Irak’ta 2 aydır devam etmekte olan protesto gösterileri Arap dünyasında devrim rüzgarlarının yeni bir dalgasını oluşturuyor. Tabii devrimlerin kısa vadede hangi aşamalardan geçtikleri sonradan kimin müdahaleleriyle nasıl rayından çıkarılarak karşı devrim dalgalarıyla kırılıp boğuldukları konusunda taze ve acı örneklerimiz var. Yine de her biri kendi içinde oldukça trajik sonuçları olan bu örneklerde bile halklardaki daha iyi yönetime doğru devrim iradesi tamamen yok edilemiyor.
İsyan eden Şii gençler, yanı sıra Irak’ın diğer bütün kesimleri Irak’ın sadece ABD’ye karşı değil, İran’a karşı da bağımsızlığını savunuyor ve bunun mücadelesini veriyor. İşin ilginci bu gençler İran’ın temsil ettiği dini-teokratik otoriteye karşı isyan ederken bu isyanı genel olarak her türlü teokratik vesayete karşı da yöneltiyor olmaları.
Aşırı görsellikle, şekilcilik ve törensellikle dışa vuran velayet-i fakih iradesi pratikte yaşanan yolsuzluklarla, fakirlikle, istikrarsızlık ve şiddetle buluştukça bunun sekülerleştirici bir etki yapması çok doğal.