Tarlaya inen yamaç paraşütçüsüyle çiftçinin ilginç diyaloğu

Paraşütçünün yabancı uyruklu olduğunu anlayan Kazım Öz, önce Niye ekinin içine iniyorsun? diye sordu. Paraşütçü ise üzgün olduğunu ve Çameli'nden gelerek tarlaya acil iniş yaptığını söyledi. Paraşütçünün Kanadalı olduğunu öğrenen Kazım Öz gülerek, Boyuna buraya iniyorsunuz. 3 sene önce de biri indi buraya. Zaten yağmur yok eser yok bir de gelip ekinin içine iniyorsun dedi.

Elindeki telsiz ve diğer cihazları merak edip sorduğu paraşütçüye, Akrabalarını çağır, insinler buraya, döverler bak burada diyen Kazım Öz'e paraşütçü ise Arkadaşlarım buraya gelecek diye cevap verdi.

Bir süre sonra paraşütçünün arkadaşlarının minibüsle tarlaya geldiğini gören Kazım Öz, Valla akrabaları geldi yemin olsun. Koşuyorlar derken, paraşütçüye de Bana bir şey yaparlar mı? Beni dövmezler değil mi? Gel gel, koş koş diye seslendi. Paraşütçülerle bir Türk'ün de geldiğini gören Kazım Öz, ona da yaşanan durumu anlattı ve nereden geldiklerini sordu. Tarlasına indiği için ekinlerinin zarar gördüğünü söyleyen Kazım Öz, paraşütçüye, 2 bin euro atacaksınız bana. Hesap numarası vereyim mi? O zaman Alman çikolatası ver. Tabii akrabaların gelmeden önce böyle değildin diye seslendi. Kazım Öz'ün fotoğraf çektirdiği paraşütçüler daha sonra minibüsle bölgeden ayrıldı.

Güldüren diyalogların yaşandığı anları anlatan Kazım Öz, Paraşüt buraya indi. Ben mobiletle geldim. Biraz Burdur şivesiyle konuştuk. Bundan 2-3 sene önce de gelmişlerdi. Tanıştık, konuştuk, biraz espri yaptık. Kanadalıymış. Telsizle bildirdi, arkadaşları geldi. Denizli Çameli'nden havalanıyorlarmış. Ben balya yaparken daha önce de inmişlerdi. Biraz takıştık. Biraz Alman çikolatası, biraz euro istedik, o espriydi tabii. Türkçe biraz biliyordu. Üç kişi geldi. 'Beni de uçur' dedim. Herhalde ilk başta korktu benden. Özür dilemeye başladı dedi.

Daha önce uçma deneyimi olmadığını aktaran Kazım Öz, tarlasına inen paraşütçülerden birinden kendisini uçurmasını isteyeceğini de söyledi.