varyant, ilk olarak geçen hafta Güney Afrika'da tanımlandı, ancak o zamandan beri Avrupa ve Kuzey Amerika'nın bazı bölgelerine ulaştı.