|
Suriye’ye operasyon için her şey hazır mı? Milli Savunma Bakanı Akar’a sordum

Perşembe günü, İzmir’de yapılan EFES-2022 tatbikatını izledikten sonra, bir grup meslektaşımızla birlikte Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la bir araya geldik.

Batıda Yunanistan’la yaşanan gerilim, güneyde Tel Rıfat ve Münbiç için operasyon hazırlıkları, kuzeyde, Rusya ve Ukrayna’nın hububatını getirmek için yürütülen müzakere ve çalışmalar…

Böylesi kritik bir dönemde, her üç başlıkta da ilerleyen sürecin tam göbeğinde yer alan Akar’ın, sorularımıza verdiği cevaplar bir hayli önem taşıyordu.

Milli Savunma Bakanı’nın sorularımıza verdiği cevapları özet halinde yazacağım ama o kısma geçmeden önce, tatbikatla ilgili bölümde konuşurken, TSK mensuplarının ülkenin güvenliği için nasıl bir adanmışlıkla işlerini yürüttüğünü anlatan Akar’ın şu sözlerini aktarmadan geçmek istemiyorum:

“Tatbikat kapsamında gördükleriniz TSK’nın günlük hayatında yaptığı işler. TSK’nın günlük faaliyetlerinde de uçaklar hedefleri vuruyor, arama tarama yapılıyor. Her gün bunlar yaşanıyor. Muharebe tecrübesi konusunda kimse Mehmetçiğin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin eline su dökemez.”
“YUNANİSTAN 1922’DE ALTI BAŞBAKAN, BAKAN, GENELKURMAY BAŞKANI ASTI… TARİHE, COĞRAFYAYA BAKIN DİYORUZ”

Milli Savunma Bakanı’yla sohbetimizin önemli bir bölümünde, Yunanistan’la yaşanan gerilim vardı.

Akar, bu bölümde, tarihe atıf yaptı, coğrafyaya atıf yaptı; 1919’a, 1922’ye atıf yaptı, Atina’ya
‘kışkırtmalara gelmeyin’
mesajı verdi.

Şu sözlerle:

“Proxy (vekâlet) savaşları yüz yıllardan beri devam eden bir şey. 1919’u hatırlayın. Ne haddine Yunanistan’ın tek başına buraya gelmesi. Yunanistan 1922’de altı başbakan, bakan, genelkurmay başkanını astı, ‘niye bizim başımızı belaya soktunuz’ diye. Kendi yöneticilerini. Biz de ‘tarihe, coğrafyaya, şartlara bakın, boyunuzu aşan işlere girişmeyin, herkesin telkin ve teşviklerine uymayın’ diyoruz.”
YUNANİSTAN’DAKİ
ABD ÜSLERİ…

Yunanistan’da artan ABD üsleriyle ilgili Bakan Akar’ın çizdiği çerçeve ise bu konuya dair Ankara’nın yaklaşımını özetlemesi bakımından önemliydi.

Biz de altını çizerek aktaralım:

“1980’de Türkiye-ABD arasında savunma ve ekonomik iş birliği anlaşması yapıldı. Bunun benzerini Yunanistan da yaptı. 2020’de bunu yenilediler. Bu çerçevede daha önce 5 olan üs sayısını artırdılar. Bunun en gündeme geleni de Dedeağaç. Dedeağaç’a yönelik LNG deposu, Avrupa’nın savunmasına ABD’nin desteği için lojistik merkezi olarak kullanılacağına yönelik resmi beyanlar var. Resmi olarak bunu söylüyor, görüntü de bunu gösteriyor. Bunu Yunanlar bir takım ifadelerle Türkiye’ye karşıymış gibi gösteriyor. Ancak bütün bunları bir tarafa bırakıp bir asker, bir diplomat gözüyle baktığınızda ‘Bu kesinlikle LNG ile alakalı, bizimle alakası yok’ diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Her şey takip ve tedbir meselesi.”
SURİYE’NİN
KUZEYİNE OPERASYON İÇİN ŞARTLAR OLGUNLAŞTI MI?

Milli Savunma Bakanı Akar’a Suriye’ye operasyon hazırlıklarına dair sorular da yönelttik.

Akar,
“Bu kadar konuşarak, açıklama yaparak harekât gerçekleştirilir mi”
şeklindeki eleştirilere,
“Siyasetin, uluslararası ilişkilerin çok çeşitli tarzları var”
şeklinde bir ifade ile cevap verdi.
PKK/YPG terör örgütünün TSK’ya karşı Suriye Ordusu ile hareket edeceklerine yönelik söylemleri hatırlatıldığında,
“Onların ne söylediğine değil, bizim ne yaptığımıza bakılmalı”
diye konuştu.
Sözün bir yerinde Akar’a, “
Operasyon için şartlar olgunlaştı mı”
sorusunu yönelttim.

Şu cevabı verdi:

“Operasyon matematiktir, lojistiktir. Bunun hesabı, kitabı yapılır, yeri ve zamanı geldiğinde harekete geçilir. Bizim hedefimiz, amacımız teröristleri etkisiz hale getirmek. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek.”
MONTRÖ’NÜN ÖNEMİ VE HUBUBAT KRİZİ

Bakan Akar, Rusya/Ukrayna savaşı bağlamında konuşurken, Montrö’deki dengenin korunmasının çok önemli olduğuna değindi.

Son günlerin önemli bir konusu olan hububat meselesinin kapsamı ve Türkiye’nin rolüne dairse şu bilgileri paylaştı:

“Bu çalışmalar şu hususları kapsıyor; Ukraynalıların limandaki mayınları temizlemesi, limandan çıktıktan sonra belirli koridorlardan toplanma bölgesine girinceye kadar Ruslar tarafından eşlik edilmesi, olası mayınların temizlenmesi, ondan sonra da tercihen Türk unsurları tarafından ticari gemilerin emniyetli seyirlerinin sağlanması. Bir an önce işi sonlandırmak istiyoruz. Bizim hem Rusya hem Ukrayna ile yoğun görüşme trafiğimiz var. İki tarafın bazı çekinceleri var. Biz de aradaki çekinceleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Bu konuda umutluyuz.”
#Milli Savunma Bakanı
#Hulusi Akar
#Yunanistan
2 yıl önce
Suriye’ye operasyon için her şey hazır mı? Milli Savunma Bakanı Akar’a sordum
Küresel korkunun en emniyetli kalesi AVM’ler (mişşş)
Ekonomi ve savaş
“Karşı konulmaz çöküş” tarihi...
Oruç Reis! “Savunma Yüzyılı” sona erdi!
Küfre küfür, kâfire kâfir diyememek