Deniz Baykal'ı CHP Genel Başkanlığı koltuğundan eden görüntülerin internette yayınlanması Türkiye gündemini meşgul ederken, bu yöntemin eski Sovyet istihbarat servisi KGB'nin en iyi numaralarından biri olduğu ortaya çıktı. Rus basınında çıkan haberlere göre KGB, sarışın bayan ajanları aracılığıyla çok sayıda yabancı diplomatı tuzağa düşürmüş. Dönemin Endonezya Cumhurbaşkanı Ahmed Sukarno ve Fransa'nın Moskova Büyükelçisi Moris Dejan bunlardan bazıları. KGB'nin sarışın bayan ajanlarının tuzağına düşen çok sayıda isimden zikrediliyor.
Rus basınında çıkan haberlere göre; 1980'lı yılların ortalarında deniz komandosu subayı Cleyton Lointri ABD Moskova Büyükelçiliği'nde koruma görevlisi idi. Tüm elçilik çalışanları gibi Lointri'ye de Sovyet kadınlarıyla yakın ilişki yasaklanmıştı. Fakat KGB bayan ajanı Violetta Seyna genç Amerikan subayını ele geçirmeyi başardı. İkili ilişkilerin başlamasının ardından Amerikalı subayı, Sovyet istihbaratının kucağına düştü. KGB Lointri'ye şantaj yapınca, subay bunun karşılığında elçiliğin tüm gizli planlarını Moskova'ya vermek zorunda kaldı. En önemlisi bu ilişki sonucu, SSCB topraklarındaki Amerikan casuslarının listesi KGB'nin eline geçti.
Kanada'nın Moskova Büyükelçiliği'nde görevli Roy Guindon da tuza düşenlerden . 1959 yılında KGB Guindon 'nun kadınlara düşkünlüğünü fark edince harekete geçti. KGB görevlisi Larisa Dubanova ilk olarak Kanadalı diplomatla tanıştı. İkili arasında daha sonra büyük aşk yaşandı. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra Larisa hamile olduğunu açıklayarak Kanadalı diplomatı avucunun içine aldı. Sevgilisinin tehditleriyle sıkışan Kanadalı diplomat, KGB ile işbirliği yapmaya yeşil ışık yaktı. Birkaç yıl sonra Kanada istihbaratı Guindon'un casusluk yaptığını ortaya çıkardı.
KGB bu yolla Fransa'nın Moskova Büyükelçisi'ni de tuzağa düşürmeyi başardı. 1955 yılında dönemin Fransa Moskova Büyükelçisi Moris Dejan, Rus sanatçısı Larisa Kronberg-Sobolevskaya ile tanışır. Aslında Sobolevskaya sanatçı olarak bilinse de iyi bir KGB ajanı idi. İkilinin yakın ilişkisi giderek gelişti. Daha sonrası planlanan kurgu sahnesine göre, Moris ve Larisa evdeyken, daireyi bayanın sözde 'kıskanç eşi' basar. KGB ajanını olan sözde koca Fransız büyükelçisini iyi bir şekilde hırpalar ve mahkemeyle tehdit eder. Kıskanç koca daha sonra skandala yol açılmaması için elçiye bunun karşılığında KGB ile işbirliğini teklif eder. Olaydan haberdar olan dönemin Fransa Cumhurbaşkanı General de Gaulle elçiyi azarlayarak , "Moris görev başındayken, çalışmak yerine herkesi yatağa mı götürüyorsun?" diyor.
Şantaj olaylarının en ilginci ise dönemin Endonezya Devlet Başkanı Ahmed Sukarno'nun başına geldi. 1960'lı yılların başlarında Moskova ziyareti sırasında otelde Sukarno'ya özel bir oda hazırlanır. Odada tuzak için kendisini bekleyen sarışın KGB bayan ajanları, hedeflerine ulaşır. Ertesi gün odada yaşanan görüntüler Endonezya liderinin eline verilir. Olaya soğukkanlı yaklaşan Sukarno hiç tepki vermeden, KGB yetkililerinden görüntünün bir kaç kopyasını rica eder. Endonezya lideri memnun şekilde, "Bu görüntüleri Endonezya sinemalarında göstermeyi düşünüyorum. Halkım benim gibi liderle onur duyacaktır." ifadesini kullanır.
KGB'nin bayan ajanları kullanarak Rusya ve ülke dışında birçok kişiyi tuzağa dürdüğü biliniyor.
