|
Borsalarda yeni bir dip mi?

Hafta başından beridir piyasalarda görülen tedirginlik, uzunca bir süredir yükseliş yaşayan piyasaların eninde sonunda düşeceği, zira küresel ekonomideki ilk canlanma işaretlerinin sürdürülebilir olmadığı yönündeki yorumları haklı mı çıkarıyor?

Bu soruya henüz müspet bir cevap vermek için erken.

Bu köşenin takipçileri, Haziran ayından itibaren bizim de benzer yorumlar yaptığımızı bilirler. Mart ayında yaşanan dip noktasının ardından geleceği satın alan borsaların tabii olarak yükselmesi gerektiğini, ancak yaşanan yükselişin aşırı olduğunu, ekonomideki kısa vadeli düzelme hareketinin kalıcılığı ile ilgili ciddi soru işaretlerinin bulunduğunu ifade etmiştik.

Sorun şuydu:

Ekonomideki canlanma, tüm dünya hükümetlerinin ciddi mali açılımları sayesinde gerçekleşmişti. Böyle bir açılım gerekli olmakla birlikte, kamunun üzerine çok ciddi bir yük bindiriyordu ve bu yükün altından her ekonominin kalkması kolay olmayacaktı. Neticede oluşan iç dengesizlikler, hem canlanmayı sürdürmek için gerekebilecek desteği yok edebilecek, hem de dengesizlikleri gidermek için atılacak adımlar, tabiatı icabı, ekonomideki canlanmayı dizginleyebilecekti.

Dahası, küresel krizin önlenmesi ve küresel boyuttaki yapısal bozukluk ve dengesizliklerin düzeltilmesine yönelik küresel tedbirlerin alınması gecikmekle kalmadı, ama aynı zamanda atılan adımlar henüz yeterince kapsayıcı olmaktan da uzak. Kaldı ki, kapsamlı ve küresel bir yeniden yapılanma sürecinin bizatihi kendisi, coşkulu bir büyümeyi engelleyebilir de.

Tabii olarak bu durum, reel ekonomideki canlanmanın yavaş ve netameli olabileceği anlamına geliyor. Bu da, borsaların aslında gerçekleşmesi uzak bir geleceği yakınmış gibi satın aldıkları manasını taşıyor.

Bununla birlikte son zamanlarda borsalarda beklediğimiz düşüş için özellikle bu ayların gerekli şartları oluşturmadığını da düşünüyorduk. Nitekim özellikle Eylül ayından itibaren borsaların daha yukarı yönlü bir alanlarının olduğunu, zira hem ekonomiden gelecek verilerin, hem de açıklanacak bilançoların beklentileri bozacak nitelikte olmadığını ifade etmiştik.

Nitekim Salı günkü yazımızda da gelen beklentilerden iyi gelen verilere ve bilançolara rağmen borsaların yukarı çıkma konusundaki isteksizliğini ifade etmiş ve borsaların artık yorulmaya başladığını da dillendirmiş, ama buna rağmen yukarı yönlü genel trendin henüz tersine dönmesi için vaktin erken olduğu yönündeki yorumumuzun geçerliliğini koruduğunu da söylemiştik. Açıkçası bizim genel anlamda yön değişikliği konusundaki seyrin özellikle Kasım ayının ortalarına doğru netleşeceği konusunda bir beklentimiz vardı. Bunun gerekçesini bilanço açıklamalarını müteakip gelecek kâr satışlarının bu dönemde özellikle Eylül ve Ekim ayındaki reel gelişmeleri kamuoyuna yansıtan istatistiklerle birleşerek önemli bir düzeltmeyi başlatacağı şeklinde oluşturmuştum.

Bu hafta başından beri İMKB''de yaşanan toplam % 5''e yakın düşüş (borsanın sürükleyicisi bankalarda düşüş % 6''ya yakın), bizim öngördüğümüz vadeyi öne almamızı gerektiriyor mu?

Olabilir.

İstanbul Borsası kadar olmasa da diğer gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda da genel bir düşüş seyrinin başladığı görülüyor. ABD''de borsalar haftanın ilk iki günü itibariyle % 1''in üzerinde düşüş yaşadılar ve ben bu satırları kaleme aldığımda vadeli piyasalarda borsa endeksleri % 2''ye yakın kayıplar yaşıyordu. Avrupa borsalarında dün öğle saati itibariyle 2,5 günlük kayıp % 2 – 3 arasındaydı. Gelişmekte olan piyasalardaki düşüşler de % 3 ile % 5 arasında değişiyor.

Bugün ve yarınki hareketler yön konusunda daha net bir bilgi verecektir. Eğer bu iki günde süreç tersine dönerse, Kasım ortasına kadar piyasalar rahatlar. Aksi takdirde düşüşler hızlanacak ve beklenen dip gelecektir.

Bekleyelim, görelim.

14 yıl önce
default-profile-img
Borsalarda yeni bir dip mi?
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..