|

61 canın hesabı soruluyor

Van Gölü’nde 61 göçmenin hayatını kaybettiği tekne faciasıyla ilgili yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. 12 göçmen kaçakçısı 38 yıl 6’şar ay hapis cezasıyla yargılanacak. 27 Haziran günü yaşanan faciada batan tekne ancak 11 gün sonra bulunmuş ve cesetlere ulaşılabilmişti.

Aybike Eroğlu
00:00 - 24/12/2020 Perşembe
Güncelleme: 23:14 - 23/12/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
Van Gölü’nde 61 göçmenin hayatını kaybettiği tekne faciasıyla ilgili yürütülen soruşturmanın iddianamesi hazırlandı. İddianamede batan gemiden canlı olarak çıkan göçmen kaçakçısı Medeni Akbaş’ın ifadeleri, göçmenlerin ölüm yolculuğunu gözler önüne serdi.
Van Gölü’nde 61 göçmenin hayatını kaybettiği tekne faciasıyla ilgili yürütülen soruşturmanın iddianamesi hazırlandı. İddianamede batan gemiden canlı olarak çıkan göçmen kaçakçısı Medeni Akbaş’ın ifadeleri, göçmenlerin ölüm yolculuğunu gözler önüne serdi.
Van Gölü’nde 61 sığınmacının yaşamını yitirdiği tekne faciasıyla ilgili yürütülen
soruşturma kapsamında 6’sı tutuklu 12 sanık hakkında, 38 yıl 6’şar ay kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede batan gemiden canlı olarak çıkan göçmen kaçakçısı Medeni Akbaş’ın ifadeleri, göçmenlerin ölüm yolculuğunu saniye saniye gözler önüne serdi.

KUMSALDA BEKLİYORLARDI

  • Göçmenleri Çapanak Adası’ndan alarak Bitlis’e götürmek üzere harekete geçen Servet Akbaş’ın kendisini aradığını aktaran Medeni Akbaş, “Mültecilerin kimliği olduğunu söyledi. Bunun üzerine teklifi kabul ettim. Bu taşıma karşılığında bana 750 lira verecekti. Çapanak Adası’nın Çitören tarafına bakan sahil kesiminde göçmenler kum üzerinde bekliyordu.
    Göçmenlerin yanında bulunan bir şahıs bize doğru ışık yaktı, Afganistan uyruklu bu şahsın tercüman olduğunu ve göçmenleri Bitlis’e götürmeleri esnasında da bize tercümanlık yapacağını anladım. Göçmenleri tekneye yine bu şahıs yerleştirdi. Sonra vakit kaybetmeden yola çıktık.
    Tekneye tam sayı olarak kaç göçmen bindiğini hatırlamıyorum. Tahminen 70-80 civarında göçmendi, bunlardan 5-6 kadarı kadın, 1-2 kadarı çocuktu” dedi.

TEKNENİN ALTINDA KALDIK

Medeni Akbaş geçtiğimiz Haziran ayında meydana gelen korkunç olayı dakika dakika anlattı: “Çapanak Adası yakınlarında hava sakin, göl dingindi. Adayı geçip Bitlis istikametine girdiğimizde göl dalgalanmaya başladı. Ben tekneyi hiç sürmedim.
Servet tekneyi kullanırken arada kamaraya girip çıktım. İçerisi çok kalabalık olduğu için içeriye de fazla girmedim. Bir ara dalga şiddetli şekilde vurmaya başladı. Motorun su aldığını fark ederek korktum. Ters bir şeylerin olacağından korktuğum için o esnada yapılacak şey olarak Servet’e bilgi verdim.
Teknenin arka kısmını dalgaya vermesi gerektiğini söyledim. Servet tekneyi döndürmeye çalıştı. Bu esnada bir anda teknenin sağ tarafından vuran dalganın etkisiyle tekne sola yattı. Ben dahil herkes teknenin altında kaldık. Daha sonra kendim de dahil olmak üzere teknede bulunan göçmenlerden başarabilenlerle birlikte yüzerek suyun üstüne çıktık” diye konuştu.

MÜLTECİNİN ÇANTASINA TUTUNMUŞ

  • İlk etapta kapı arasında oluşan hava boşluğundan faydalandığını aktaran Medeni Akbaş,
    “Teknenin dışına çıkmayı başardım. Vücudumun çeşitli yerlerinden yaralandım. Yüzeye çıktığımda mültecilerin bazılarının (sayıca yarısından fazlası) suyun yüzünde olduklarını gördüm. Gözüm Servet’i aradı, bağırdım. Servet de beni arıyordu. O benden önce çıktı daha sonra yüzerek yan yana geldik. Tekne içinde çok su yuttuğu için Servet benim kıyafetlerimi çıkardı, Servet’e batıyorum dayanamıyorum dedim. Servet de bana moral verdi. O sırada mültecilere ait olduğunu tahmin ettiğim bir çanta elimin altına geldi. Ona tutunarak su üstünde kaldım”
    dedi. Güneş doğana kadar Servet’i su üstünde tutmaya çalıştığını anlatan Akbaş, “Çok dalga vardı, su yüzeyinde kalmaya çalıştım. Servet yorgun düştü, sürekli dalga vuruyordu.Sonra Servet’in öldüğünü anladım, cenazesini çıkarmak istedim, gücüm kalmadığı için bıraktım. Çapanak Adası’na doğru yüzmeye başladım” ifadelerini kullandı. Karaya çıktıktan sonra Osman Yavuzcan ile karşılaşıp ondan telefon istediğini söyleyen Akbaş, ailesine bu telefon sayesinde ulaşarak bilgi verdiğini anlattı.
#Van Gölü
#Göçmen kaçakçısı
3 yıl önce