|
Suriye İç Savaşı’ndan İdlib Harekatı’na: İdlib’de neler oldu?
Sene 2011…
Baas rejimi ile topraklarındaki etnik ve dini çeşitliliği 41 yıldır askeri müdahaleler ve gayri meşru cezalandırma yöntemleriyle bastıran Esad ailesinden Beşar Esad, Arap Baharı’nı “Orta Doğu’da yeni bir çağa öncülük ediyor” diye savunurken, henüz başına geleceklerden habersiz… 2011’in Mart ayında Arap Baharı’ndan ilham alarak Baas rejimine karşı başlayan reform, özgürlük ve demokrasi hareketleri Suriye İç Savaşı’nın temellerini atıyor.

Esad’ın güvenlik güçleri, protestocuları ve bu protestolarda ölenlerin cenazesine katılanları otomatik silahlarla tarıyor. Suriye kentlerine tanklarla giren Esad ordusu, açtığı rastgele ateşlerle sivilleri katlediyor. Aynı yıl Esad’ın askerleri İdlib’e giriş yapıyor. Suriye’de 1000’e yakın sivil öldürüldükten sonra Suriye halkı, Türkiye’ye sığınmaya başlıyor. O yıl Türkiye sığınan mülteci sayısı 10 binden fazla…

Sene 2012…
Mart ayındaki Esad ordusunun katliamı, İdlib’i harabeye çevirmeye başlıyor. Kadın, çocuk, yaşlı ayırt edilmeyen katliamlarda hayatını kaybedenlerin bedenleri sokaktan alınamadığı için köpekler tarafından parçalanıyor. Halka ateş etmeyen Esad askerleri ise katliamlardan infaz edilerek nasibini alıyor. Nisan ayından Ekim ayına kadar devam patlamalar ve çatışmalar sonucu İdlib hayalet şehre dönüşüyor.

İdlib’e bağlı Derkuş kasabasındaki gönüllü tek doktor, “Özgür Suriye Ordusu haricinde Esad askerlerine de yardımcı olup tedavilerini yapıyoruz. Çünkü onlar da bizim kardeşimiz, oğlumuz” diyor. Aynı yıllarda Osmanlı mirası Halep, enkaz kente dönüyor. Türkiye sığınan Suriyeli mülteci ise sayısı 7 kat artarak 70 bine çıkıyor…

Sene 2013…
İdlib semalarını varil bombaları süslemeye, kentte yaşayan halk ise kimyasal saldırılarla hayatını kaybetmeye devam ediyor. Pazar yerine alış verişe giden kadınlar ve çocuklar, Esad güçlerinin bombalarıyla Hakk’a yürüyor. Suriye İç Savaşı’na, muhalifler ve Esad ordusunun dışında yeni gruplar çatışmalara katılıyor. Dünyanın başına bela olacak DAEŞ de aynı yıl gündemdeki yerini alıyor.

İdlib, acil tıbbi malzemelerinin eksikliği ile yaralılarını tedavi edemez hale geliyor. Medyaya, zehirli gazlardan etkilenmiş ancak oksijen maskesi olmadığı için yerde çırpınan sivillerin görüntüleri düşüyor. Suriye İç Savaşı’nın artan şiddeti ile Türkiye topraklarına sığınan mülteci sayısı o yıl 500 bin olarak resmi kayıtlara geçiyor…

Sene 2014…

Irak ordusu tüm cephanelerini adeta DAEŞ’e teslim ederek, Musul’dan ayrılıyor. İdlib’teki kritik bölgeler Esad güçleri, muhalifler ve diğer gruplar arasında sürekli el değiştiriyor. Bir zamanlar iğne atsan yere düşmeyen İdlib sokakları, harabe evlere ve mühimmat stoklamış silahlı güçlerin çatışma alanına dönüyor.

Bir günde 40’tan fazla çocuğun öldürüldüğü İdlib’te kimyasal katliamlar, bombalı saldırılar, bedenleri delip geçen kurşunlar rutine dönüyor. 135 bin Suriyelinin öldüğü, 3 milyonunun ise mülteci konumuna düştüğü yıllarda, Türkiye 1,5 milyon Suriyeliyi topraklarında ağırlıyor.

Sene 2015…
Mart ayında sona süren çeşitli silahlı güçlerin mutabakatları sonucu İdlib, Fetih Ordusu’nun kontrolüne geçiyor. Suriye’nin birçok kentine açılan stratejik kapı İdlib’teki bu değişim, Esad ordusu için büyük bir kayıp oluyor. Esad’ın yardımına ise Rusya yetişiyor. Rusya’nın savaş uçakları İdlib’i bombalıyor. Suriye’de sivil halka ekmek dağıtan İHH fırını da bombardımanlardan nasibini alıyor. Kilis hastaneleri bombardımanda yaralananlarla dolup taşıyor. O yıl Türkiye'deki kayıtlı mülteci sayısı 2 milyon 72 bine ulaşıyor.
Sene 2016…
İdlib, Şubat ayında gerçekleşen ateşkes sonrası en ağır bombardımanı, Mayıs ayında görüyor. Rus savaş uçaklarının onlarca kez düzenlediği bombardımanlar sonucunda yüzlerce sivil katlediliyor. İdlib’ten akın akın çocuk ve kadın Türkiye’ye ulaşmaya çalışıyor.

Suriye'de 13,5 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu ve yaklaşık 9 milyon kişinin de açlık tehlikesi bulunduğunu belirten BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Direktörü John Ging, "İdlib'in daha şiddetli saldırıların odağı olacağı ve Halep'in kaderini yaşayacağına ilişkin endişeler var" açıklamasına imza atıyor. Son 5 yılda Suriye'deki iç savaştan kaçan 4,8 milyon kişinin % 57'sinin Türkiye'ye sığındığı ve Türkiye'deki Suriyeli mülteci sayısının 2 milyon 801 bin olduğu resmi kayıtlara yansıyor.

9 Ekim 2017…
2017 yılı boyunca kimyasal saldırıların gölgesinde yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği İdlib, Rus kuvvetleri dışında ABD’nin de bombardıman hedefi haline geliyor. ABD ve Rus bombardımanları, en çok kentteki hastaneleri, okulları ve halkın yaşamaya çalıştığı bölgeleri vuruyor. 2011 yılından bugüne 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke adı, Türkiye olarak tarihe geçiyor.

Türkiye’nin askeri birlikleri, 100 yıl önce başkalarının çizdiği haritalarla topraklarından koparılan soydaşları adına başlattığı Fırat Kalkanı’nın ikinci ayağı için İdlib’e giriş yapıyor. İstiklal Savaşı’nda cephelerimizde savaşan, Çanakkale Şehitliği’nde isimlerinin karşısında doğum yeri İdlib yeri yazan atalarımızı hatırlama vakti geliyor. Güney sınırımızda PKK ve 2. İsrail devleti kurmak için ağzının suyu akan düşmanlar için ise “Bir gece ansızın gelebiliriz” nağmesi çalıyor…

#Suriye
#İdlib
6 yıl önce
Suriye İç Savaşı’ndan İdlib Harekatı’na: İdlib’de neler oldu?
Hala arkadaş mıyız?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…