İsrail'in aylardır yıkıcı saldırılar düzenlediği, zorla aç bıraktığı abluka altındaki Gazze Şeridi'nde insanlık dramı yaşanıyor. Bölgede 7 Ekim’den bu yana 740 binden fazla bulaşıcı hastalık vakası kaydedildi. İşgalci İsrail'in 150 gündür aralıksız devam ettirdiği Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarda en az 13 bin 230’u çocuk, 8 bin 860’ı kadın olmak üzere 30 bin 410 Filistinli öldürüldü, 71 bin 700 kişi yaralandı. Sivil alt yapının tahrip edildiği bölgede halk, tüm sağlık ve beslenme ihtiyaçlarından da mahrum. Terör devleti İsrail'in abluka altında tuttuğu Gazze'de su, gıda, ilaç ve hijyen malzemelerindeki eksiklik sebebiyle başlayan salgın hastalık krizi derinleşiyor. Yeryüzü Doktorları ekiplerinden edinilen bilgiye göre, binlerce kişide uyuz, ishal, suçiçeği, cilt hastalıkları ve bronşit gibi hastalıklar tespit edildi.
BİNLERCE KİŞİDE SARILIK BAŞLADI
7 Ekim 2023’ten bugüne kadar Gazze Şeridi’nde yaklaşık 740 bin bulaşıcı hastalık vakasının kaydedildiğini söyledi. Yetkili doktorlar en çok üst solunum yolu enfeksiyonu vakaları kaydedildiğini belirtti. Bunu su sıkıntısı ve hijyen için gerekli malzemelerin bulunmaması sebebiyle ishal ve çeşitli cilt hastalıkları vakalarının izlediği vurgulandı. Verilere göre 330 binden fazla solunum yolu enfeksiyonu vakası, 225 bin ishal, 350 kanlı ishal vakası, 130 bin uyuz ve bit vakası, 50 binden fazla cilt hastalığı vakası ve 6 bin bakteriyel enfeksiyon vakası tespit edildi. Gazze'de sadece son bir ay içinde çocuklarda görülen ishal vakaları, aynı yaş grubunun 2020 ve 2021 yıllarında kaydedilen ishal vakalarını geçti. Hepatit ve menenjit vakalarında da artış gözlemlendi. Şu ana kadar 24 vaka doğrulandı ve herhangi bir ölüm bildirilmedi. Hepatit A'ya bağlı sarılık hastalığı olan 1200’den fazla kişinin var olduğu belirtiliyor.
KOLERA KAPIDA
Kontrol altına alınamayan salgın hastalık vakaları Gazze Şeridi'nde koleraya yol açabilecek salgın hastalıkların varlığının kanıtı. Gazzelilerin barınma merkezlerinde, okullarda, su, gıda veya elektriğin bulunmadığı yerlerde toplanmasının, bir ya da iki gün hatta haftalar sonra çevresel felaketlere yol açabileceği belirtiliyor.
