BBC'nin haberine göre, kampta uzun süre kaldığı belirtilen kişilerin görüntülü röportajlarına ve ifadelerine yer verildi.
- Kazaklar ve Uygur Türkleri ile diğer Müslüman azınlıkların yüzyıllar boyuncaÇin-Kazakistan sınırında özgürce yaşayıp hareket ettiği vurgulanan haberde, son dönemde Çin’in İslamiyet'e yönelik kısıtlamalarının devam ettiği belirtildi.
"HALA KORKUYORUM, KALBİM ACIYOR"
Gülnur, eşinin serbest bırakıldığını ancak pek çok Kazakistanlı gibi ev hapsinde tutulduğuna inandığını söyledi.
"Ölmek tüm ızdıraplara son verecekti"
Orinbey, "Ellerini havaya kaldır dediler, ben de kaldırdım. Üzerime su döktüler. Su mu yoksa başka bir şey miydi bilmiyorum ama bağırdım ve bayıldım. Kendime zarar vermek istediğim zamanlar oldu. Ölmek istemedim ama olanlardan dolayı intiharı düşündüm. Ölmek tüm ızdıraplara son verecekti." dedi.
BİLİNMEYEN MADDELER ENJEKTE ETTİLER
Fabrikada eldiven diktiğini kaydeden Gülzira, şunları söyledi:
- "Nereye giderseniz gidin köy polisinden izin almanız gerekiyor. Bunu yapmazsanız, hükümete karşısınız ve bir kampa geri gönderileceksiniz anlamına geliyor. Beni Çinlileştirmeye çalışmalarına rağmen inancımı içimde sakladım. Kazak ve Müslüman kimliğim değişmedi. Allah beni korudu. Kazak olmakla gurur duyuyorum. Bir vatanım olmasından gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Binlerce Kazak Müslüman'dan hala haber alınamadığı ifade ediliyor
İngiltere'deki Çin Büyükelçiliği, bu tür iddiaların "tamamen söylenti" olduğunu savundu ve kamplarda "eğitim görenlerin" şu an serbest olduğunu iddia etti.
Binlerce Kazak Müslüman'ın hala kayıp olduğu öne sürülürken, aileleri, videolar çekerek bu kişilerin kayıp olduğuna ilişkin tanıklık ediyor ve fotoğraflarını paylaştıkları yakınlarının en son nerede ve ne zaman görüldüğünü soruyor.
- Çin'de 500 binin üzerinde Kazak vatandaşının yaşadığı tahmin ediliyor. 2017'den bu yana binlerce Kazak'ın, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplarda tutulduğu iddia ediliyor.
TOPLAMA KAMPLARINDA 2 MİLYON MÜSLÜMAN VAR!
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 2 milyon Uygur Türkü'nün kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
- Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da ağustosta, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine ve diğer Müslüman azınlıklara uygulanan baskı ve şiddetten sorumlu olan bazı Çinli yetkililere vize kısıtlaması getirdiklerini açıklamıştı.
ÇİN HÜKÜMET RAPORU BASINA SIZDI
- Belgenin 200 sayfasında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve diğer Çinli yetkililerin, bölgedeki Uygur nüfusunun kontrolü ve aralıksız denetim yapılmasına ilişkin talimatları yer alırken, İslamiyet'in yayılmasını önlemek için önlem alınması uyarılarının yer aldığı belirlenmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, sızdırılan belgelerin Çin yönetimi tarafından bölgede yapılan insan hakları ihlallerini doğruladığını belirtmişti.