Cumhurbaşkanı Recep Tayyip, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden, Afyonkarahisar-Şuhut Yolu Açılış Töreni’ne canlı bağlantıyla katıldı. Afyonkarahisar’ın, Marmara’nın, Karadeniz’in, Akdeniz’in, ülkenin batısından doğu ve güneydoğusuna uzanan tüm güzergahlarının kavşak noktası olduğunu vurgulayan Erdoğan, termalin, sanayinin, ticaretin, tarımın, turizmin şehri Afyonkarahisar’ın merkeziyle Şuhut ilçesini buluşturan 22 kilometrelik bölünmüş yolun hayırlı olmasını diledi ve emeği geçenleri tebrik etti.
DAHA KONFORLU, HIZLI, GÜVENLİ
Bölünmüş yolun tamamlandığı bölgedeki yoğun trafiğin artık daha konforlu, hızlı, güvenli bir şekilde işleyeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Bundan sonra şehir merkeziyle Şuhut arasındaki seyahat 27 dakika yerine 12 dakika sürecek. Yine bu projeyle vakitten 58,5 milyon lira, akaryakıttan 18 milyon lira tasarruf sağlayacak, egzoz salınımını yıllık 2 bin 200 ton azaltacağız. Kolaylaşan ulaşımıyla bu güzergahın büyüyen, gelişen, kabına sığmayan Afyonkarahisar’ımıza yeni bir nefes borusu olacağına inanıyorum. Açılışını yaptığımız her yolla 2023 yılında ülkemizin bölünmüş yol uzunluğunu 30 bin kilometreye çıkarma hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz.”
20 YILDA YAKLAŞIK 23 BİN KİLOMETRE YENİ YOL
- Hükümete geldiklerinde Türkiye’nin bölünmüş yol uzunluğunun sadece 6 bin 100 kilometre olduğunu anımsatan Erdoğan, AK Parti iktidarlarının 20 yılda yaklaşık 23 bin kilometre yeni yol yaparak, bu rakamı 29 bin kilometreye yaklaştırdıklarını vurguladı. Kara yolu yatırımlarında pek az eksiğin kaldığını ifade eden Erdoğan, “Sadece yüksek standartlı bölünmüş yol yapmakla kalmıyor diğer yollarımızın kalitesini de yükseltiyoruz. Amacımız bu ülkenin istisnasız her yerine kara yoluyla kolayca erişilebilmesini sağlamaktır.” diye konuştu.
ASIRLIK HAYALİMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Her yatırım gibi yol projelerinin de ülkeye çok yönlü faydasının bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: “Vatandaşlarımız bu yolları kullanarak sevdiklerine kolayca kavuşuyor, tatillerini rahatça yapıyor, yolcu ve yük taşımacılığı yapan ağır vasıta araçlarımız hem hızlı bir şekilde hem de çok fazla yıpranmaya maruz kalmadan gidecekleri yerlere varıyor. Avrupa ve Asya kıtaları arasındaki ulaşımı önce Yavuz Sultan Selim Köprüsü’yle, ardından asırlık hayalimiz olan 1915 Çanakkale Köprüsü’yle hızlandırdık. İster binek ister ticari araç olsun tüm şoförlerimizin kabusu olan dağları tünellerle deldik, geçilmez vadileri viyadüklerle birleştirdik, azgın suları köprülerle aştık. Bugün ülkemizde başka hiçbir etkinliğe ihtiyaç duymadan sadece yaptığımız yolları, tünelleri, viyadükleri ve köprüleri kullanarak bir yere gidip dönmek dahi tek başına bir keyif haline gelmiştir.”
