Sabahattin Ali'nin eşi Aliye ve kızı Filiz'e yazdığı mektuplar 'Canım Aliye, Ruhum Filiz' başlığıyla geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Mektuplar ünlü yazarın edebi kişiliğinin yanında iyi bir eş ve baba olduğunu da gözler önüne seriyor.
Eski arşiv belgeleri ortaya çıktıkça ya da farklı bir göz tarafından tekrar elden geçirildikçe edebiyat dünyamızı aydınlatacak türden bilgiler de gün yüzüne çıkıyor. Ünlü edebiyatçıların kendi aralarında veya aile bireyleri arasında geçen yazışmaları bu belgelerin başında geliyor. Artık bir siyasetçinin mektupları kadar edebiyatçıların mektupları da yazın hayatının önemli eserleri arasında yerini alıyor. Bu mektuplar, edebiyat dünyasına kazandırdığı eserlerle adından sıkça söz ettiren yazarların edebi hayatı ve kişisel yaşamı üzerine de düşünmemizi sağlıyor. Bu vesileyle Yapı Kredi Yayınları arasından çıkan 'Canım Aliye, Ruhum Filiz' kitabına gözlerimizi çeviriyoruz. Edebiyat dünyamızın usta kalemlerinden Sabahattin Ali'nin eşi Aliye'ye ve kızları Filiz'e ait mektuplardan oluşan bu çalışma Sevengül Sönmez'in gayreti sonucu ortaya çıkıyor. Kitap, Sabahattin Ali'yi edebi kişiliğinin yanında sorumlu bir baba, iyi bir eş olarak da tanımamıza olanak sağlarken günümüzde kimler bu kadar dokunaklı mektuplar yazıyor sorusunu da akıllara getiriyor.
'Canım Aliye Ruhum Filiz' Sabahattin Ali'nin nişanlanmasının ardından Filiz Ali'nin doğumuna kadarki süreçteki mektupları içeriyor. Her fırsatta nişanlısına onu ne kadar çok sevdiğini belirten sevgi kelimeleri sarf eden Ali, yazdıkları hakkında Aliye Hanım'ın da görüşlerini alıyor. Bir mektubunda, 'Bayramdan birkaç gün evvel bir kitabımı göndermiştim. Oradaki hikayeleri okuyup nasıl bulduğunu bana yazarsan çok sevinirim' diyor. Nişanlısı Aliye ile birbirlerine o kadar tutkuyla bağlı olduklarını Sabahattin Ali'nin sevdiğinden 'hemen' ve 'uzun' mektuplar istemesinden anlıyoruz. Neredeyse bütün yazdıklarının sonuna Aliye Hanım'dan 'uzun' ve 'çabuk' cevaplar istiyor büyük yazar.
HERKESLERDEN SEVGİLİ ALİYE
Sabahattin Ali, nişanlısının bir mektubunda 'Ben resimdeki gibi güzel değilim' sözünden üzüntü duyuyor ve ona, 'Sen benim için her halinle güzelsin. Seni her halinle seveceğimden bir an bile şüphe etmeni istemem' diyor. Kendisini de 'Ben de öyle resimde göründüğü gibi kerli ferli bir adam değilim, kısacık boylu, ak saçlı bir yarı ihtiyarım' diye tarif ediyor. Mutlu olmak için bu tür dünyevi şeylerden uzakta olmaları, mektupları ve sözlerindeki kederleri atmaları gerektiğini söylüyor sevgilisine. Evlendikten sonra da eşine aynı hissiyatla mektuplar yazan Sabahattin Ali, bir yandan yazdıklarıyla edebiyat çevrelerini etkilerken büyük sıkıntılar yaşadığı zor dönemlerde bile ailesinin sorumluluğunu taşıyan bir baba, sevgili ve duyarlı bir eş portresi çiziyor.
'Benim biricik sevgilim,
Bana olan muhabbetini gösteren satırlara teşekkür ederim. Sana karşı olan hislerim, artık yazılamayacak derecededir. Bunları ancak karşı karşıya gelince anlatabileceğim. Yalnız şu kadarını söyleyeyim ki burada her geçirdiğim gün beni biraz daha eritiyor. (Mamafih şikayetçi değilim, çünkü bu vesileyle zayıflıyorum. Siz nikah dairesine, Perşembe günü için kaydettiriniz.' Sabahattin Ali'nin yazdığı bu cümlelerden nişanlısıyla evlilik arifesinde olduklarını öğreniyoruz.
Sabahattin Ali'nin hayatı hep zorluklar içindedir. Evliliği de öyle olur. Nişanlısı ile evlenerek muradına eren Ali, bundan sonraki mektuplarında 'Sevgili karıcığım' diye yazıyor eşine ve 'Kocan Sabahattin Ali' diye imzalıyor. Bu mektuplarda da ailesinden uzakta kaldığı zamanlarda onların ihtiyaçlarını düşündüğünü görüyoruz Sabahattin Ali'nin.
Sabahattin Ali kızına çok düşkün bir baba. Uzaktayken bile onu koruyup kolluyor. Kızına yazdığı bir mektubunda,
'Ruhum Filiz!
Sana Vala teyzen bu mektup zarflarıyla mektupları gönderdi. Zeyyat Bey İsviçre'den çocuklarına yollamış. Arkadaşlarına tatilde mektup yazarsın. Resimleriniz pek şirin çıkmış. Bakıp bakıp öpüyorum. Yakında yollardan kar kalkar kalkmaz seni kucaklayacağım. Derslerin nasıl? Bana bilgi ver. Milyonlarca defa gözlerinden öperim cici kızım.
Baban S. Ali.' diye yazıyor kızına.






