|
Sergen Yalçın yalnız gelmedi

Futbolcu Sergen Yalçın sahadayken tribünde ve televizyon başında rahat maç izlerdiniz. Maça kulübede başlamış ise gözünüz kulağınız Sergen Yalçın'ın oyuna gireceği ana kilitlenirdi. Hep bir emniyet sibobu, hep bir cankurtaran havası vardı. Sonra 'hikaye yarım kaldı' derken yine ait olduğu yere döndü ve 'Sergen attı şampiyonluk geldi'. Böyle bir yeteneğe ancak böyle bir hikaye yakışırdı. Sonra yine gitti, birbirine kızan, kavga eden, ayrılsa da hasret çeken iki sevgili gibi bir serüveni oldu Beşiktaş ile Sergen Yalçın'ın.

Hem başka formalarla, hem başka takımların başında çıktı Dolmabahçe'ye. O anlar da en çok ona yakıştı “Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak” şarkısı. Her ayrılığın kendi içerisinde ayrı bir hikayesi, ayrı bir gerekçesi var. Giden, bir şey kopartır götürür, o kopan parçanın yerine ne koyarsan koy dolmaz. O boşluğu ancak aynı parça tamamlar. O gün geldiğinde yeşil zeminde, Beşiktaş'a teknik direktör olarak imza attığı platformun tam dibindeydim. Heyecanını, sesinin titremesini, gözlerinin dolmasını yakından gördüm. Nasıl olmasın ki, henüz çocukken büyük paralar teklif edildiğinde Beşiktaş'ta kalmak istemiş, bu yüzden aynı evin içerisinde 1 yıl babasıyla küs kalmış bir adam Sergen Yalçın. Rakip takım hocası olarak Dolmabahçe'ye geldiğinde bu hikayeyi kendisine hatırlatıp, “Sergen Yalçın deyince Beşiktaşlılar'ın burnunun direği sızlıyor” dedim. “O çok eski bir olay, sen onu nereden biliyorsun” dedi. Tabii o belki de bilmiyordu kendisinin Beşiktaş ve Beşiktaşlılar için ne anlam ifade ettiğini; ait olduğu camianın Godot'u bekler gibi, kendisini beklediğini... Samuel Beckett'in hikayesinin sonunda Godot gelmiyordu ama Sergen Yalçın geldi. Gelirken yalnız gelmedi; gözle görülmeyen çok şey getirdi. Tükenmeye yüz tutmuş umutları yeşertti. Sonraki yıllarda gösterdiği rahat tavırlar, Sergen Yalçın'ı duyguları alınmış, mat bir adam gibi gösterse de içindeki duyguyu görmek için imza törenine şahit olmak gerekirdi.

Bundan sonrasına dair uzun cümleler kurmak yerine kestirmeden söyleyeyim; Beşiktaş'ın bir dönemine futbolcu olarak damga vuran Sergen Yalçın'ın, teknik direktör olarak da bir döneme damga vurma potansiyeli herkesten fazladır. Beşiktaş'ın ayakları yere basan, kartları açık, içi dışı bir ve kendinden emin bir hocası var. Yapılması gereken, hatırı sayılır bir süre skorlardan bağımsız kendisine omuz ve destek vermektir. İşler iyi gitmediğinde ise hatırlanması gereken şey; Sergen Yalçın'ın ligin son maçının ardından yaptığı samimi konuşmadır.

#Sergen Yalçın
#Beşiktaş
4 yıl önce
Sergen Yalçın yalnız gelmedi
15 Temmuz'u siyasete alet ettirmeyin
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm