|
Ülker"in çikolata kaplı kitabı...

Her insan bir kitaptır derler, okumasını bilene...

Tanıdığım insanların bir kısmı, haftalık bir mizah dergisi okumuş hissi verir bana... Okurken biraz düşünür, fazlaca tebessüm eder, epeyce yorulurum... Bir kereliktir çoğu kez. Bazen, alternatif yoksa ikinci kez alırsınız elinize... Bazı insanlar ise Tommiks, Teksas gibidir. Tanıdığımı unutuveririm, henüz yüzüne bakıyorken...

Yaratılmış bir eşya için bile gereksiz demeyi kerih gören ben, bir insana nasıl gereksiz diyebilirim? Her insan, bir boşluk doldurur kainatta... Sadece hacim olarak bile olsa...

O Tommiks tadındaki insanlar, öyle gelir bana...

Belki, yeryüzünün karbondioksit dengesini ayarlamakla vazifelidir mesela... Kimi insanlar var ki, Tolstoy ya da Necip Fazıl tarafından bir post-it''e iliştirilmiş sıkı bir not gibidir... Hiç beklemezsin ama, hafif kalır, bıraktığı iz karşısında, bir devlet dairesindeki soğuk damga... Bazı adamlar vardır, görüntü itibariyle 300-500 sayfalık bir kitap ''kalın''lığında... Tanırsın, tanışasın da okuyasın da gelmez... Yetinirsin sadece cafcaflı bir kapakla maskelenmiş her kitap gibi, arka kapak yazısıyla...

Küçük bir şiir kitabıdır, derviş ruhlu abiler...

Her mısrası yarım asırda yazılmış gibidir, kıyamazsın okumaya...

Lakin hep yanında gezdirmek iyidir... İhtiyaç duyarsın arada açıp gözatmaya... İncitmemek gerekir böylesi kitapları...

Yanınızda taşırken kalbinin kenarlarının kıvrılmamasına dikkat edilmelidir... Bir de eskimez kitaplar vardır. Her okuduğunuzda size başka şeyler söyler. Her kelimesi bir tohum, her cümlesi bir fide, her sayfası bir bahçedir... Bahçeye her girdiğinizde yeni meyveler koparırsınız, hayatınıza iyi gelen... Engin bir bahçe misali böylesi insanlara doymak olmaz. Hep yenidir, hep yenilenir, hep yeniden tanışır, hep yeniden dostluk kurarsınız... Kapısı size hep açıktır bu bahçenin... Size ait olmayan, ama ''sanki size ait gibi'' Okudukça açılırsınız. Okudukça mutlu olursunuz. Okudukça sevinirsiniz. Bir de kaderi vardır kitapların... Konulduğu vitrinle şekillenen... Bir sahaf rafında içi boş olsa da kıymetli bilinir her kitap, örneğin... Açıp okumayınca anlaşılmaz. Seyyar tezgahındaki eskimiş kitaplar ise defineye malik viraneleri hatırlatır. Elinin, yüzünün kirine bakmadan kalbini kurcalamak gerekir.

AVM''lerin ruhsuz vitrinleri ise hep soğuk gelir... En popüler, en jelatinli, en çok satan, en çok konuşulan kitaplar oradadır. Bu yüzden gitmemeye özen gösteririm, maskeli balolara... Jelatinli kitaplar gibidir balo insanları... Sadece adına ve arka kapaktaki yazısına bakılıp geçilen... Yani mesele okumayı bilmektir... İyi bir okuru, iyi kitaplar gelir ve bulur.

***

Pazartesi gününe kadar ''Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı''nı tanıyordum.

Pazartesi günü Murat Ülker ile tanıştım.

Hala okuyorum.

301 kere teşekkür...

İlk sayısını hazırlarken duyduğum heyecan dün gibi taze. 300 hafta boyunca bize desteklerini esirgemeyen tüm okurlarımıza ve bizi maddi (gerek reklam gerek finansal anlamda) ve manevi olarak destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Yeni Şafak Pazar eki, Anadolu insanının aile gazetesi. Elbette her gazete, yayın gibi yola devam edebilmek için reklam almak, alım gücü yüksek bir kitle tarafından okunmak gibi ilkeleri de gözetiyoruz. Ancak bunu yaparken önceliklerimizden, hassasiyetlerimizden asla taviz vermedik, vermeyi de düşünmüyoruz.

Bu hafta ne öğrendik?

Yokluk, aslında ne büyük varlıktır.

Derviş Bera

12 yıl önce
Ülker"in çikolata kaplı kitabı...
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti