|
Fetih 1453"ü kim izledi?

Hafta: 8

Seyirci: 6.377.331

Yukarıdaki rakam, Fetih 1453 filminin sinemalarda gösterime girdiği 17 Şubat 2012 tarihinden itibaren filmi izlemek için sinemaya giden insanların sayısını gösteriyor.

Yanlış okumuyorsunuz, 6 milyon 377 bin 331.

Ben bu yazıyı güncellediğim sırada yaklaşık 5-10 bin daha arttı yukarıdaki rakam.

Siz okuduğunuz sırada 20 bin kişi daha...

Nereden mi biliyorum?

Çünkü bu yazıyı geçen hafta yazmıştım.

Kutlu Doğum Haftası nedeniyle geçen hafta verdiğimiz geleneksel sanat haberinin olduğu sayfaya yerleştirmiştim yazımı.

Fakat Kutlu Doğum haberindeki görsellerin güzelliği ve konunun benim için hassasiyeti nedeniyle yazımı sayfadan çıkardım. Ortaya da güllerle bezeli harika bir sayfa çıktı. Pazar günü gazeteyi elime alınca ''iyi ki yazımı çıkarmışım'' dedim.

Dolayısıyla aradan bir hafta geçince, İslamic Cinema konulu bu yazıyı da güncellemek gerekti.

Neden derseniz, Fetih 1453 filmini bir haftalık sürede yaklaşık 70 bin kişi daha izlemiş de ondan.

70 bin kişi ne demek biliyor musunuz?

Bir zamanlar İsmail Güneş ''abimizin'' çektiği The İmam isimli tırnak içinde ''İslamic Cinema'' filmini vizyonda kaldığı süre boyunca izleyenlerin toplam sayısı demek.

Hem de tüm ittirmelerimize rağmen!

İşte burası zurnanın meşhur sesi çıkardığı yer.

Arkadaş, kim izledi bu Fetih 1453''ü, bana hemen birisi cevabını versin!

Facebook''taki hesabımda kılçık attım ortaya, bir netice çıkmadı.

Yine sorayım!

Recep İvedik gibi sinema tarihimizin en bayağı filmi için sinemaya koşanlar mı?

(Paramı verdim eğlendim arkadaş kime ne diyenlere diyecek sözüm yok)

Kurtlar Vadisi''nin eli silahlı kovboyları mı?

Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz''un film arasında kitap karıştıran dantel izleyicileri mi?

Yoksa Eşrefpaşalılar için otobüsle sinemaya taşınan abiler mi?

Kim arkadaş?

İşte bu soru bana haftalardır - af buyurun- kafayı yediriyor.

Durumdan vazife çıkarıp vay sanat düşmanı diye çullanmaya hazırlananlar varsa; şşş... Bi dakka kardeşim, müsaade edin önce derdimizi söyleyelim.

Fetih 1453, -hafif cıbıldak kısımlar dışında- İslam''a muğayir mi?

(Öteki mahalleli okurlar için söyleyim, mugayir; aykırı, dışı, uygun olmayan filan demek)

Hayır.

Peki bu filmin başında, arasında sonunda Peygamber, Allah, Kur''an lafızları var mı?

Var.

Bu film, bir Hadis-i Şerif''i dosta düşmana belletiyor mu?

Belletiyor.

Yani bu film, Müslüman düşmanı değil, bilakis ''İslamic Cinema'' filmi.

Demekki, bugüne kadar güya ''İslamic Cinema'' yapıyoruz diye bize bolca ağlamalı, sızlamalı, biberli mesajlı filmler dayayan yönetmen milletimiz bizi fena yemiş.

''İslamic Cinema'' yaptık diye kimse izlemiyor'' lafı da kocaman bir palavraymış, he?

Filmde Ulubatlı Hasan''ın aşkı göze batıyormuş da, bu film aslında bu nedenle çok izlenilesiymiş.

Yemeyin milleti... Yahu filmin adı Fetih, Fetih!

Aç, Kur''anı Kerim''i, bak 26. cüze, 510. sayfaya. Oku, ne yazıyor?

Fetih.

Yani bir Kur''an-ı Kerim''den bir sûrenin ismini taşıyor bu film.

1453 de Bizans mirasçılarının ifrit olduğu tarih.

Hani bu millet Bizans hayranıydı?

Arkadaş, bu millet Fetih isimli bir filme gidiyorsa, Bediüzzaman isimli filme de gider, Necip Fazıl Kısakürek isimli filme de...

Mesele başka. Mesele bu millete gider değil, gidilebilir film yapmakta.

www.sinematurk.com''u açıp bakın.

En baba ''İslamic Cinema''mız 26. sırada. O da çizgi film.

Allah''ın Sadık Kulu, Barla! 2 milyon izleyicinin alnından öpmek gerek.

Sonra? Hür Adam! Kaçıncı sırada? 80.

The İmam''ın kaçıncı sırada olduğunu söylemeyim de ayıp olmasın.

Kaç kişi izlediğini yukarıda okudunuz zaten.

Fetih 1453''ten sonra artık hiç kimse her sahnesinden üç Nutuk çıkacak kadar mesaj doldurulmuş İslamic Cinema yapmaya kalkmaz umarım.

İlla mesaj istiyorsanız, buyrun size mesaj:

Her oyun, kendi kuralına göre oynanır.

Futbol oynarken ben işe biraz da voleybol katayım derseniz, elinizi kolunuza sahip çıkmazsanız kırmızı kartı yer, tribünü boylarsınız. Ondan sonra da size sadece izlemek düşer.

il y a 12 ans
Fetih 1453"ü kim izledi?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi