Yönetmen Mustafa Akkad’ın oğlu Malek Akkad, babasının İstanbul’un Fethi’ni çekmek istemesini, “Babam, yerel film yapımcılarının kendi hikâyelerini anlatmasını , İslam ve Doğu dünyasını temsil eden çok daha fazla film istedi. Daha fazlasını sinemada görmeyi ben de umuyorum”diyor.
Öncelikle babamın filmi Çağrı’yı yıllar sonra tekrar Türkiye’de gösterebildiğim için çok heyecanlıyım. Restorasyon sürecinden sonra daha önce hiç bu kadar güzel görünmediğini söyleyebilirim. Babamın filmlerini her zaman güncel ve mümkün olan en iyi durumda tutmaya çalıştım. Bu nedenle filmi restore etmeyi istemek doğal bir duyguydu. Arapça versiyonuyla birlikte tüm sürecin tamamlanması iki buçuk yıl sürdü. Bu çok uzun bir süreçti ama gerçekten büyük bir tutkuyla yaptım.
45 YILLIK BİR FİLM BUGÜN YEPYENİ GÖRÜNÜYOR
Günlük, röportajlarıyla birlikte gerçekten de sorunlar ve zorluklarla dolu bir filmin hikâyesini anlatıyor. Sanırım zorlukların en büyüğü, fon desteğinin geri çekilmesiyle çekimlerin yarısında prodüksiyonu durdurmak ve ardından devam edecek bir yer bulmaktı. Ama aynı zamanda net olan şu ki, babamın hayalinden asla vazgeçmemiş olması.
Birkaç nedenden dolayı iki dilde çekmeyi seçtiğini sanıyorum. Birincisi; Arapça versiyonu Kur’an-ı Kerim’in asıl metnine daha yakın olduğu için bunun dublajı yapılamaz. İkinci olarak da; filmin uluslararası pazarlarda erişimini genişletmek için İngilizce bir versiyon yapmak istediğini düşünüyorum.
Bazı açılardan evet, bazı açılardan da hayır. Ama yine de babam gibi konuyu bu kadar saygı ve hassasiyetle ele alan biri bu filmi çekerdi.
Umarım insanlar sinema tarihinin bir parçası olan bu filmi bizim kattığımız muhteşem kalitede görmek isterler. 4K versiyonunda 45 yıllık bir film olmasına rağmen bugün yepyeni görünüyor.
BABAMIN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTERİM
Sanırım babam, yerel film yapımcılarının kendi hikâyelerini anlatmasına izin vererek, İslam ve Doğu dünyasını temsil eden çok daha fazla film istedi. Ben de buna katılıyorum ve daha fazlasını sinemada görmeyi umuyorum. Projelerin destekçisi varsa ben de buna benzer filmler yapmayı çok isterim.
Bunu söylediğini bilsem de, filmin çekilme nedenlerinin çocuklarına öğretmekten çok daha büyük olduğunun farkındayım. Bu filmle büyüdüm, aklımda ve kalbimde her zaman büyük bir yer tuttu. Bu kadar çok insanın hâlâ onu bu kadar çok sevmesi tabii ki beni mutlu ediyor ve biliyorum ki bu babamı daha çok gururlandıracaktı.
Elbette yıllar içinde çok şey değişti. Bazı yönlerden yanlış anlaşılmalar şimdi eskisinden daha da büyük. Babam sinemayı Doğu ve Batı arasındaki uçurumu kapatmanın bir yolu olarak kullanmak istedi. Ben de onunla aynı fikirdeyim. Bence kültürel alışverişte, birbirini anlamaya yardımcı olmanın en iyi yolu sinema.
BABAM SÖZLERLE DEĞİL DAVRANIŞLARLA ÖĞRETMEYİ SEÇTİ
Babam olağanüstü bir adamdı. Sözlerle değil, davranışlarla öğretmeyi seçti. O katıydı ama adildi. Davranışlarını hayatımın her günü hatırlıyorum ve onun çok yüksek standartlarına ulaşmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. İnancını ritüellerle değil, insanlara karşı olan davranışıyla öğretti. Babam tanıdığım en sevecen, cömert ve alçak gönüllü adamdı.
Bence her film yapımcısı Çağrı gibi yankı uyandıran bir film çekmek ister. Ancak bu çok zor bir görevdir. Hollywood’da çalışmakla çok meşgul olmama rağmen Çağrı’yı restore etmeyi çok şükür ki başardım. Ancak gelecekte daha fazla etki bırakacak ve daha geniş bir izleyici kitlesine sahip olabilecek uluslararası filmlere daha fazla odaklanmayı denemek isterim.