Biz içeride seçim telaşı içindeyken küresel ekonomide işler oldukça karmaşık ilerliyor. Bir yandan Euro Bölgesi’ndeki çekirdek enflasyon 10 aydan sonra ilk kez gerilerken diğer yandan ABD’de batan banka sayısı üçe çıktı. ABD’de banka kredilerinin yavaşlaması ve Avrupa’daki faiz artışlarının hızı da yumuşak iniş senaryosunun yerini resesyona bırakmasına neden oldu. Peki şimdi ne olacak?

Bir süredir küresel emtia fiyatlarındaki gerileme devam ediyor. Emtia fiyatlarındaki artışı içerisinde 23 farklı emtianın olduğu Bloomberg Emtia Spot Endeksi’nden takip ediyoruz. Söz konusu endeks 2022 yılı Mayıs ayında tarihi zirvesini yaptıktan sonra düşmeye başlamıştı. Son bir yıldaki düşüş %22’yi aştı. Elbette bu düşüşte hem pandemiden çıkış döneminin hem de savaş nedeni ile hızla artan fiyatların bir düzeltme yaşamasının da etkisi var. Ancak son dönemdeki kısa vadeli düşüşün bir resesyon beklentisinin fiyatlanmasından kaynaklandığına yönelik yorumlar da artmaya başladı.

“Yumuşak iniş” kavramını Fed Başkanı Jerome Powell, ABD ekonomisini resesyona sokmadan enflasyonu düşürmek anlamında kullanıyor. Zira Fed bir yandan ekonomiyi durdurmak istemiyor diğer yandan da tarihi yüksek seviyelerde seyreden enflasyonu mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde düşürmek istiyor. Bunu yaparken de bir yandan faizleri artırırken diğer yandan bilanço daraltmaya devam ediyor. Ancak bu sıkılaşma adımlarının hızını ayarlamak çok kolay değil.

Teknik olarak bir ülke ekonomisinin iki çeyrek üst üste daralmasına resesyon adını veriyoruz. Elbette doğuracağı olumsuz sonuçlar yüzünden resesyon istenen bir durum değil. Ancak yüksek enflasyonu düşürmek için atılan adımlar eğer doğru dozda olmazsa büyük ihtimalle resesyon ile sonuçlanıyor.

Elbette resesyon bir anda gerçekleşen bir durum değil. Öncü göstergeler ile önceden tahmin edilmesi mümkün olabiliyor. Özellikle PMI verileri ve genellikle petrol gibi bazı emtiaların vadeli fiyatlarındaki düşüşler resesyona ilişkin sinyaller verebiliyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlaması ile petrol başta olmak üzere enerji fiyatlarında hızlı yükselişler görmüştük. Ancak sonrasında fiyatlarda belirgin bir gerileme yaşanmıştı. Buraya kadar her şey beklendiği gibi gelişmişken petrol vadeli fiyatlarındaki son dönemdeki düşüşün nedeninin ağırlıklı olarak resesyon beklentilerindeki artış olduğunu değerlendiriyoruz.