|
"Bay Derviş acaba neyin peşinde"

Kemal Derviş''in sık sık "Biraz daha dişinizi sıkın rahatlayacaksınız" demesinden bizar düşen bir Ankaralı işadamı, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün''ü aradı. Oldukça sinirliydi. "Başkan bu adam bizim için değil, yabancı bankalar için çalışıyor galiba. Baksana "yapısal reform", "değişim programı" falan dedikleri hep yabancı bankaların lehine olan kararlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi''ne sunulan yasa tasarıları. Türkiye''nin "dış dünyaya" olan borçlarını ödemesini garantiye alan yasalar. Hiç Türk halkını düşünen yok" dedi.

Sinan Aygün bir "lahavle" çektikten sonra, "Aylardır söylüyoruz. Biz söylüyor biz dinliyoruz. Türkiye''yi soyan en büyük ''legal hırsızlar'' sıcak para tacirleridir. Sıcak para Türkiye''yi kıskaca almış durumdadır. İstedikleri an bir ''kriz tetiklemesi'' yapabiliyorlar ve ülkeyi kasıp kavuruyorlar."

"Başkan ''sıcak para'' meselesini anladım da, bize ''geleceğinizi emanet edin'' dedikleri Kemal Derviş ''geçmişimizi şey edip'' geleceğimizi başkalarına satmasın diyorum."

"Sen de çok pimpiriklisin be kardeşim."

Onurumuzu beş paralık ettiler

-Hocam bu yeni program ekonomiyi düze çıkarır mı? - Geçen yıl IMF''ye teslim edilmiş olan iktisat siyasası, bu yıl Devrviş ile IMF''ye teslim edildi. Onların hazırladıkları programın Başbakan ve öbür liderler tarafından halka anlatılmasını, kollanmasını, revize edilmesini hükümetten beklemek boşuna.

- Neden bu kadar karamsarsınız?

- Onların kendi imzalarının bulunduğu evrakı okudukları, okudular ise anladıkları kuşkulu.

- Yani başarısızlık hükümet yüzünden mi olacak?

- Program içeriği ne kadar iyi olursa olsun, hükümet boşluğu olan bir yerde, ister IMF''ye, ister Derviş''e ihale edilmiş olsun, taşeron yönetimi ile iktisat siyasası yürütmenin başarı olasılığı sıfıra yakındır.

- IMF ve Dünya Bankası''nın "en yüksek düzeyde" Türkiye ile ilgilenmesi bize bir avantaj sağlamaz mı?

- Dünya''daki onurlu ülkelerden hiçbiri, Türkiye''de olduğu kadar yabancıların içişlerine karışmasına müsaade etmez. İçine düştüğümüz bu onur kırıcı durumu küreselleşmenin kaçınılmaz gerçeği gibi gösterme çabaları gerçeklerden uzaktır ve ülkemiz aydınları için, 1920 mandacıları kadar talihsizliktir.

Öksüz''den Derviş''e Türk Telekom golü

Kemal Derviş''in Amerika''dan "kurtarıcı" olarak gelmesiyle birlikte başlayan "Amerika''dan medet umma" harekatına, dördüncü GSM operatörü Ay-Cell''de devam edildi. Amerika''da telekomünikasyon alanında çalışmalar yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunu Mehmet Ekinalan Türk Telekom''un GSM 1800 şebekesinde Aria''ya rakip olarak kurduğu Ay-Cell''e genel müdür olarak atandı.

Mehmet Ekinalan''ın yardımcılığına ise Hazine''de görevli Ramazan Tezcan getirildi.

Adı Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliği için de geçen Ramazan Tezcan''ın Ay-Cell Genel Müdür Yardımcılığına getirilmesi, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz''ün, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş''e attığı bir "gol" olarak değerlendirildi.

Bilindiği gibi Kemal Derviş, Türk Telekom Yönetim Kurulu''nun kendisine bağlı Hazine bürokratları tarafından oluşturulmasını istiyor, bu isteğe Enis Öksüz karşı çıkıyordu.

23 yıl önce
"Bay Derviş acaba neyin peşinde"
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?