Her ne kadar Hükümet dershanelerin kaldırılmasına yönelik yeni eğitim reformunu ve tedbirlerini uygulamaya başlasa da; lise adaylarının kabusu haline gelen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG), uzun süredir bu sınava hazırlanan öğrencilere yönelik rant ve beyin yıkama kapısı olarak kullanılıyor.
TEOG sınavına yönelik özel eğitim kurumlarının ve merdiven altı dershanelerin öğrencilere yönelik binlerce liralık ekstra kazancının ve FETÖ nedeniyle görevine son verilmiş eski öğretmenlerin ucuz fiyata ders verilmelerinin önüne geçilemediği de aşikar… (FETÖ nedeniyle ihraç edilen ve TEOG için ucuz ders veren bu öğretmenlerin girdiği evlerdeki genç beyinleri yıkanmasına ait hikayeler ne kadar Milli Eğitim Bakanlığımızın kulağına gidiyor, merak ediyorum.)
TEOG, ebeveynlere ekstra eğitim gideri olarak yansıyan ve özel eğitim kurumlarının iyi para kazanma fırsatı haline geldi. Günden güne sayısı artan özel okulların 8. sınıflara yönelik özel dershane misali eğitimi ve kulüp adı altında çakma dershanecilik yapan kurumların bir öğrenciden kazandığı yıllık kazanç minimum 6 bin TL’den başlıyor. Maddi durumu yeterli çoğu aile TEOG sınavı için 7. sınıftan itibaren ekstra eğitime başlayarak, çıtayı 10 bin TL’nin üzerine çıkarıyor. Çocuğunun diğer öğrencilerden geri kalmasın diye kredi çeken aileler ise, bankaların yeni kredi müşterileri olarak TEOG kabusunda yerini alıyor.
TEOG aynı zamanda lise adaylarını ve ebeveynlerini psikolojik olarak da etkiliyor. Bu psikolojiye çare olmak da başka kapıları aralıyor. Toplum sorunsalımıza ‘TEOG Kaygısı’ rahatsızlığını ekleyen sınav, aynı zamanda psikolojik danışmanlık yapan merkezlere ve uzmanlara birçok TEOG kaygısına tutulmuş vakaları paslıyor. Birçok öğrenci ve ebeveyn ile özel okul ‘TEOG Kaygısı’na yönelik genel ve bireysel terapiler, eğitimler alıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında TEOG sınavının kaldıracağına yönelik sinyal veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEOG sınavından muzdarip birçok öğrenci ve ebeveynin yüreğine su serpti. TEOG sınavı kalkarsa öğrenciler TEOG kabusundan ve beyin yıkanma seanslarından, aileler ise ekstra ücretlerden kurtulacak.
Şimdi burada bir virgül koyarak, sizlere 2017 TEOG şampiyonlarından bazılarını tanıtmak istiyorum:
Muş'un Hasköy İlçesi Gökyazı Köyü’nden Zeynep Dinçer ve Sibel Sibel Balkaya TEOG sınavından tam puan alarak, Türkiye şampiyonu oldular. Gökyazı Ortaokulu öğrencisi Sibel Balkaya ve Zeynep Dinçer okul çıkışı ev işi yapıp, hayvanlara bakarak sınava hazırlandı.
Şanlıurfa’nın Hilvan İlçesi’nde ikamet eden Esmanur Demir, 2017 TEOG sınavında tam puan alıp birinci olduğunu Siverek’te tarlada çapa yaparken öğrendi. Ailesi mevsimlik işçilik yaptığı için açıldıktan sonra ve kapanmasına 1 ay kala okula gidemediğini söyleyen Esmanur Demir, haberle mutlu olduğunu söyledi.
Siirt’in Şirvan İlçesi’ne bağlı Maden Köyü’nde güvenlik koruculuğu yapan Aydın Açıkça'nın 14 çocuğundan biri olan Esma Açıkça, TEOG Türkiye şampiyonlarından biri oldu. Özel bir eğitim almadan sınavlara hazırlanan Esma Açıkça; ailesinin, okul idaresinin ve öğretmenlerinin kendisine çok büyük katkı sunduğunu belirterek, "Büyük bir üniversite okuduktan sonra doktor olup köyümde hizmet vermek istiyorum" dedi.
Bu akıllı kızlarımızın hiçbiri ekstra eğitim ücreti ödemeden, kişisel azimleri ve öğretmenlerinin verdiği iyi eğitim sayesinde Türkiye şampiyonu oldular. TEOG’a yönelik en büyük kaygıları, üniversite sınavında Tıp Fakültesi’ni kazanmak ve köylerine hizmet etmekti…
TEOG sınavı kaldırılırsa, önümüzde yıllardır üniversite adaylarına ve ebeveynlerine TEOG ile aynı kabusu yaşatan LYS sınavının derdi kalacak. TEOG için yazımın ilk paragraflarında sıraladığım sorunların hepsi LYS için de geçerli.
Aklına hedef belirlemenin ne olduğunu kazıyamadığımız, parayla kapasitesini artırmayı çalıştığımız, yarış atına çevirirken güzel günlerini boşa heba ettiğimiz çocuklarımızın ne olmak istediğini umursuyor muyuz? Baskı altında olmayan, sosyal ve kendine güvenen çocuk yetiştirmek her türlü kaygının üzerinden gelen ve ücrete tabii olmayan anahtar değil mi?
Şimdi burada ikinci bir virgül koyarak, sizlere 2017 LYS’de ilk 2000 kişi arasına giren Mehmet Çilenger’in hikayesi ile baş başa bırakıyorum:
2011'de liseden mezun olan Mehmet Çilenger, "Ben kazanamam" deyip üniversite sınavına bile girmedi. Birçok işte çalışan Mehmet, Hakkari’de askerlik görevini yaparken Komutanı, "Okumanın yaşı yok, zararın neresinden dönsen kardır" sözünün peşinden gitmeye karar verdi. 2016 yılında İstanbul’a bir markette çalışmak için gitti. Markette çalışmak için gerekli belgeyi almaya gittiği yerde üniversite hazırlık kursları olduğunu öğrenip, kayıt oldu. Cebinde parası ve yatacak yeri olmadığı için gecelerini kütüphanelerde, sabahlarını parklarda geçirdi. 2 pantolonu 3 gömleğini, sabah namazından önce camilere gidip yıkadı, kimseye yoksulluğunu hissettirmedi. Daha sonra arkadaşları Suriyeli mültecilerin kaldığı tek göz odalı, tuvaleti bile olmayan bir daire ayarladı. Çuvallardan yatak ve ders çalışma masası yapan Mehmet, LYS sınavında ilk 2 bine girerek ilk tercihi olan İbn Haldun Üniversitesi İlahiyat Bölümü'nü kazandı.
