Artan tüketimle birlikte dünyamızın en büyük sorunlarından biri haline gelen çöp krizi acilen çözüm bulunması gereken bir meseleye dönüştü. Evresel atık, özellikle de plastikler, doğanın bütünlüğünü tehdit eder hale geldi. Buna karşın, Japonya çöp krizine yönelik oldukça yenilikçi bir çalışmaya imza atıyor. Kamikatsu kasabasında kurulan Sıfır Atık Merkezi dünyanın ilk ve tek dönüşüm merkezi olarak biliniyor. Üstelik mimarisi ve hikayesiyle oldukça ilgi çeken bu merkez geri dönüşüm ürünlerinden inşa edildi.
Kamikatsu kasabasının hikayesi 2003 yılında başladı. O günden bu yana, kasaba, planlı bir şekilde çöp sahalarını ve atık yakma platformlarını karbon emisyon oranlarını en aşağı çekmek için hummalı bir çalışma sergiledi. Nihai hedef ise 2030 yılına kadar “sıfır atık” planını yüzde 80’in üzerine çıkartmak.
Öncelikli olarak, Kamikatsu’da oluşturulan Sıfır Atık Merkezi atıkları 45 kategoriye ayırıyor. Bu ayrıştırma işlemi öylesine titizlikle yapılıyor ki, sadece kâğıt atıklar kendi içlerinde dokuz kategoriye bölünmüş durumda. Kasabanın hemen her yerinde bulunan ve oldukça ayrıntılı bir biçimde organize edilen geri dönüşüm kutuları, bütün atıkların düzenli şekilde ayrıştırılarak sistemin işleyişinin kolaylaştırılması için oldukça önemli.
Atıkların yakılmak yerine çeşitli şekillerde dönüştürülmesiyle ne kadar tasarruf edildiğinin açıklanması, yurttaşların geri dönüşümü bir tür sosyal sorumluluk projesi olarak görmelerini sağlıyor. Bu da projeye katılımın her geçen yıl daha da artmasıyla sonuçlanıyor.
Sıfır Atık Merkezi’nin koordinatörlüğünü yapan 24 yaşındaki Momona Otsuka, “Kasaba sakinlerinin bu projeyi sahiplenmesi, yerel yönetimin geri dönüşüm harcamalarının azalmasını da sağlıyor. Bu nedenle, projeye katılmanın somut faydalarını herkes görüyor” ifadesini kullanıyor.
Tekstil ürünlerinin aşırı tüketimi ile tekstil ve hazır giyim sektörünün neden olduğu büyük miktarda karbon salınımı uzun zamandır özellikle Iklim Krizi bağlamında uzmanların gündeminde.
Sıfır Atık Merkezi, bu konuya ilişkin de önemli bir çözüm geliştirmiş. Kamikatsu’da yaşayanlar kullanmadıkları kıyafetlerini temizledikten sonra geri dönüşüm kutusuna bırakıyor. Özel işlemlerden geçen kıyafetler, atık merkezinin mağazasında yeni kullanıcıları tarafından ücretsiz olarak alınıyor.
Geri dönüşüm ürünlerini alanların yapmaları gereken tek şey, seçtikleri ürünü tartmak ve ağırlığını deftere kaydetmek. Bu sayede mağaza, yeniden kullanılan ürünlerin hacimlerini ve ağırlıklarını karşılaştırabiliyor.
Kamikatsu zaman içerisinde geri dönüşümü öyle bir noktaya taşımış ki atık malzemeleri yeniden işlevlendirerek tasarlanan "Kamikatz Public House" ortaya çıkmış. Yapımına 2016 yılında başlanan ve sosyal merkez olarak geliştirilen yapı, çevreye uyumlu tasarımıyla halkın büyük beğenisini toplamış. Çevredeki terk edilmiş evlerden alınan malzemelerle inşa edilen bu binanın içerisinde yer döşemeleri, kırılmış kavanozlar, lamba şişeleri ve duvar kağıtları kullanılmış.
Kamikatsu kasabası sakinleri, hayata geçirdikleri projelerin değerinin anlaşılması için özellikle bölgeyi ziyarete gelenleri de bu çalışmanın içerisine dahil etmekten geri durmuyor. Kasabada bulunan ve 2020 yılında inşa edilen otel, bütün kasaba gibi Sıfır Atık Merkezi tarafından üretilen yapı malzemeleriyle inşa edilmiş. Soru işareti biçiminde tasarlanan otelin sloganı “Neden bu kadar çok atık üretiyoruz?” Cevaplar ise duvarlarda gizli. Tüketimi teşvik eden gazete kupürleri, binanın içinde duvar kâğıdı olarak kullanılmış. Ormanın kalbinde bulunan otel, minimalist tasarımıyla bir kulübeyi andırıyor. Öyle ki, otel misafirleri bungalovların cam kubbeleri sayesinde geceleri yıldızların altında uyuma fırsatı yakalıyor. Fakat, bu otel dinlenmenin yanı sıra, geri dönüşümün de öğretildiği bir okul adeta. Her konuğa, otelde kaldıkları süre boyunca çöplerini ayırmaları için kutular veriliyor. Otel yönetimi misafirlerin sadece ihtiyacı olanı kullanmasını, aşırı tüketimin olabildiğince sınırlandırılmasını istiyor. Otel, müşterilerinin boş zamanlarında üretime de dahil olmalarını teşvik ediyor. Örneğin konaklayacak kişi giriş yaptığı esnada, kaldığı süre boyunca ihtiyaç duyacağı sabun kalıplarını kendi belirlediği ölçülerde kesiyor. Kahve ise fincan sayısına göre ölçülerek öğütülüyor; böylece hiçbir şey boşa gitmemiş oluyor.
Burada yetiştirilen ürünler ayrıca diğer Asya ülkelerindeki üst düzey otellere ve restoranlara satılıyor. Irodori'nin CEO'su Tomoji Yokoishi, yaptıkları işin önemine değindikten sonra şunları ekliyor:
“Yaptığımız en önemli şey, insanların etraflarındaki sıradan şeylerin bile değerli öğeler olduğunu fark etmelerini sağlamak.”
Yenilikçi tarzıyla Japonya’nın önde gelen mimarlarından olan Hiroshi Nakamura, Kamikatsu kasabasının tasarımını yapan isim.
Geri dönüşüm merkezinin, topluluk salonunun, yeniden kullanım mağazasının, etkinlik alanının ve otelin tasarımcısı olan Nakamura, kasabayı tasarlarken sedir ormanlarından ilham almış. Nakamura’nın mimarlık stüdyosu, işlenmemiş sedir kütükleri kullanan bir yapı tasarlamaya koyulmuş.
Ünlü mimar, yapıların inşa sürecinde de ‘geri dönüşüme’ bir hayli önem vermiş. Terk edilmiş evler, eski bir hükümet binası ve kullanılmayan bir ortaokul dâhil atıl binalarda bulunan tüm nesneler binaların iç mimarisinde kullanılmış.