Fitne yayıyorlar: Suudi Arabistan İhvan'ı terör örgütü ilan etti

Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın talimatıyla “Suudi Arabistan Yüksek Alimler Konseyi” İslam dünyasında fitneye yol açacak bir adım daha atarak Mısır’daki İhvan’ı terör örgütü ilan etti. Konseye İslam dünyasından sert tepki var.

Suudi Arabistan Yüksek Alimler Konseyi’nin Mısır’daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nı (İhvan) terör örgütü olarak tanımlamasına dünyanın dört bir yanından tepki yağıyor. Alimler, akademisyenler, siyasetçiler ve aktivistler, kararı siyasi bir adım olarak değerlendirdi, asıl görevi Müslümanların hakkını korumak olan Alimler Konseyi’nin böyle bir kararın altına imza atmasını sert dille eleştirdi.

ULEMANIN GÖREVİ CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK

AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve gazetemiz yazarı Yasin Aktay dün yayınlanan köşesinde kararı ibretlik ifadesiyle değerlendirdi.

Bugün İslam dünyası gerçek anlamda bir zarar ziyan konumundaysa, bunda her şeyden önce ulemanın maslahat ilmini yeterince işletmiyor olmasının büyük payı olduğunu ifade eden Aktay, İslami bir yönetimin en asli görevlerinin can, mal, ırz ve dinini korumak olduğunu vurguladı.

Aktay özetle şunları kaydetti:

NEDEN SESİNİZ ÇIKMIYOR

“İslam ülkelerinde Müslümanların canı, malı, ırzı, aklı ve dini emniyette değil.

Dünyada en fazla silah Müslüman olmayan ülkeler tarafından satılıyor, bu silahlarla en fazla Müslümanlar öldürülüyor. Malları kendi yöneticileri tarafından kolaylıkla müsadere edilebiliyor. İslam dünyasında Müslümanların mukaddesatına saldırılar almış başını gidiyor.

İşte bu ahval ve şerait altında Suudi Arabistan ulema heyetinden Müslümanların maruz kaldığı bu zarara karşı mücadele etme yönünde hiçbir fikir, değerlendirme ve ses çıktığını görmüyoruz. Ama bu heyet geçtiğimiz günlerde Müslüman Kardeşler cemaatinin bir terör örgütü olduğunu ilan eden bir bildiri yayınlamış.

ABD BİLE ‘TERÖRİST DEĞİL’ DEDİ

Bu çıkışın ahlaki, dini anlamı bir yana, İhvan’ı terör örgütü ilan etme işini böyle bir ulema heyetinin üstlenmiş olması ilginç ve bir o kadar ibretlik.

Zira birkaç yıl önce Suudi Arabistan ile ABD’li istihbarat yetkilileri arasında sızan bazı görüşme tutanaklarında, ABD heyetini İhvan’ın bir terör örgütü olarak ilan edilmesi için ikna etmeye çalışan taraf Suudi Arabistanlı yetkililer olduğu görülmüştü.

Buna karşılık ABD’li istihbarat yetkilileri İhvan’a isnat edilebilecek bir terör faaliyeti tespit edemediklerini ifade ediyorlardı.

ASIL KORKULARI DEMOKRASİ

Yine de yapılması gereken en uygun şeyin İhvan hareketinin demokratikleşmesi ve insan hakları esaslı sürece dahil olması konusuna yönlendirilmesi olduğunu da eklemişlerdi, ama bu tavsiye tam da muhataplarının endişelerinin kaynağı değil miydi?

İhvan’dan terörist olduğu için korkulmuyor, terörist olmadığı, hatta Arap dünyası için gereğinden fazla demokrasi yanlısı olduğu için korkuluyor.

Selman el-Awde gibi bir müstesna alimi hakız yere üç yıldır hapiste tutanlara söyleyecek sözü olmayan bu heyete gerekli cevabı Müslüman halkın maslahatını gerçek anlamda gözeten sivil ulema veriyor...”

DİNİ DEĞİL SİYASİ BİR KARAR

Cezayir’deki en büyük İslami eğilimli parti Barış Toplumu Hareketi de Suudi Alimler Konseyi’ne yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

Açıklamada, “Konsey’in açıklaması siyasidir, din ile ilgisi yoktur ve Müslümanlar arasında fitne yaymaktadır” ifadelerine yer verdi. Açıklamada, ayrıca Konsey’in son açıklamalarının daha önceki tutumuyla çeliştiğine vurgu yapıldı. Mısır eski Vakıflar Bakanlığı Müsteşarı Muhammed es-Sağir de Konsey’in İhvan’a yönelik kararıyla güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Sağir, sosyal medya hesabında şu ifadeleri kullandı: “Bu Konsey’in Müslümanların kalbinde bir yeri vardı, ancak yönetimin emri üzerine açıklama yayımlayan bir kurum haline geldikten sonra güvenilirliğini kaybetti.”

Hedef başka

Nobel ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Kerman, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi’ne tepki göstererek, İhvan’ın

“özgürlük davasının savunucusu”

olduğunu belirtti. Moritanyalı düşünür Muhammed Muhtar Şankıti de Konsey’in aldığı kararın Azerbaycan’ın elde ettiği zaferi gölgeleme amacı taşıdığını vurguladı. Şankıti paylaşımında,

“Suudi Arabistan Kıdemli Alimler Konseyi’nin İhvan’a yönelik açıklamasının, İslam dünyasının dikkatini Azerbaycan’daki cesur zaferden uzaklaştırmayı amaçlayan bir medya propagandası olduğunu düşünüyorum”

ifadelerine yer verdi.

İhvan’a değil İsrail’le anlaşanlara laf edin

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği karara “Alimlerin görevi, yüce Allah’ın dışında hiç kimseden korkmadan gerçeği söyleyen peygamberlerin mirasçısı olma hakkını yerine getirmektir” diyerek tepki gösterdi. Karadaği şu ifadeleri kullandı: “İhvan’ı savunmak için değil, sadece gerçeğin yerini bulması için Kıdemli Alimler Konseyi’ne şu soruyu soruyorum:

Denge fıkhı ve öncelikler fıkhı açısından İhvan’a saldırmak mı daha iyi, yoksa Hazreti Peygamber’e hakaret karikatürlerini destekleyenlere saldırmak mı?

Yoksa Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü işgal edenlere ve işgal devletiyle normalleşme anlaşması imzalayanlara ve onun borazanlığını yapanlara saldırmak mı daha gerekli?”

İslam’a karşı savaşı görün

Lübnan’daki Hizbullah’ın eski Genel Sekreteri Şeyh Subhi et-Tufeyli, İhvan’ın genel İslami anlayışa en yakın siyasi akım olduğunu ve İhvan’a karşı savaşın İslam ümmetine karşı savaş olduğunu söyledi.

Tufeyli YouTube’tan paylaştığı “Suudi Arabistan’ın İhvan’a düşmanlığı ümmete düşmanlık ve Macron’a yağcılıktır” başlıklı Cuma hutbesinde “İhvan geniş kesimleri temsil ediyor ve onlara saldırmak, tüm Müslümanlara saldırmak demektir” ifadesini kullandı. Tufeyli ayrıca Suudi Arabistan’daki Kıdemli Alimler Konseyi’nin açıklamasına şaşırdığını dile getirerek açıklamanın her açıdan din ve ahlak kapsamı dışında olduğunu söyledi.

Tufeyli, Konseyin yöneticiler hakkındaki açıklamasına ilişkin “Muhammed Mursi (İhvan mensubu) bir Veliyyül Emir (yönetici) değil miydi de siz ona saldırdınız?” sorusunu yöneltti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’i kötüleyen her şeyi teşvik ettiğini kaydeden Tufeyli, “Avrupa’da, aşırılık yanlısı İslam başlığı altında atılan çığlıklar bize Haçlı Seferleri’nin çığlıklarını hatırlatıyor. Dertleri aşırılık yanlısı olanlara değil İslam’a karşı bir savaştır. Muhammed bin Selman Avrupa’nın İslam’a karşı savaşını görmüyor mu?” dedi.

Büyük çelişki

Suudi gazeteci Turki eş-Şehlub, Konseyin İhvan’dan “doğruya en yakın İslami cemaat” olarak söz ettiği fetvasını alıntıladı.

Kurulun eski başkanı Abdulaziz bin Baz döneminde söz konusu fetvanın yayımlandığını hatırlatan Şehlub, “Dün Krallık Bin Baz’ın dediklerini dinleyerek İhvan’ı doğruya en yakın İslami cemaat kabul ederken, bugün Konsey onları terörist yaptı” ifadeleriyle tepkisini gösterdi.

Mısırlı siyasi aktivist Ahmed el-Bekri ise Konseyi ABD Başkanı Donald Trump Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” ilan ettiğinde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron İslam karşıtı açıklamalar yaptığında sessiz kalmakla eleştirdi.

İhvan: Reddediyoruz

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Talat Fehmi, Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı’nın da daha önce bu yönde bir karar aldığını hatırlatarak,

“İhvan terörist değil, davetçi ve reformist bir teşkilattır” dedi. “Mısır’da 1928’de kurulan İhvan, şiddetten, terörden ve ümmeti parçalamaktan uzaktır. Kurulduğu tarihten bu yana insanları güzel öğütle Allah’a çağırmaktadır”

diyen Fehmi, İhvan’ın, Konseyin tüm ithamlarını reddettiğini kaydetti. Fehmi, İhvan’ın her zaman şiddetin ve diktatör rejimlerin kurbanı olduğunu da vurguladı.