Memur ve işçiler arasındaki farkların ortaya çıkardığı sorunlar

04:002/03/2025, الأحد
G: 2/03/2025, الأحد
Ahmet Ünlü

“Aynı kurumda çalışan işçi maaşları memur maaşlarını geçti!” başlıklı yazımız sonrasında olumlu olumsuz çok sayıda yorum geldi. Bazen okuyucuların yazıyı bir bütün olarak okumadan yaptığı yorumlar ise işi farklı bir boyuta taşıdı. Bu yazımızda konuyu yerli yerine oturtmaya çalışacağız. I İŞÇI MAAŞLARI MEMUR MAAŞINDAN DAHA FAZLA MIDIR? Genel olarak işçi maaşlarının memur maaşlarından fazla olduğunu söylemek hakkaniyetli değildir. Memur maaşından daha az alanlar olduğu gibi çok daha fazla alanlar

“Aynı kurumda çalışan işçi maaşları memur maaşlarını geçti!”
başlıklı yazımız sonrasında olumlu olumsuz çok sayıda yorum geldi. Bazen okuyucuların yazıyı bir bütün olarak okumadan yaptığı yorumlar ise işi farklı bir boyuta taşıdı. Bu yazımızda konuyu yerli yerine oturtmaya çalışacağız.

I İŞÇI MAAŞLARI MEMUR MAAŞINDAN DAHA FAZLA MIDIR?

Genel olarak işçi maaşlarının memur maaşlarından fazla olduğunu söylemek hakkaniyetli değildir. Memur maaşından daha az alanlar olduğu gibi çok daha fazla alanlar da vardır.

Bu konuda yazımda genel bir ifade kullanmadım ve kullanmak da doğru değildir. Ancak kamu işçisi olduğunu düşündüğümüz okuyuculardan gelen tepkilere bakılınca abartı olduğu hemen dikkat çekmektedir. Memurlarda olduğu gibi işçilerde tek düze bir maaş bulunmamaktadır. Kimi kurumlarda yapılan toplu sözleşme düzenlemeleri ve kanundan kaynaklanan haklar diğerlerine göre daha iyi olabilmektedir. Yani baktığınız yere göre değişmektedir.

Örnek vermek gerekirse Tarım ve Orman Bakanlığında çalışan işçilerle TÜBİTAK’ta çalışan aynı işi yapan işçilerin aldığı ücret farklı olabilmektedir. Bu nedenle de kamu işçisi okuyucularımızın kendi durumları özelinde bordro sallayarak gösterdikleri tepkiler doğru değildir. Yani işçilerde memurlara 666 sayılı KHK ile getirilen eşit işe eşit ücret yoktur.

Yazımda kullandığım; “Bazı okuyucularımız işçi memur ayrımını gündemde tutarak ayrışmaya yol açtığımızı iddia etmektedir. Öncelikle böyle bir niyetimizin olmadığını belirtmek isteriz. Bu çerçevede yaklaşık 600 bin kamu işçisi için devam eden toplu sözleşmede de iyi bir sonuç alınması bizi sevindirecektir. Nihayetinde amacımız okuyucu sorunlarını gündeme getirerek çözüm üretilmesine yardımcı olmaktır. Ancak gerçek durumun resmi de ister istemez bazı rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilmektedir.

Maalesef işçi ve memur arasında belirtilen şekillerde ayrım olduğunu görüyoruz. Her ne kadar statüler farklı olsa da bu tür ayrımları kaldırmak mümkündür. Altta birleşme olmayacağına göre üstte birleşmenin olması gerekmektedir. Bu durumun ortaya çıkaracağı mali boyutun büyüklüğü ise ortadadır” ifadelerinde rahatsızlık oluşturacak bir durum olmaması gerekir. Ancak eleştirenlerin feryadına bakınca adeta cenaze evi gibi.

Yazımda kullanmış olduğum işçilerle memurların birçok konuda farklı uygulamalara tabi olduğu konusu ise tartışmaya açık bir konu olmayıp tamamen mevzuat gereğidir. Yani bana göre sana göre bir durum değildir. İzne çıkan işçiye avans ödemesi varken memura verilmemesi mevzuat gereği bir düzenleme olup buradan işçiler aleyhine bir algı oluşturduğumun belirtilmesi en hafif tabirle ayıptır. İsteriz ki benzer bir uygulama memurlar için de olsun.

Yine memurlara ödenen fazla çalışma ücretinin düşüklüğünden bahsederek bunun işçilerde olduğu gibi hak edilen şekilde memurlara da ödenmesi işçiler aleyhine bir ifade değildir. Kaldı ki memurların fazla çalışma ücreti de işçilere göre oldukça düşüktür.

Ayrıca memur için izin parası yokken işçi için izin parası var, benzer durumların memurlar için de olması gerekir demek işçiler aleyhine bir durum değildir. Bunun gibi işçiler için olan bazı hakların memurlar için de olması gerektiğini belirtmek işçiler aleyhine bir durum değildir. Kaldı ki yazımda altta birleşme olmayacağına göre üstte birleşmenin olması gerektiğini de belirttim.

Ancak gelen yorumlara bakıldığında adeta meydan savaşı çıkmışçasına işçi düşmanı olduğumuz ilan edilmiş bir durum ortaya çıktı. Tekraren söylemek isterim ki işçi kardeşlerimizle hiçbir sorunum olmadı ve olamaz da. Kaldı ki onların yüksek ücret alması beni sevindirir.

Özetlemek gerekirse işçi memur ayrımı yıllardan beridir tartışılan bir durum olup, hangi işlerin işçiler veya memurlar tarafından yapılacağının belirlenmesi ve görev tanımlarının yapılması gerekmektedir.

Şu an birçok kurumda aynı işler memurlar, işçiler ve sözleşmeli personel tarafından yapılmakta ve bu durumda ister istemez bir çok soruna ve tartışmaya yol açmaktadır. Nitekim yazıma gelen yorumlar dahi bunun bir sonucudur. Dolayısıyla aynı işin üç farklı statüde görev yapan kamu personeline yaptırılması ister istemez maaştan tutunda izinlere kadar birçok konuda tartışma çıkarmaktadır.

Özetlememiz gerekirse demek istediğimiz şey şudur. Görev tanımları yapılarak çalışanlar, statüsünün, eğitiminin, kamuya giriş şartlarının ve yaptığı işin karşılığını alsın. Hiçbir çalışan amirinden daha fazla maaş almasın vesselam.


I VERGI EN ÇOK IŞÇILERDEN KESILIYOR

Bir okuyucu; “Vergi en çok işçilerden kesiliyor. Sendika aidatları memurlara geri ödenirken İŞÇİ BRÜT üzerinden sendikalara aidat ödemekle kalmayıp geri de hiçbir şey alamıyor… Bir kez de doğru haber yapın” ifadesini kullanmış.

Öncelikle yorumda geçen “bir kez de doğru haber yapın ifadesi dışındakiler” doğru. İşçilerin aldıkları bütün ücret kalemleri gelir vergisine tabidir. Memurlar için böyle bir durum yoktur.

Yine sendika ücret kesintileri de memurlardan hem daha fazla hem de memurlarda olduğu gibi toplu sözleşme ikramiyesi yoktur. Yani memurlardan kesilen sendika aidatı az da olsa fazlasıyla geri iade edilmektedir.

İlaveten dayanışma aidatı da yoktur. Yani sendika üyesi olmayan memurlarda toplu sözleşmeden herhangi bir ödeme yapmadan faydalanmaktadır. Ancak memur sendikacılığı birçok kısıtlamaya tabi olup gerçek bir sendikacılık olarak değerlendirilmemektedir. Nitekim toplu sözleşmede anlaşma sağlanamadığı takdirde grev hakkı yoktur. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun verdiği karara göre işlem yapılmaktadır.

Görüldüğü gibi doğruya doğru.


I GEÇMIŞTEN GÜNÜMÜZE KAMU IŞÇISI VE MEMUR ARASINDAKI MAAŞ FARKINI ARAŞTIR!

Bir okuyucu; “Şimdi adaş yazını okudum gazeteci ama sadece pompeo yazmak için gazeteci yazısı okudum yazdıklarında ele avuca gelen hiçbir madde yok öncelikle geçmişten günümüze kamu işçisi ve memur arasındaki maaş farkını araştır 2. Kamuda 18 yaş altı işçi yok 3. burda ele alman gereken konu” ifadesini kullanmış.

Öncelikle hakaret olmadığı müddetçe her türlü eleştiriye açık olduğumu belirtmek isterim. Ancak yazıyı baştan sona okuyarak hangi mevzuata aykırı hususların olduğu belirtilirse daha isabetli olacaktır. Eleştiri ile yazı arasında pek bir alaka kurmak zor. Yer verdiğim yoruma bakınca bu kişi yazıyı okumamış ya da anlamamış izlenimi oluşturuyor. Yazılarımı devamlı okuyan okuyucularımız da zaten bu tür eleştiri yapmazlar. Yazıyı baştan sona kadar anlayarak okumadan eleştiri yapınca da bu tür gariplikler ortaya çıkıyor. Daha öncede ifade ettiğim üzere yazılarımdaki teknik ağırlığı biliyorum ve herkesin anlamasını da beklemiyorum. Ancak eleştirebilmek içinde yazının başta sona anlayarak okunması gerekiyor.

Son olarak 600 bin kamu işçisinin yeni başlayan toplu sözleşme sürecinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

#Ekonomi
#memur
#işçi