|
Bir güzel insan (Nuri Topçuoğlu)

İnsanoğlu her canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Üstelikte bu süreç çok çabuk geçmektedir. Normalde yaşamın kısa sürdüğünü unutursunuz, hatta hiç göçmeyecekmiş gibi yaşarsınız. Ne kadar kısa sürdüğünü de bir sevdiğinizi kaybettiğinizde anlarsınız. Geçtiğimiz günlerde bu diyardan bir güzel insan “Nuri Topçuoğlu” göçtü. Onu ilk tanıdığım yıllarda bir film yıldızı ile tanıştım sanmıştım. Sürekli bakımlı ve çok güzel giyiniyordu. Evi, arabası her şeyi mükemmeldi. Hayatı boyunca düzgün ve seviyeli yaşadı. Muhteşem bir Türkçe ile konuşuyor ve görüntüsü ile de tam bir karizma (Büyüleyici özellikler) örneği sergiliyordu. Bakmayın bunları yazdığıma, bunlar görünen özellikleriydi. Görünmeyen taraflarıysa takdire şayandı. Ailesine çok düşkündü, eşi ve çocuklarının üstüne titrerdi. Düzenli olarak sporunu yapar, sağlıklı beslenir, dostlarıyla görüşür ve en önemlisi de bu kadar varlıklı olmasına rağmen yaşantısını alçak gönüllülük dengesi ile bütünleştirmesini bilen nadir insanlardandı. Üst düzey bir iş adamı ile öğlen lüks restoranda yemeğini yer, aynı akşam bir müstahdemle akşam simit ve çay içererek onların seviyesine inebilen, onların derdini dinleyen, adam gibi bir adamdı. Bu güzel yanlarının konuşulmasını da sevmezdi ama affına sığınarak kendi yaşadığım bir olayı paylaşmak isterim. Yıllar önce, hepimizin tanıdığı biri “Beni arabanla caddeye bırakır mısın” dedi. Benim arabam yok üzgünüm, bırakamayacağım dediğimde, aynı kişi “Araban yok mu diye, şöyle bir tepeden baktı” kendi halinde Bağdat caddesi yönüne doğru yürürken, Nuri Ağabey bana döndü “Al arabanın anahtarını bırakabilirim, de” dedi. Araba dediği de, o zamanlar Türkiye''de sadece iki kişide olan son model Siyah Corvett. Diğeri de, bugünün Türkiye tenis şampiyonu Tuna Altuna''nın babası Haldun Beye aitti. Ben bunu nasıl alırım bir şey olur, diye cümlemi bitirmeden, “Arabaya ne olursa olsun, senin canın sağ olsun” dedi. Sonra geçen yıllar içinde gördük ki bu kadar varlığın içinde İş Adamı Nuri Topçuoğlu herkesin sevdiği, her kesimle barışık ve aynı seviyede yaşayan, herkese bir iyiliği dokunan, hayırsever ve nadide bir insandı. Şampiyon kayakçı ve tenisçiydi, sporcu çocuklar yetiştirdi. Tenis maçı yaptığında bunun bir spor olduğunu hiç unutmadı. Hayatı boyunca, bir insanın sağlıklı olmak için yapabileceği her şeyi yaptı. Ama bazen ölüm biz insanlara göre zamansız ve anlamsız gibi gözükse de Takdiri İlahinin bir tecellisi. Vefatından bir hafta önce yakın bir arkadaşına, elden ayaktan düşmeden kortlarda hala tenis oynayabiliyorken gitmek isterdim, demiş. Allahın çok sevgili kuluymuş ki bu isteği bir hafta sonra kortlarda tenis oynarken kabul gördü. Geçirdiği ani bir kriz sonrasında kendisini kaybettik. Kulübünün sağlık ekibi ve tesadüfen orada bulunan doktor arkadaşlarının tüm müdahalelerine rağmen geri döndürmek mümkün olmadı. Göz önünde bulunmamasına rağmen bu kadar çok sevilmesi ve sayılması düşündürücü olmalıdır. Dilerim, oğulları babalarını örnek alırlar. Bu güzel yaşam örnek alınmalı; Geride kalanlar için…

14 yıl önce
Bir güzel insan (Nuri Topçuoğlu)
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak