80 ülkenin kızları Sefire-i Alem'de 'bir millet' oldu

Dünyanın dört bir yanından gelip aynı çatı altında buluşan misafir öğrenciler, Sefire-i Alem tarafından sağlanan imkanlarla eğitim ve rehberlik desteği alıyor ve kültürel faaliyetlerle hem kendi ülkelerinden, hem misafir oldukları ülkeden, hem de dünyanın çok farklı kültürlerinden kişilerle tanışma ve dayanışma imkanı buluyorlar. Öğrenciler, ülkelerinin yönetiminde, geleceğinde pay sahibi olacak birikimle, ülke ve dünya gerçekleri konusuna vakıf bireyler olarak ülkelerine dönüyorlar.

Binlerce öğrenciye dernek bünyesinde kurulan ülke masaları aracılığıyla üniversite tercihi, okul kayıtları, ders seçimi, staj, kurs yönlendirmesi, barınma, ulaşım, iletişim, resmî işlemler ve benzeri birçok hususta gönüllü danışmanlık ve rehberlik hizmeti veriliyor.

Her milletten üyesi olan bir aile

Düzenlenen yurt içi ve yurt dışı geziler, büyük çaptaki uluslararası öğrenci buluşmaları, sanatsal içerikli kurslar, film gösterimleri ve benzeri birçok etkinlikle öğrenciler farklı donanımlara sahip oluyor. Ülke tanıtım günleri, ülke yemek ve çay günleri programlarıyla ülkemizde bulunan hemşerileri ile bir araya gelme, kendi kültürlerini tanıtma fırsatı buluyorlar.

Türkiye'de geçirdikleri eğitim sürecinde yaşadıkları zorlukları aşmaları için onlara yardımcı olan ve ülkeler üstü bir dayanışma ortamı oluşturan bu aile havasını öğrenciler çok seviyor. Birlikte okuma programları, bayramlaşma programları, piknikler gibi organizasyonlarla kendilerini hiç yalnız hissetmedikleri gibi 80 farklı ülkeden üyeleri olan büyük bir aile oluyorlar.

Öğrencilerin tümü ülkesine dönmeyi planlıyor

Bugün Türkiye'de 25 binin üzerinde yabancı uyruklu öğrenci bulunuyor. Kendi ülkelerinden daha iyi eğitim imkanlarına sahip olduğunu düşündükleri için gelenler olduğu gibi diğer ülkelere göre eğitim maliyetinin düşük olması veya Müslüman bir ülke olması gibi sebeplerle ülkemizi tercih edenler de var. Öğrencilerin neredeyse tamamı eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine dönmeyi planlıyor. Zaten eğitim alacakları alanı da ülkelerinde en çok ihtiyaç olduğunu düşündükleri konulara göre seçiyorlar. Mesela Afrikalı öğrencilerin çoğu bölgelerindeki doktor sıkıntısı nedeniyle tıp okumayı tercih ediyor.

Türkiye algısı farklı farklı

Dünyanın farklı kıtalarından, kültürlerinden gelen öğrencilerin tümü Sefire-i Alem için 'ailem' kelimesini kullanıyor. Genel olarak kendilerine gösterilen samimiyetten memnunlar. Şikayetleri ise farklı farklı. Kimi ülkelerine karşı Türk toplumundaki bilgisizlikten şikayet ederken, kimi medyanın Türkiye'yi çok farklı yansıttığını o nedenle tedirginlikle geldiklerini söylüyorlar. Medyaya göre Türkiye'de yaşamak tehlikeli. Veya dizilerin oluşturduğu algı Müslümanların yaşadığı bir ülke izlenimi vermiyor. Kimisi ise daha dindar bir ülke bulmayı umarak geldiklerini, geldiklerinde hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyor.

Öğrenciler arasında Ensar Muhacir ilişkisi kuruluyor

Sefire-i Alem bünyesinde 30 kişilik bir yurt ve iki apart dairede birçok misafir öğrenciye barınma hizmeti de sunuluyor. Odalarda kalan öğrenciler özellikle farklı kültürlerden seçiliyor. Türk öğrencilerle misafir öğrenciler arasında ensar - muhacir çalışmaları yapılıyor. Türk öğrenciler kendilerine seçtikleri muhacir öğrenciyle özel vakit geçiriyor ve onun her türlü ihtiyacı için birinci adres oluyor.

Dernek yönetim kurulu üyesi ve evlerden sorumlu yetkili olan Huriye Aksu, ilk günden beri oluşumun içinde yer alıyor. Çalışmalara gönüllü olarak başlamış. Öğrencileri "Ümmetin Çocukları" olarak niteliyor ve "Ben de bir anneyim, onlara bir yabancı gibi değil, ailemden biri bakıyorum, sık sık evimde ağırlıyorum, kızlarımla vakit geçiriyorlar. Öyle ki, gece gündüz fark etmiyor, her türlü ihtiyaçları için rahatlıkla bizi arayabiliyorlar. Gecenin bir vakti elektrikler kesildiğinde korkup arayabiliyorlar, birinin başı ağrıdığında ilaç temin etmek bizim vazifemiz, bir yakınlarını kaybettiklerinde onların acılarını paylaşmak için elimizden geleni yapıyoruz" diyor.

“Burada olmasam geleceğim ne olacaktı..”

Misafir öğrencilerden tsunami felaketi sonucu ailesini yitiren Açe'li Vildan, "Bugün burada olmasaydım geleceğim nasıl olacaktı hayal etmek bile istemiyorum' diyor. İHH'nın felaket bölgesinde kurduğu yetimhanede kalan ve eğitimini orada tamamlayan Vildan, burada ilahiyat eğitimi alıyor. Hayali ülkesine döndükten sonra şimdi kendisine yardım eden insanlar gibi kendi ülkesindekilere yardımcı olmak. Ve kardeşlerini yeniden bir araya toplamak. 6 kardeşim var, 9 yıldır hiç birlikte kalmadık, ülkeme dönüp çalışmaya başladıktan sonra yeniden ailemle yaşamak istiyorum" diyor.

Buraya gelmeden önce Suriye diye bir ülke olduğunu bile bilmiyordum diyen Vildan, "Sefire-i Alemin yurdunda kaldığım için sanki bir günde bütün dünyayı gezmiş oluyorum." sözleriyle memnuniyetini dile getiriyor.

#Sefire-i Alem

#Öğrenci Derneği

#Misafir Öğrenci

80 ülkenin kızları Sefire-i Alem'de 'bir millet' oldu

15 Temmuz

Kudüs: Bir şehrin hikayesi

Ramazan

Seçim

Spor

Borsa