|
Mali kesim reformunda tartışmalar dinmiyor

Küresel piyasaların son zamanlarda hükümetlere verdiği mesaj iyice netleşmeye başladı: Mevcut düşük faiz politikalarından mümkün olduğunca çıkma.

Çeşitli vesilelerle Türkiye''ye ilgisi olan Avrupa''daki yatırımcı kitlesiyle görüşme imkânı buluyoruz. Bunlardan bir kısmı piyasaların ardındaki yükselişin ardında reel ekonomideki müspet gelişmeleri görüyor olsa da, önemli bir çoğunluğunda sürecin ucuz fonlama maliyetleri ile yakından ilişkisi olduğu görüşü hâkim. Piyasalara merkez bankalarının sağladığı ucuz likiditenin reel ekonomiye henüz ciddi anlamda yönelmediği düşünülüyor.

Temel düzelmeler olduğunu düşünenler, mali genişlemenin bu yılın özellikle ikinci çeyreğinden itibaren sağladığı toparlanma etkisinin hem makro verilere, hem şirket bilançolarına müspet bir şekilde yansıdığını, piyasaların ise bunu zamanında fiyatlayabildiklerini ileri sürüyor.

Diğer tarafta duranlar ise toparlanmanın sürdürülebilir olup olmadığının henüz öngörülemeyeceğini savunuyor. Özelikle ABD ve İngiltere gibi ülkelerin bütçelerinin daha fazla desteğe müsait bir yapılarının olmadığı, buna karşılık bütçe açıklarının finansmanının bizatihi kendisinin yeni filizlenen toparlanmayı durdurabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaşıyorlar. Mali kesimde oluşan likiditenin reel kesime ulaşmadığını ve kredi kanallarının hâlâ büyük ölçüde işlemediğini düşünüyorlar.

Öte yandan Pazartesi günkü yazımızda da işaret ettiğimiz gibi, piyasaların üst düzey ekonomi yöneticilerin karamsar açıklamalarına yükselerek tepki vermesi, karamsarlık devam ettikçe piyasaların sürdürülebilir büyüme yerine, ucuz fon kaynaklarından medet umdukları intibaını oluşturuyor bizde.

Yine bu çerçevede küresel krize sebep olduğu söylenen yapısal sorunların hiçbirinin üzerine şu ana kadar somut bir adımla gidilmediği de görülüyor. Çeşitli uluslararası platformlarda alınan kararların (mali destekler dışında) henüz hayata geçemediğini biraz hayret, biraz da hayıflanarak izliyoruz.

Son olarak geçen hafta yaşananlar, yeni uygulamalar konusunda gelinen noktanın hâlâ ne kadar tartışmalı olduğunu ortaya koyuyor.

Sözgelimi Avrupa Birliği, mali kesim için öngörülen yeni muhasebe ve raporlama kurallarının uygulamaya geçişini ertelediğini görüyoruz. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından geçen hafta yürürlülüğe koyulan kuralların uygulaması da böylece büyük ölçüde sakat başlamış oldu. Zira ABD UMS''yi zaten uygulamıyor olduğu için AB, UMS standartlarının uygulandığı en etkili coğrafyaydı. AB''de bir müddettir yeni kuralların uygulamaya geçişini ertelemek maksadıyla yoğun bir lobi faaliyeti göze çarpıyordu. Zira yeni kurallar, varlıkların önemli bir kısmının piyasa fiyatı üzerinden değerlenmesini gerektiriyor ve bunun büyük yatırım bankalarına önemli zararlar yazdırabileceği iddai ediliyor.

Benzer şekilde yine AB''de bankaların yeni sermaye kurallarına da karşı lobi faaliyetinde olduğu biliniyor. Özellikle alım satım amaçlı işlemler sebebiyle oluşabilecek muhtemel zararlar için ayrılması gereken sermaye miktarının eskisinin üç katı olarak öngörülüyor olması, BASEL kurallarını uygulayan ve herkese empoze eden AB''de, işlerin bu kuralları henüz uygulamayan ABD''ye kayacağı endişesiyle ciddi bir tepki topluyor.

Atlantik''in öbür yakasında ise ABD Senatosu''nda tesis edilen bankacılık komitesi, yeni bir mali sistem düzenleme ve denetleme mekanizması konusunda çalışıyor ve görünen o ki, yeni yapı FED''in mevcut güçlerini büyük ölçüde ortadan kaldıracak. Tabii olarak başta FED olmak üzere tüm mevcut denetleyici kurumlar değişikliğe karşı bir tavır benimsemiş durumdalar.

Öte yandan bir müddettir gündemde olan Tobin vergisi, Gordon Brown''ın G20''deki çıkışıyla birlikte yeniden tartışılıyor. Ancak bizim anladığımız kadarıyla bu tür teklifler, mali piyasalara aba altından sopa gösteriyor ve amaç muhtemelen oldukça radikal bulunan ve tepki çeken bu tür teklifler yerine daha uygulanabilir başka tekliflere mali kesimin rıza göstermesini sağlamak.

Hâsılı, sıklıkla dile getirilen mali kesim reformunda tartışmalar kısa bir süre içinde dineceğe benzemiyor.

14 yıl önce
default-profile-img
Mali kesim reformunda tartışmalar dinmiyor
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..