“Kapalı Kapıların Ardında” neler yaşanıyor?

Erdoğan-Biden görüşmesinin ardından yapılan diplomatik/politik açıklamalar;

sabun köpüğü

misali geçip gider.

Türkiye ile Haydut Devlet ABD arasındaki adı konulmamış/ilan edilmemiş

“Gizli Harp”

sürer…

Haydut Devlet, her defasında kısmen açığa çıkan yahut hiç çıkmayan ciddi yaralar almaya devam eder!

ALICILARINIZIN AYARI İLE OYNAMAYINIZ

Öyle fıkra falan değil; aynıyla vaki…

“Joe Biden’ın Askeri” Kemal Kılıçdaroğlu,

“Cumhurbaşkanlığı adaylığı için kendisine özgeçmiş bırakanlar olduğunu”

açıkladı.

Onlara “olumlu veya olumsuz” bir cevap vermiyormuş; adaylık için -Millet İttifakı olarak karar vereceklermiş…

“Buna, beni CHP’ye Genel Başkan yapanlar karar verecek” demesini beklemiyoruz, elbette.

2009’un Kasım’ında Frankfurt’ta Kempinski Otel’de başlayan derin bir mevzudur!

Neyse, biz özgeçmiş muhabbetine devam edelim…

Son günlerde

hayali aday

adayları

zuhur edince; Mister Kemal’in fıkraları bile sollayan işbu zaruri açıklamayı yapma ihtiyacı hissettiği anlaşılıyor.

*Zillet İttifakının adayı olabilmek için Kemal Bey’e “ha babam, de babam” özgeçmiş falan bırakıyorlarsa…

“Açıkgöz İdman Yurdu!” geçinen bu tipler; aynen CHP’nin Başı gibi, seçimin ikinci turunda kazanmayı

“Çantada Keklik”

diye görüyorlar, demek ki…

Onların da -yine Kemal Bey gibi- Heraklit’in

“Beklenmeyeni bekleyin”

epigramını dikkate almadıkları bellidir!

Kılıçdaroğlu, her birine; misal “Diego, dur hele adaylık için ortalık yeterince karışık zaten” diyebilecekken…

Böyle yapmak yerine, “Özgeçmiş bırakanlar var” repliğiyle onlara ince bir çalım attı; hepsini pat ‘Mizah İdman Yurdu’na transfer ediverdi!

KISA KILIÇ PARTİSİ

Kılıçdaroğlu’na, Zillet’in Cumhurbaşkanı adaylığı için özgeçmiş gönderenler arasında, İstanbul-Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın

olmadığına

dair bahse girebiliriz…

Neden mi?

2014 Yerel Seçimleri öncesinde, adayların kesinleşmesine saatler kala; Ali Kılıç, “özgeçmiş bırakmak” gibilerden bir beyhude çaba yerine

“direk kaleye şut çekerek”

doksandan golünü atmıştı da, ondan!

İki dönemdir Maltepe Belediye Başkanlığı görevini yürüten eski “gazeteci” Kılıç, Frankfurt Kempinski Otel’de yaşananları Mister Kemal’e (öhö, öhö) hatırlatarak netice almış olabilir mi, acaba?

-Eh, ne de olsa:

Olay Yeri’ndeydi!

Kendisi, sadece mutemet bir elemandır.

Yukarıya, çok daha yukarıya, ta Üst Yapı’ya bakmak lazım…

Kemal Bey’e Kempinski Otel’deki “kement atma” organizasyonunu düzenleyen Derin Güç Merkezi, son tahlilde Zillet İttifakı adayının kim olacağına karar verecektir.

CHP’nin başını çektiği Zillet İttifakı, seçimi kazandığı takdirde

“Türkiye’nin anahtarlarını Baydın Amca’sına teslim edecektir!”

İçerideki Kompradorların yani Baronsal Gladyo’nun hedefi, beklentisi, özlemi, hayali; tam olarak, işte budur!

SEKİZ YIL EVVEL, ANKARA’DA

“Kapalı Kapıların Ardında” neler yaşandığını mevzu ettiğimize göre…

Son günlerde “suret-i haktan görünen” kimi açıklamalarıyla sahne alan Mister Arınç’ın sekiz sene önceki gizli görüşmesini de hatırlayalım!

17 ve 25 Aralık’tan kısa bir süre öncesinde

(9 Ekim 2013’te)

Atatürk Bulvarı üzerindeki “Türk Dil Kurumu” binasında gerçekleşen gizli buluşmadan bahsediyoruz…

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, binaya tebdil-i kıyafetle gelen dönemin ABD Büyükelçisi Ricciardone ile baş başa bir görüşme yapmıştı…

Orada ne konuşmuşlardı, acaba?

17 Aralık günü (2013), Francis Ricciardone AB üyesi devletlerin Ankara’daki elçileriyle öğle yemeğinde bir araya gelmiş; ABD Elçiliğindeki bu yemekte onlara şöyle seslenmişti:

“Bugünden itibaren bir imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz!”

Ricciardone’nin kehanetinin tutmadığı belli olduğunda; kimlerin hayal kırıklığına uğradığını gayet iyi biliyoruz…

KİMLER, KİMLERLE?

Mister Arınç

“KHK’lar faciadır”

demişti.

KHK’lılardan özür dilemişti.

CHP sözcüleri, her bir vesileyle “İktidara gelir gelmez, KHK’lıları affedeceğiz” diyor…

Bu söylem FETÖ’cü hainlere umut veriyor.

Misal…

Katiller Sürüsü FETÖ’nün tam teşekküllü yavşağı ve de “Kilise Müdavimi”

Badem Yavuz